Delilik.
"Sahtekârlarla her yıl karşılaşırım. Kafaları düzgün çalışanlar, gerçek delilerden çok daha fazla hayal kurarlar. Akıllarına geleni söylerler, olmayacak nöbetler uydururlar. Gerçek hastaları belirlemek kolaydır. Onlar, deliliklerine sıkı sıkıya bağlıdırlar. O delilikle törpülenmiş gibi, başka bir şey düşünmezler, onu takıntı haline getirmişlerdir. Deliliğin bile bir mantığı vardır..."
Sayfa 111 - Doğan KitapKitabı okudu
Dünyada insan evladı hilkat garibeleri olduğunu biliyoruz. Bunların bazıları çarpık, korkunç fizikleriyle görünürdür; dev bir kafaları ya da minik bir bedenleri vardır, bazıları kolsuz ya da bacaksız doğar, bazısı üç kollu, bazısı da kuyruklu ya da olmayacak yerde bir ağızla. Bunlar tesadüflerin sonucudur ve eskiden sanıldığının aksine, kimsenin
Reklam
56 syf.
8/10 puan verdi
“Gerçek şu ki, becerikli kişiler her zaman hayal kurar, yaratıcı olanlar ise çözümleyicidir.” Sherlock Holmes tadında bir kitaptı. Cinayet-polisiye okumayı sevenler için kesinlikle okunması gereken çerezlik kısa kitaplardan biri. Kitap’ın ilk sayfalarında “Ben ne okuyorum şu an ya?” diyerek koptum birazcık ama beklentim fazla yüksek olduğu için sabırla devam ettim. İyi ki de etmişim. Bir anda kentte ses uyandıran bir cinayetin içine sürükleniyorsunuz. Dupin’in inanılmaz ileri düzey gözlemlerini okumak keyifliydi. Özellikle katil hiç beklemediğim yerden geldi. *DİKKAT SPOİ* Sanırım kitapta beni en çok etkileyen kısım orangutanın, sahibinin tıraş olmasından etkilenmesi oldu. Madam L’Espanaye’yi elindeki usturayla sadece masumca tıraş etmek istemişti. En başında saldırma gibi bir derdi yoktu. Elbette Madamı ve kızını vahşice katletmesinin bahanesi olamaz ama tuhaftı okurken suçlu gözüyle bakamadım. Kafamda hep tanıklardan ya da göz önünde olup asla katil olmayacak birinin katil çıkacak olması vardı. Beklenmedik olması keyifliydi.<3
Morgue Sokağı Cinayetleri
Morgue Sokağı CinayetleriEdgar Allan Poe · Can Yayınları · 202313 okunma
“Heyhat! Tayfun falan olmayacak zaten hangi istediğim oldu ki şimdiye kadar. Hafif sıradan mı sıradan bir rüzgar birkaç kiremiti birkaç bacayı yerinden sökecek bu dünyada her şey cimri doğa da insanlar da. Büyük hayaller gören bir benim ve bundan vazgeçsem iyi olacak her daim hayal kırıklığına uğruyorum.”
Yüzde 25 zamdan sonra dile getirdiklerim:)
Kendinizi kandırıp duruyor­sunuz siz. Sürekli bunu anlatip duracaksıniz biliyorum, ama hiçbir zaman kendi toprağıniz olmayacak. Ömrun boyunca burada temizlikçi olacaksın sen taki günün birinde bir tabutun içinde buradan çıkana kadar. Bana baksaniza siz, ben o kadar çok gördüm ki sizin gibi hayal kuranları.
Bugün, hiçbir temeli olmayan, soyut, amaçsız bir tedirginlik, yarın sonucunda hiçbir şey elde edilmeyecek bitmez tükenmez özveriler! Hayatta onu bekleyen şey buydu! Sekiz yıl sonra ancak otuz iki yaşında olacağı, demek ki önünde koskoca bir hayat bulunduğu önemli miydi? Hem ne diye yaşayacaktı? Erişmek istediği şey ne olacak, neye doğru koşacaktı? Yalnızca var olmuş olmak için yaşamak! Ama o eskiden de bir düşünce, bir umut, hatta bir hayal uğruna bütün varlığını binlerce kez feda etmeye hazır bir insan değil miydi? Yalnızca var olmak ona her zaman az gelmiş, o hep daha fazlasını istemişti. Kendisini başkaları için söz konusu olmayacak birtakım haklara sahip bir insan gibi görmesinin nedeni de, belki yalnızca istediklerindeki bu güçlülüktü.
Sayfa 678 - Kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.