Bir aydın yabancı dil bilmese de olur, çok kitap okumasına da ihtiyaç yok. Yeter ki ana dilini gerçekten bilsin. Kelimelerini şecereleriyle tanısın. Asıl olanları adilerinden ayırsın. Karanlık kelimeler vardır, arı gibi vızıldayan kelimeler. Taşıdıkları hiçbir düşünce yoktur, kimse tarafından anlaşılmazlar. Ama yine de herkesin ağzındadırlar. Onlar için yaşanır, onlar için ölünür: hayalimizin rengine bürünürler. Göremeyiz onları, pusudadırlar. Ve bir atışta parçalar bizi. Dilimizin her kelimesi başka bir dilden gelmiştir. Nice ülkeler dolaşmıştır bize gelinceye kadar. Ciddi olarak okumak isteyen Yunan alfabesini öğrenmeli (Ruskin İngilizlere söylüyor bunu). Her dilden lügatler bulunmalı kütüphanemizde. Okuduğunuz metinde hiçbir karanlık kelime kalmamalı.
Zamanda yolculuk,yalnızca bilim-kurgu filmlerinde olduğu gibi henüz keşfedilmemiş teknoloji harikası zaman makinesi aracılığıyla yapılmaz.Tarihle ilgili okuduğunuz bir kitap sizi pekâlâ bu yolculuğa çıkartabilir.
Sayfa 260Kitabı okudu
Reklam
Köyün birinde yaşlı bir adam yaşarmış. Oldukça fakir. Ama kral bile onu kıskanırmış. Beyaz bir atı varmış herkesin dilinde olan. Kral atını alabilmek için koca bir hazine teklif etse de yaşlı adam satmaya yanaşmamış. “Bu at, bir at değil benim için. O benim kıymetli dostum. İnsan dostunu satar mı hiç?” dermiş hep. Bir sabah bakmışlar ki, atın
Bunlara ek olarak, çok sık tekrarlanan ya da anahtar kelimelerin anlamlarını parçadan çıkarabiliyorsanız çıkarın, yoksa aşağıda anlatılan “yabancı dilden Türkçeye iki dilli sözlüklerden” faydalanarak kelimenin anlamını yapışkanlı not kâğıdı (post-it) üzerine yazın ve sayfanın üst kısmına “post-it”i yapıştırın. Daha sonra o kelimenin geçtiği bölümü tekrar okuyun. Bu şekilde okuyacağınız kitabı ya da bölümü bitirin. Daha sonra, sayfalar üzerindeki yapışkanlı not kâğıtları üzerindeki yazılı kelimelere bir göz atın. Sonra bütün kitabı ya da metni tekrar okuyun. Bu tekrarda okuduğunuz kitap ya da parça sizin için daha anlaşılır hâle gelecektir. Daha sonra bu okuma işlemini birkaç kez tekrar edin. Göreceksiniz, hem anlama oranınız artacak, hem de yeni kelimeleri özel bir çaba harcamadan kolaylıkla öğreneceksiniz. Aynı metin ya da kitapları defalarca okuduktan sonra, yenilerini okuyun
Sayfa 51
" Çok kitap okumuş olmak da eğitilmiş olmak demek değil.Ne okuduğunuz,ondan ne edindiğiniz önemli."
Sayfa 155 - EpsilonKitabı okudu
Bu kitap, belki de şimdiye kadar okuduğunuz basılı başka pek çok kitap gibi, QWERTY klavyeyle yazıldı, yani en üst sırada, en soldan itibaren altı harfin adıyla anılan klavyeyle. Şimdi belki inanmayacaksınız ama bu klavye 1873'te bir karşı-mühendislik tasarımıydı: Daktilo kullananları olabildiğince ağır yazmaya zorlamak için olmadık hilelere başvurulmış, en çok kullanılan harfler klavyenin her sırasına dağıtılmış, (sağ elini kullanan insanları zayıf ellerini kullanmak zorunda bırakacak şekilde) harfler solda toplanmıştı. Göründüğü kadarıyla verimliliğe aykırı olan bütün bu özelliklerin gerisinde yatan neden, 1873'te daktilo kullanıcılarının yan yana iki tuşa ard arda hızla bastığında harflerin birbirine karışmasıydı, bu yüzden üreticilere daktilo yazanları yavaşlatmak zorundaydı.
Sayfa 292 - PegasusKitabı okudu
Reklam
593 öğeden 431 ile 440 arasındakiler gösteriliyor.