Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Oğuz Çağrı GÜLBEY

Oğuz Çağrı GÜLBEY
@oguzcagri
#Distinctive
Müzik Öğretmeni
Lisans
Yalova/Kocaeli
28 Mart
12 okur puanı
Ekim 2021 tarihinde katıldı
Karmaşık karma
Karma yasasını anladığımızda, karmanının etkilerini anladığımızda, bizi bir yaşamdan diğerine nasıl etkilediğini anladığımızda biraz daha dikkatli yaşarsak hızlıca büyüyebiliriz. Sevgiyle, meditasyonla, ibadetle ve Tanri bilinciyle kısa zamanda gelişir ve ilerleriz. Hedefe ulaşmak için güçlü, sağlıklı ve mutlu olmalıyız. Başkalarınında sağlıklı ve mutlu olmalarına yardım ederek ilerlemeliyiz. Olumlu bir tavır içinde yaşamalı zihnimizi asla olumsuz duygu ve düşüncelerle kirletmemeliyiz. Kimseyi asla eleştirmemeliyiz ve yargılamamalıyız. İyilik yaparak iyi karma yaratabiliriz. Hayatımızı samimiyetle, olumlu anlamda büyümek, sağlıklı bir zihin geliştirmek, sağlıklı bir ortamda yaşamak amacına yönelik kurar, verir ve affedersek hayatımızın muazzam ve beklenmedik şekilde değişmesine tanık olabiliriz.
Reklam

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Evrende en büyük ziyan sorgulama yeteneğini kaybetmiş bir beyindir.
İnsanın akla aykırı gelişmelerin temelinde yer alan aşırı isteklerden ve tutkulardan kurtularak duygularını kontrole alması, acı ve elem verici duygulara kapılmamasıyla olur. Bunu gerçekleştirebilecek kişi de bilge ve erdemli olur. Çünkü Erdemli insan aşırı istek ve ihtiraslardan kurtulmuş olan kişidir.
Reklam
Sevgi ve şevkat eli değmeyen zeka ve eğitim beş para etmez.
*“Bizde bu ahlak varken biz naaaaaaah kalkınırız!” *Bizde bu değerbilmezlik varken biz naaaaaaaah kalkınırız!” *“Bizde bu kafa varken biz naaaaaaaaah kalkınırız!” *“Bizde bu tutarsızlık varken biz naaaaaaaaaah kalkınırız!” *“Affedersiniz şekerim, bizde bu rüşvetçilik varken biz naaaaaaaaaaah kalkınırız!” *"Bizde bu bilgisizlik varken biz naaaaaaaaaaaah kalkınırız!”
Dünya fizik hayatı, beşer varlıklarını öylesine kendi­ sine bağlayabilen bir illüzyon ki, beşeriyet bir kollektif sarhoşluk içerisinde, cehalet ve genlik içerisinde çırpın­ maktadır. Ve kör bir dünya hayatı, insanlara daha fazla­ sını da veremezdi. Maddeye doymadan, Ruh’a susamayan insanoğlu, bu ikinci sürece girdiğinde, işte o zaman gerçek benliğini ve kişiliğini edinebilmektedir, ölüm ve ölüm ötesi âle­ mi bilmek ve bunların icaplarına göre yaşamak, insan­ ları komple bir değişikliğe uğratmaktadır. Bu yüzden, genellikle bütün dinlerde ve mistik ve felsefî öğretilerde, öte âlem ve dünya ilişkisi sürekli işlenmiş ve sebep- sonuçları yorumlanmıştır. Yaşamak denilen olay, sanıldığı kadar basit ve ge­ ne sanıldığı gibi, süresi, gününü gün etmekle doldurula­ cak kadar hafif bir konu değildir. Bu düşünce ile yaşa­ yanlar, nice yaşamlarını verimsizleştirerek, bu dünya okulu’na sürekli bağlı tembel ve geri varlıklar hâline düşmektedirler. Onlar, kendilerinin tutsaklarıdırlar, ki kendilerini bilmeleri, nefsaniyet ve cahillik döngülerin­ den çıkmaları olmaktadır. öte âlem, daha yüksek evrim mertebelerine geçiş için, bir 'geçit' yeridir. Kişi bu dünyada, nice bilerek ve erdemli yaşamaktaysa, öte âlem'deki yeri de öylesine yüksek ve verimli olacaktır. Bunun tersi ise, dünya mad­ delerine bağlılık ve öte âlem’in en altlarındaki olanca sıkıntı ve ızdıraplar dolu çırpınışlar demektir. İnsan, kendi kaderini, kendi eylemleriyle gene kendi yazmakta ve sonuçlarına da katlanmaktadır.
Çakra açma ve dengeleme
Eğer bunu düzenli olarak yaparsanız çok geçmeden etkisini hissedeceksiniz. Zihniniz daha canlı, devingen, daha az-boş gevezelik ve buna bağlı parazitlerle meşgul bulunacak. Endişe hissi azalacak ve siz kendinizi daha rahat hissedeceksiniz. Dahası, enerji düzeyiniz yükselecek ve sizi daha büyük bir zindelik duygusuyla dolduracak.
Bir kişi ALFA/TETA düzeyindeyken, onun kendini ve başkalarını şifalandırma yeteneği güçlenir.
