Yazarla tanışmak için okuduğum ilk kitabı oldu, hakkında genelde iyi yorumlar duyuyordum. Çağdaş dönem genç yazarlar diye sınıflandırdığım bir grup var Murat Menteş, Barış Bıçakçı, Hakan Günday, belki bi nebze Emrah Serbes. Çok kabaca ve öznel bir sınıflandırma farkındayım ancak belki de ortalama bir okur olarak kitaplarının bende bıraktığı his ve fikirler ekseninde böyle bir filtre var zihnimde.
Bu yazarları okurken oldukça keyif alıyorum, eğleniyorum, örneğin harika plaj kitabı oluyor ancak edebi bir haz alamıyorum maalesef. Ve benim için sabun köpüğü niteliğinde ertesi gün unutulan kitaplar oluyor çoğu.
Oğullar ve Rencide Ruhlar da kısmen keyifle (çocuğun hayal aleminde gezinilen bölümü sevemedim hiç) ve merakla okuduğum bir kitap oldu, sonunu da yüzümde bir gülümsemeyle bitirdim ve sevgili Alper Canıgüz'ü tanımış oldum. Benim için kârlı bir okuma deneyimi diyebilirim tüm bu yönleriyle:)