Deprem zamanı yemek, içmek ve sevdiklerimizi sevmekten dahi utanır olmuştuk, birde sıcacık ve yumuşacık yatağımızda yatmak, kitap okumak, gökyüzüne bakmak ve nice rahatça yapabildiğimiz eylemlerimizin ulaşabilirliği ve özgürlüğü içinde vicdanımız bir nebze uyanmış ve utanç hissi duymuş idi-k-...
İnsanlığın yıkılış depremini yaşatan insanlara, iki çift söz söyleyemiyor, onlara da destek olanlarla ilişkimizi kesemiyor ve yine aynı utançları hissedemiyor isek içimizde bir şeylerin enkaza dönüştüğü nettir.