Reklam
Şifacının işi, hastada herhangi düzeyde mevcut olan uyumsuzluğun ve hastalığın nedenlerini teşhis etmek ve sonra bu nedenlerin giderilmesi, dengenin yerini bulması ve belirtilerin kaybolması için şifa enerjisini hastaya kanalize etmektir. O bunu, Tanrısal iradeyle işbirliği yapmak ve kendini Tanrısal bilinçle bir olmaya bırakmak suretiyle gerçekleştirir. Bunu yaparken kendisi de Tanrısal enerji tarafından şifaya kavuşturulmuş, ruhen zenginleştirilmiş ve bilgilendirilmiş olur.
Hastalık, negatif kutba doğru salınım sonucu sağlığın bozulması ve kişinin denge halini yitirmesi olarak görülür.
Yüksek benliğinize bağlanmak hayatınızda olabilecek belki de en önemli olaylardan biridir vereceğim bilgileri anlamanızdan çok daha önemli. Yüksek benliğinizle bağlantı kurmanız Mer-Ka-Ba’yı harekete geçirmeyi öğrenmenizden daha önemlidir çünkü kendinizi yüksek benliğinize bağlarsanız herhangi bir gerçeklikte nasıl ilerleyeceksiniz konusunda adım adım yol gösterilir ve tam bir Tanrı bilinci içinde kendinizi yuvaya nasıl geri getireceğiniz konusunda da rehberlik alırsınız.
Bilinç seviyeleri arasında belirli varoluş durumlar vardır, Down sendromu gibi. Doğum sendromu, bir insan ikinci bilinç seviyesinden bizim bulunduğumuz yer üçüncü bilinç seviyesine doğru dönüşüm geçirirken bunu tam olarak başınamamasından kaynaklanır. Bu kişi talimatları tam olarak alamamıştır ve başarısızlık, kromozomların Sol Beyin talimatları unsurundadır. Down sendromlu bir kişinin 45+2 kromozomu vardır.Birini almış, diğerini ise almamıştır. Duygusal olanını, kalple ilgili olanını almıştır. Eğer Down sendromlu bir çocuğu tanıyorsanız, bilinki o saf sevgidir. Ancak üçüncü seviyeye nasıl geçeceğini bilemez, öğrenmeye devam ediyorlar
Musta Kemal ATATÜRK: “Beni ne zaman görmek isterseniz, aynaya bakın. Siz Türk çocukları benim birer parçamsınız. Ben de sizin.” Atatürk, gerek yazdığı şiirleriyle, sözleriyle, anlattıklarıyla, araştırdıklarıyla ve yasaklanan bütün kitaplarıyla ne kadar üstün bir RUH olduğunu bize göstermiştir. Yazmış olduğu Gençliğe Hitabe ile bugünümüzü net bir şekilde anlatmıştır ve geleceğe dair kodlamalar yapmıştır. Biz Türk insanı eğer ki büyümek ve gelişmek istiyorsak, onun gösterdiği ve işaret ettiği yoldan ilerlememiz gereklidir. 1-Bu kitabı doğru anlamak istiyorsanız Anunnakileri iyice araştırmanızı öneriririm. 2-Atatürk’ü ve yaptıklarını derin bir şekilde araştırmanızı öneririm.
Gelenler adamdı, buldukları insandı İnsan yalnız Tanrının yarattığı mâhluk İnsan mâhluktan, adam insandan çıktı. Tanrının insanı yer ve içer. İnsanın adamı düşünür ve yaratır. Mustafa Kemal ATATÜRK
Reklam
İyi düşünürseniz iyi şeyler, kötü düşünürseniz kötü şeyler olur. Gün boyunca ne düşünürseniz o olursunuz. İnancın toprağa ekilen bir tohuma benzediğini, ancak bakılırsa büyüyeceğini bilin. Fikri zihninize ekin onu umutla sulayın ve gübreleyin böylece kendini gösterecektir. Bütün hastalıklar zihinde başlar. Bununla bağlantılı zihinsel bir kalıp olmadığı sürece, vücutta hiçbir şey görülmez. Bir başkası için iyi dileklerde bulunurken, sizin iyilik, güzellik ve kusursuzluk konusunda sessiz içsel farkındalığınızın diğer kişinin bilinçaltının olumsuz kalıplarını değiştireceğini ve harika sonuçlar yaratacağını bilin.
Sayfa 426 - KerasusKitabı okudu
Bioenerji
Oysa insan doğadan kopmayan bir yaşamın içinde olsa geçmişe takılı kalmasa ve geleceğe endişeli bakmasa yani özünde yaşasa her şey ne kadar kolay ve sağlıklı olur. Tüm bunları yapamadığımızda enerji seviyemizde düşüşler ve ruhsal gerilimin içinde buluruz kendimizi. Bioenerji tedavisi insan bedenine pozitif enerji vererek bir bakıma akort ediyor. Bozulan devreler yerine otururken manyetik alan temizleniyor. İnsan bedenini çevreleyen auranın düzgün olması manyetik alanın düzgün olması anlamına gelir. Düzgün manyetik alan dışı saldırılara kendini kapatır.
Sayfa 31 - KerasusKitabı okudu
“Tüm acılar, mutsuzluklar ve hastalıklar kaçınılmaz olana yani gelişmek aracıyla gerçekte kendi yapmış olduğumuz seçimlere karşı koymaktan kaynaklanır.” “Geçmiş deneyimlerimizden aldığımız dersleri yaşama uygulamaktan kaçındığımız ölçüde onları bilinçsizce tekrarlamak zorunda kalırız.Başka bir anlatımla, bilinçli zihnimizle neyi kınıyorsak kesinlikle o deneyimi kendimize doğru çekiyoruz. Kalben saf ve temiz olana her şey saf ve temiz gelir.”