Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Pavese

Pavese
@ohrilarnaka
Ev Emekçisi Sosyolog
Yüksek Lisans
6 okur puanı
Kasım 2021 tarihinde katıldı
Tutamak sorunu...
"Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. gülünçlüğünü fark etmez. (...) Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: gerçek sevgiyi". 
Reklam
Beyaz Geceler
Bu arada ruh hep başka bir şey diler ve ister!Ve hayalperest boş yere külleri karıştırır gibi eski hayallerini karıştırır,o küllerde bir kıvılcım olsun bulmaya çabalar,onu üflemek,soğuyan kalbini canlanan ateşle ısıtmak ve daha önceden tatlı tatlı gelmiş,ruhu huzursuz etmiş,kanı kaynatmış,gözlerden yaşlar akıtmış ve kendisini görkemli biçimde kandırmış olan şeyi tekar diriltmek için!
Sayfa 56 - Can YayınlarıKitabı okudu
Beyaz Geceler
Yani siz nasıl bir insansınız?Haydi, başlayın, anlatın hikâyenizi. "Hikâyeyi!" diye bağırdım korkarak."Hikâyeyi!Ama size kim söyledi benim bir hikâyem olduğunu? Benim bir hikâyem yok..." “Bir hikâyeniz yoksa, nasıl yaşıyorsunuz?” diye sözümü kesti gülerek. "Tamamen hikâyesiz! Yani, bizde dendiği gibi, bir başıma yaşadım, yani tamamen yalnız - yalnız, tümüyle yalnız – anlıyor musunuz, nedir bu yalnız?”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aylak Adam
- Sizin başka işiniz yok mu? diye sordu. - Hayır.Aylakım ben.
Aylak Adam
"Siz" anlayamaz, "sen " anlanır.Bazı kitaplarda "sizi seviyorum"u okuyunca gülerim.Sanki "siz " sevilirmiş!"Sen sevilir,değil mi?
Reklam
Aylak Adam
Alışmayı anlıyordu.Iste insan beyni bile alışıyor ,hep aynı şeyleri tekrarlıyordu.Boyuna "Karıncalar bilmeden severler" diyordu.
Aylak Adam
Yaşamanın amacı alışkanlıktı,rahatlıktı.Çoğunluk çabadan,yenilikten korkuyordu.Ne kolaydı onlara uymak! Çabasız.Ama biliyordu:Yetinemeyecekti.Başka şeyler gerekti.Güçlüğü umutsuzca zorlamak bile güzeldi.
Otorite ve Aile
"Bunalım içindeki aile ortamı insanlara kayıtsız şartsız itaat etme alışkanlığı kazandıran tutumların oluşmasına neden oluyor."HORKHEIMER
Sayfa 169 - 4.BölümKitabı okudu
Otorite ve Aile
Enstitünün Yeni-Hegelci Marksizminin onu aile ilişkileri inceletmeye yöneltmesi kaçınılmazdı.Hegel'e göre aile,topluluğun sonul anlamda kendisine temel aldığı merkezi etik bir kurumdu.Burjuva ailesi,Marx'a göre bir realite olarak ancak kendi metalaşmış bugünkü doğası ile vardı.Yani proleteryan aile kendi dışı da işleyen sömürü nedeniyle dağılma,çözülme durumunda bulunuyordu.Enstitünün yaklaşımı, her ikisini de birlikte hesaba katmaya çalışan bir yaklaşım oluyordu.
Sayfa 185 - 4.bölümKitabı okudu
Otorite
Eleştirel Teori ,geleneksel Marksist açıklamaların aydınlığa çıkaramadığı, proletaryanın kendinden beklenen tarihsel rolün gerektirdiği gibi davranamayışının nedenlerini düşünmek ve bunları açıklamak amacıyla ortaya çıkmış bir teoriydi.
Sayfa 173Kitabı okudu
Reklam
Eleştirel Teorinin Kökenleri
"Sistemleştiren kimselere hiç güvenmem,uzak dururum onlardan.Sistemli olmayı isteme özdenlikten yoksunluktur."NIETZCHE
Eleştirel Teorinin Kökenleri
"Aklın doruklarından baktığımızda,hayat uğursuz bir hastalığa;dünya ise tımarhaneye benziyordu."GOETHE
Frankfurt Okulu ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü
Horkheimer ve enstitünün bütün üyeleri kapitalizmin bunalımı,geleneksel liberalizmin iflası,otoriter yönelimlerin güncel bir tehdit hâlini alması ve bunlara benzer konularda yaptıkları araştırmalara hız vererek ortaya koyacakları yeni bulguları Nazizmi yenilgiye uğratmakta kendilerinin yapabilecekleri en ciddi iş saydıkları için çalışmalarını yoğunlastırmıslardı.
Sayfa 68 - AraKitabı okudu
Gertrud
"Düşünme " denen şeyin çilesini cekmeyenler, sabahleyin yataktan kalkmayı kıvançla karşılar,yiyip içecek olmalarına sevinir,yeterli görür bunları,durumun başka türlü olmasını istemez.
Sayfa 121Kitabı okudu
Gertrud
İnsanlarla aramda bir köprü kurmam ,şu yada bu şekilde onlarla yaşayabilmem gerekiyordu.Beni bu hedefe götürecek başka bir yol yoksa ,belki bunu müzik yapabilirdi.Müzik evrenin gizli yasası değil miydi?
Şizoid Görüngü
"Uzaklık sevgiyi artırır" sözü çok büyük bir korku uyanmadığı sürece şizoid kişiler için geçerlidir;daha sonra bu korku,sevgiyi nefrete dönüştürür.Şizoid birey çoğu zaman yakınında olmadığı sürece başka birisine büyük özlem duyar,ama öbür kişinin varlığı,soğukluk,ilgi kaybı ve söyleyecek birşey bulamamaktan düşmanlığa ve tepkiye kadar değişebilen coşkusal bir geri çekilmeye yol açar:Yakınlık sevgiyi azaltır."
Reklam
Şizoid Görüngü
Şizoid kişinin sevme yeteneği,erken dönemde yaşadığı reddedilme ve gercek yaşam iliskilerindeki çöküntü nedeniyle dondurulmuştur.
Şizoid Görüngü
Sizi sevmektense sizden nefret etmeyi yeğlerim.Ama bununla da kalmıyordu.Ne seviyor ne de nefret ediyor,hicbir şey hissetmiyor ve seanslarda dıştan bakınca çoğu kez tembel, geldiği için sıkıntı içinde ve bir "ne olursa olsun" tutumu takınmış oluyordu.Şizoid durum öncelikle dış nesne ilişkilerini ortadan kaldırmaya ve kopuk,geri çekilmiş bir biçimde yaşama çabasına dayanır.
Sayfa 13 - MetisKitabı okudu