Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

OKUNMUŞ KÜTÜPHANE

Reklam
Pascal'ın adalet analizi
Adil olanın peşinden gidilmesi doğrudur, en güçlünün peşinden gidilmesi ise kaçınılmazdır. Gücü olmayan adalet acizdir; adaleti olmayan güç ise zalim. Gücü olmayan adalete mutlaka bir karşı çıkan olur, çünkü kötü insanlar her zaman vardır. Adaleti olmayan güç ise töhmet altında kalır. Demek ki adalet ile gücü bir araya getirmek gerek; bunu yapabilmek için de adil olanın güçlü, güçlü olanın ise adil olması gerekir. Adalet tartışmaya açıktır. Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde anlaşılır. Bu nedenle gücü adalete veremedik, çünkü güç, adalete karşı çıkıp kendisinin adil olduğunu söylemişti. Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık.
İş hayatı mı yoksa yitip giden ömür mü desek
Üniversiteye gidip gelecektim, yemek yiyip uyuyacak, ertesi gün yine üniversiteye gidecektim, yemek yiyip uyuyacak, ertesi gün yine üniversiteye gidecektim, yemek yiyip uyuyacak, ertesi gün yine üniversiteye gidecektim, yemek yiyip uyuyacak, ertesi gün yine üniversiteye gidecektim, yemek yiyip uyuyacak, sonra yine üniversiteye gidecektim... Ve bu böyle belki otuz yıl devam edecekti

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnanmadik zaten Livaneli
Bu kadar tesadüf çok değil mi? Babaannem de kimliğini gizlemiş, anne annem de. Bir ailede bu kadar sır. İnsanın inanası gelmiyor.
Neden bazıları, memleketi kendilerinin daha çok sevdiğini ileri sürerek bir ay rıcalık elde etmeye çalışırlar?
Reklam
Tamamen katılıyorum
Vıcık vıcık yüzeysellik yayan şu "kişisel gelişim" kitaplarının bağırıp durduğu "İstersen yaparsın!" sözü tam bir kandırmacaydı. İnsan ancak yapabile ceğini isterdi, "istemek" kavramı, "dilemek"ten ve "hayallere dalmak tan farklı bir şeydi. Bedelini göze almakla, gereğini yapmakla ilgili bir şeydi.
Sizce?
Aşk denilen şey, çocuk yapmakla sonuçlanması gereken bir kandırmaca mı gerçekten?
Ruslar
Kocaları sürülen, yavrularının karınları düşman süngüleriyle deşilen kadınların talihi! Ak sakallarından tutulup sürüklenen ihtiyarların talihi! Cephelerde, bize söven, yüzümüze tüküren düşmanlarımızın menfaatleri için, kanlarını sebil eden gençlerimizin talihi!... Bu gece rüyama gene Şişkof girecek. Gene beni mezarlara götürüp ölen askerlerin üniformalarını gösterecek. "Sen, sen Sadık Turan, sırtında düşman üniforması Rusya'ya karşı harb ettin" diyecek! Gene soğuk terler döküp sabahı kim bilir nasıl edeceğim. Düşman üniforması... Düşmanım kim? Siz değil misiniz Şişkofı Yalanla dolanla memleketimi istilä ettiniz. Himayenize girmekle topraklarımız, malımız, mülkümüz, dinimiz korunacak diye, sizden öncekiler söz verdiler. Teslim olduk. O millet, yurdunu her şeyden çok sevdiğinden teslim oldu. Silah larımızı bıraktık. Ya siz?.. Memleketimize girdiğiniz günden beri o toprak kan içinde. Minarelerimizi devirdiniz. Su kemerlerimi zi, çeşmelerimizi, heykellerimizi, mermer saraylarımızı atlarınıza ahır yaptınız. Müezzinlerimiz ezan okumak üzere minarelere çıktıkları vakit, sarhoş askerleriniz, eğlenmek için, kalblerine nişan alma talimi yaptılar. Hey Şişkof, Şişkof! Düşman üniformasını giyip Rusya'ya karşı silaha sarıldınız, diyorsunuz. Düşmanımız, asıl siz değil misiniz? Ömürlerinin son günlerini duayla, namazla geçirmek isteyen ihtiyarlarımızı, seksenlik ninelerimizi, hayvan vagonlarına doldurup haftalarca pislik, sidik içinde Sibirya'ya taşıyanlar sizler değil miydiniz?
gavur
Gavur midesi domuz midesi gibi kalın ve kaba olur. Helali haramdan ayıramaz, ne bulursa yer. Gavur suratı da bundan domuza benzer ya. Sense Müslümansın!
Rus milletinin de, başka milletlerin olduğu gibi, kendisine has bir karakteri vardır sanırım. O da kendininkinden üstün duyduğu bir kuvvetin önünde hemen dize gelmektir. İki haftalık esirliğimde, istilāya uğrayan, yanan memleketten söz açan esire rastlamadım. Tam tersine, kendilerini yenen ve ezenleri sevmeğe hazır görünüyorlardı.
Reklam
Güzel Türkistan sana ne oldu, Hiç vakitsiz güllerin soldu. Bilmem niçin kuşlar ötmez bahçelerinde, Ah, bahçelerinde...
Rus kafası bu, çavuş. Toprak çok, ekmek yok; askerimiz çok, tankımız yok; sigaramız var, kibritimiz yok. Her şey tamam olursa Rusya da Rusya olmazdı...
İnsan, ömründe bir defa doğar, bir defa ölür! Ha şimdi, ha sonra. Ne fark var?
Sonra dil, yalnız âlimin dili değildir. Herkesin dilidir. Çobanın, köylünün, bütün milletin... Herkesin...
İşte sarıklı taşlarının altında yatan Geraylar!.. Daha dün yurdu, halkı, şerefi için İdil'den Tuna kıyılarına kadar, yolları, stepleri düşman cesetleriyle geçilmez hale getiren Geraylar... Şimdi saraylarında yalnız ben varım, bir de bel- ki onların hayaletleri...
1.157 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.