Gençler artık ne istediklerini biliyorlardı:
Amerikan emperyalizmine hayır!
NATO'ya hayır! Eğitimde özel sermayeye hayır! İşçilere destek ve işbirliği!
Artık Türk öğrenciler de bütün dünya gençliğiyle birlikte olayların içindeydi.
Her şeyi görmeye çalışan insanın ümitsizliği, her çeşit insanı karanlık çabalar içinde görmenin verdigi bezginlik, zavallı karanlık insanların devrimlere yapışarak doğrulmaya çalışması, sefalet içinde öğrenciler, eylem dışında hiç tutunacak bilgi-görgü-sevgi vb: dalları olmayan ümitsiz gençler, bu arada toplumun 'crazeleri: televizyon, seks fotbol araba, kat, deniz kıyısı,gençlerin bölünüşü eylemciler ve hippi kılıklı züppeler tüketim sanayinin dört nala gelişi, reklamlar, tüccarın birikim endişesi, miskin ve ruhsuz hocalar, öğrencinin başına geçerek büyük adamlık komplekslerini tatmine çalışan hocalar, Demireller ve onlar gibiler küçük aydının moralist çabası, Ecevit, burjuva aydının ezilişi, esnaf ilerici yazarlar sevgi propagandası yapan nefret dolu insanlar.
Amerikalı müstevliyi korumak için öğrenci kurdunu basıp; Anadolu'dan okumak için gelmiş yoksul çocukları uykudan uyarıp işkence ediyorlar. Kimisini yurdun penceresinden atıyorlar ve karakolluk oluyorlar. Yoksul bu öğrenciler kanlı çıplak vaziyette hakim karşısına çıkarıyorlar. Hakimde köyden gelmiş yoksul bir ailenin çocuğu. Hakim hepsinin adını okuyor hepsi Anadolu'nun içinde yoğrulmuşlar tıpkı hakim gibi.
Komalık edilen bu gençlerin; hakim savcının sevk istemini okuyor: ''Devletin emniyet kuvvetlerini tahkir ve tezyif-Hükümetin nüfuzunu kıracak asayiş bozucu hareketler- Müessir fiil ve darp-polise mukavemet''
Hakim gençlere bu suçları işlediniz mi?
Gençler ''işlemedik uykuda idik'' ve üniversite rektörü istifa ediyor
Öğretmenler! Atatürk size güvenmedi mi? Neredesiniz? Hangi kuvvet, hangi ücret sizi bir Türk çocuğuna ders verirken, yabancı dil dersi dışında, İngilizce konuşmaya zorlayabilir, teşvik edebilir? Derslerinizi Türkçe veriniz ki çocuklar konuyu iyi öğrensin. Onların kafasına her gün vurur gibi aşağılık duygusu, ulusal kimliksizlik aşılamayı kabul etmeyiniz.
Öğrenciler, gençler! Atatürk'ün gençliğe hitabesi işte bu günler için yazılmıştı. Siz sömürge evlatları olmayacaksınız. Atatürk'ün ümidini boşa çıkartmayacaksınız. Yabancı dilleri de, ama önce kendi dilinizi, edebiyatınızı, tarihinizi iyi öğreneceksiniz.
Öğretmenler, anneler, babalar için önemli bir kaynak diye düşünüyorum. Çünkü artık bir çocuğu yetiştirirken arkamızda koca bir köy yok. Gelenekten koptuğumuz, yeni olanı yakalamada güçlük çektiğimiz bu zamanda kitaplar en iyi rehberimiz.
"Nasıl başaracağını öğrenmek en zekice başarıdır!" (s.13)
Kişisel başarı öykülerimizin
Rahmetli Mehmet Şevket Eygi'nin Millî Eğitim Bakanına yazdığı açık mektubu:
"Sayın Millî Eğitim Bakanımız
Ziya Selçuk beyefendinin dikkatlerine,
*Yük beygirine bol miktarda arpa, fındık, fıstık yedirseniz yine de yarış atı olamaz.
* Kalitesiz, vasıfsız bir elemanın maaşını iki, üç misline çıkartsanız, ondan iki üç misli hizmet ve randıman