Peygamber efendimizin vasiyeti üzerine sizlerle paylaşıyorum lütfen okuyunuz!
Veda hutbesi :
Ey insanlar! Bilmiyorum, belki de bugünden sonra burada sizinle bir daha buluşamayacağım. Allah’ın rahmeti bugün sözümü işitip onu iyice kavrayanların üzerine olsun! Benim bu sözlerimi burada bulunanlar bulunmayanlara bildirsin. Olabilir ki bildirilen kimse burada bulunandan daha iyi anlar ve itaat eder. Ey insanlar! Biliniz ki
Sayfa 683 - Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildirilen kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlayarak muhafaza etmiş olur.Kitabı okudu
-Gusev sanki kendi içinde derin düşüncelere dalmış gibi, dalgın dalgın konuşuyordu. - Bu konuda epey düşünmüşlüğüm vardır, Mstislav Sergeyeviç. Savaş meydanında tüfeğinle yere yapışmış yatıyorsundur, hava tıpkı şu anda olduğu gibi zifiri karanlık... ve üzerine şakır şakır yağmur yağıyor... O anda ne düşünmeye çalışırsan çalış, dönüp dolaşıp ölüme
Ebu Hanife halktan ihtiyar bir kadının kendisine sorduğu beş sorudan üçü için "bilmiyorum" diyor. Kadın, her dini, ilmi, tarihi, fıkhi, felsefi, tabii, tıbbi ve özel sorusunu mahallenin yarım hocasına sorup cevabını cebinde bulmaya alışık olduğundan ve hoca ömründe "bilmiyorum" demediği için bu duruma hayret eder ve şöyle der: "Ey bilgin imam! Sen beytülmalden camide oturup "bilmiyorum" demek için mi para alıyorsun?" İmam şöyle cevap verir: "Hayır bacı! Beytülmalden bana verdikleri bu para, bildiklerim içindir. Eğer senin deyişinle bilmediklerim için bana para vermek isteselerdi, dünyanın bütün serveti bile buna kifayet edemezdi."
zihnimizin sahip olduğu en büyük beceri belki de acıyla başa çıkmaktır .
klasik yaklaşım bize herkesin ihtiyacı doğrultusunda geçtiği dört kapı olduğunu öğretir .
birinci kapı uykudur
uyku bize dünyadan ve onu dolduran tüm açıdan kaçabileceğimiz sığınak sağlar . bir insan ağır yaralandığı zaman genellikle kendinden geçer . aynı şekilde tramvatik haberler alan birinin bayıldığı olur . zihin ilk kapıdan işte böyle geçerken kendini acıdan korur ..
ikinci kapı unutmaktır
bazı yaralar kısa zamanda kapanmayacak , hatta belki de asla iyileşmeyecek kadar derindir . ayrıca bazı anılar o kadar azap vericidir ki onlara alışmak mümkün değildir . zaman tüm yaraları iyileştirir sözü yanlıştır . zaman çoğu yarayı iyileştirir . geri kalan bu kapının ardında saklıdır .
üçüncü kapı deliliktir
bazen insan aklı öyle darbe alır ki kendini delilikte saklar . bu ilk başta öyle gözükmese bile öyledir . gerçekliğin acıdan başka bir şey getirmediği zamanlar vardır ve bu acıdan saklanmak için zihnin gerçekliği bırakması gerekebilir .
dördüncü kapı ölümdür
son sığınak . öldükten sonra bizi hiçbir şey incitemez , yada en azından bize öyle söylenir ..
“Yasin Sûresi okuyunuz. Çünkü onda on türlü bereket vardır;
1- Aç kimse okursa doyar.
2- Çıplak bir kimse okursa giyinir.
3- Bekâr okursa evlenir.
4- Korku içindeki okursa emniyyete kavuşur.
5- Mahzun okursa ferahlar.
6- Sefere çıkan bir kimse okursa seferinde Allah’ın yardımına mazhar olur.
7- Bir şeyi kaybolan kimse okursa kaybettiğini bulur.
8- Meyyite okunursa azâbı hafifler.
9- Susuz kalan okursa susuzluğu gider.
10- Hasta okursa şifâ bulur.”
“Kur’ân’daki en büyük âyet Âyete’l-Kürsîdir.”
(Müslim, Müsâfirîn, 258)