Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İçimde özlemini çektiğim şey arzulardan ziyade arzulama arzusuydu; daha güçlü, daha bağımsız daha tutkulu daha doyumsuz istek duyma.
Tek bildiğim yalnızlığa, tek başıma böyle yanıp tutuşmaya daha fazla dayanamayacağımdı.
Reklam
Acı çekmek için bile yeterli duyguya sahip değildim.
Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
Evli olan 40 yaşındaki Bay Oft daha önce hayatında hiç yapmadığı bir şeyi yapmaya, gizli gizli internette cinsel içerikli sitelere girmeye başlıyor. Bu yetmiyormuş gibi çevresindeki kadın- larla konuşurken de uygun olmayan cinsel içerikli kelimeler kullanıyor. Tedavi görmek için gittiği klinikte çalışan hemşirelere ve diğer hastalara sarkıntılık etmeye kalkınca yargıç hapsine karar veriyor. Hapse gitmeye hazırlandığı gece ağır baş ağrısı şikâyeti ile hastaneye kaldırılıyor. Yapılan testlerde yazı yazmada ve çizim yapmada güçlük çektiği de ortaya çıkıyor. Virginia Üniversitesi Hastanesinde beyninin MRI çekildiğinde beyninde, sağ orbitofrontal kortekste yumurta büyüklüğünde bir tümör olduğu ortaya çıkıyor. Ameliyatla tümör alındıktan sonra olağanüstü bir şekilde Bay Oft'un davranışları normale dönüyor, cinsel içerikli sitelere de girmiyor. Bay Oft bir yıl kadar sonra tekrar baş ağrılarından şikâyet etmeye başlıyor. Ayrıca anormal davranışları da yeniden su yüzüne çıkıyor. Beyin MRI çekildiğinde ilk ameliyatta tümörün küçük bir parçasının beyinde kaldığı ve aradan geçen sürede yeniden büyümüş olduğu anlaşılıyor. İkinci bir ameliyatla bu tümör de alınınca uygunsuz davranışlar ve cinsel içerikli internet sitesi tutkusu da kendiliğinden kayboluyor.
Sayfa 197Kitabı okudu
Tanımadığım kötücül bir haz beni ele geçirmişti ve artık hiçbir utanç duygusu ona teslim olmamı engelleyemiyordu.
Reklam
her şeye rağmen ondan gerçek sahici bir duygu kopartabilmiştim sonunda: nefret ve dizginsiz öfke!
gözlerindeki kara ışıltılı gülücükler sadece bana mıydı, yoksa herkes için geçerli miydi?
Birisi üzerime aniden bir tabanca çevirse yüreğim etrafımdaki bunca insanın yüreğinin bir avuç para için attığı kadar atmazdı.
günler öne çıkan bir şey olmadan peş peşe diziliyor, bir ağacın yaprakları yeşeriyor ve sararıp gidiyorlardı.
Reklam
Toplum içinde olduğum zamanlarda da hayranlığımı ifade ederken yapay bir heyecan sergileyip etkileyici şeyleri abartarak içimin ne kadar hissiz ve kayıtsız olduğunu gizlemek için bir anlamda gösteri yapıyordum.
Beni bırakan insanlar, gelen ve giden kadınlar oldu, her defasında odada oturmuş camın dışındaki yağmuru seyreden biri gibi hissettim kendimi; doğrudan yakınımda olan şeylerle bile aramda camdan bir duvar vardı ve kendi irademle onu yıkacak gücü bulamıyordum.
O an içimdeki bu donuklaşma sürecinin ne kadar ilerlemiş olduğunu birden görüverdim – hiçbir yere tutunmadan, hiçbir yerde köklenmeden, akan suyun üzerinde kayar gibi yaşıyordum ve bu soğuklukta ölü, cesedimsi bir yan olduğunu gayet iyi biliyordum; gerçi henüz çürümenin kötü kokan soluğu hissedilmiyordu, ama umarsız bir donukluk, acımasız, soğuk bir duygusuzluk yerleşmiş, yani bedensel anlamda gerçek ölümün ve çürümenin dışarıdan da görüldüğü aşamanın eşiğine gelmiştim.
“Bir budalalık yapma, beni anla, beni bağışla!”
İçimin bir zamanlar ne kadar kötü olduğunu asla bilmediler, şimdi nasıl çiçek açtığımı da asla anlamayacaklar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.