"Hazreti Adem'den beri bugüne kadar para ile satın alınan esirlerin sultan olduğu hiçbir yerde görülmemiştir. Türkler müstesnâ."
~MÜBAREKŞAH~
●
Memlük ve Eyyübi tarihçisi denilince aklıma direk Ramazan Şeşen gelir. Sade dili ve değerli bilgileriyle vazgeçilmez bir yazar benim gözümde Ramazan Şeşen.
Memlük Tarihini okumak
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı-Robert M. Pirsig
Bir insanı akıl hastanesine düşürecek kadar zorlu bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? Peki bir insan sadece deli olduğu için mi akıl hastanesine kapatılır? Ya da “deli” diye kime diyoruz? Antik Yunan’dan bu yana insanı pençesine alan bir yanılsamadan kurtulmaya çalışmanın öyküsünü göreceğiz bu
- Ben, dedi, okuduğum kitabın kahramanlarını sevmek isterim; onları dostum farz ediyorum, hep kendileriyle beraber yaşıyorum ve yanımdan ayrılmalarını istemiyorum. Onun için bir kitabın kahramanını... Hatta pek çok sevmeliyim. Senelerce aynı kitabı tekrar tekrar okuduğum vardır. Öyle bir kitap arıyorum ki bütün hayatımda bıkmadan hep onu okuyayım.
- Müfritsiniz.
- Belki; bence kitap demek bir defa okumak için yazılan şey değildir. Bazı tanıdıklarımız haftada üç dört tane okuyorlar. Onlara hayret ediyorum. Kitap. Nasıl diyeyim... İçinde yaşadığımız ev gibi olmalı, vatan gibi olmalı, ona alışmalıyız, bağlanmalıyız, köşesini bucağını gayet iyi tanımalıyız, her noktasına hatıralarımız karışmalı. Değil mi? Bir musiki parçası gibi... Her vakit başka başka eserler okuyanlar, iki üç günde bir dostlarını, evlerini, vatanlarını değiştiren insanlara benzemezler mi? Belki bunun için her yerde pek çok kitap çıkıyor, fakat iyileri ne kadar az.
- Evet, kitap okumak bir sanattır; belki de yazmak kadar güç bir sanat. Onun için muharrirler, yalnız muharrirlerin okuması için yazmalıdırlar. Kari ile muharrir arasında seviye aynı derecede olmazsa anlaşmanın imkânı kalır mı?
- Tamamiyle böyle düşünüyorum.
Not;
Müfrit: Aşırı
Muharrir: Yazar
Kari: Okuyucu
Evet, kitap okumak bir sanattır; belki de yazmak kadar güç bir sanat. Onun için muharrirler, yalnız muharrirlerin okuması için yazmalıdırlar. Kari (okur) ile muharrir arasındaki seviye aynı derecede olmazsa anlaşmanın imkanı kalır mı?
Evet, kitap okumak bir sanattır; belki de yazmak kadar
güç bir sanat. Onun için muharrirler, yalnız muharrirlerin
okuması için yazmalıdırlar. Kari ile muharrir arasındaki
seviye aynı derecede olmazsa anlaşmanın imkanı
kalır mı?
Hayatın duvarlarında yaşadık hayallerle, pişmanlıklarla, sevgilerle, aşklarla, hazlarla; ama hayır insan sadece nefesle yaşar. Bu yaşıma kadar kaç kez düşüp kalktım bilmiyorum ama kalktım önemli olanda bu değil mi? Okudum, yazdım, çizdim elimde bir kalem bir defter aklıma gelen her şey toz duman gibi uçup gitti, sayfalarıma eklediğim en çok
Kitap okumak bir sanattır; belki de yazmak kadar güç bir sanat. (...) Kari (okur) ile muharrir (yazar) arasındaki seviye aynı derecede olmazsa anlaşmanın imkânı kalır mı?
Necip Fazıl okuyacaksanız her sayfasında hatta her cümlesinde tefekkür etmeyi göze alarak okumalısınız. Zira Üstat okumak için okunmaz. Anlaşılmak, tefekkür etmek ve yaşamak için okunur. Peyami Safa'nın da dediği "okumak da bir sanattır" sözü bu bağlamda Necip Fazıl'ın eserlerinde ziyadesiyle kendini hissettiriyor.Üstadın tek romanı... Bunu ilk duyduğumda ben de olmayan ve yıllardır çokça aradığım bir kitabı bulmuşçasına sevindim. Ne kadar hoş değil mi?
Fakat eserin anlaşılması çok kolay olmadığı kesin. Okunmaya değer olduğu muhakkak. Her muharrir eserinde kendi hayatından kesitler sunar kârisine. Bu kitap ile Üstadın geçirdiği buhran devrelerini ve çıkış yolunu okuyoruz. Beşeri aşkın, ilahi aşka dönüşme serüvenini hayretle okuyacağınız bu eseri okumanızı tavsiye ederim
.
Aynadaki YalanNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20175,1bin okunma