Ölüler Hakkında Sakın Kötü Konuşma
Şu dünyada sonum geldi, artık öldüm ben. Şimdi gagalayıp duracaklar merakla o küçük çenebaz kargalar, insan denen. Çıkar bir cesur yürek, gerçeği haykırır: Bil ki burada acımasız kötülüğün yok ettiği büyük bir ruh yatmaktadır. Geldi taze ve hoş günlerinden gençliğin, bu kötü vakte kılıçlarla, ezgilerle. Dilinde kalbinde gelen özgürlük sözü. Yaralıydı ama gizledi maharetle. En sonunda o yara ona diz çöktürdü, uzatıp yatırdı gördüğünüz mezara, koca bir “Başarısız”damgası, alnında.
Ölüler Hakkında Sakın Kötü Konuşma
Şu dünyada sonum geldi, artık öldüm ben. Şimdi gagalayıp duracaklar merakla o küçük çenebaz kargalar , insan denen. Çıkar bir cesur yürek, gerçeği haykırır: Bil ki burada acımasız kötülüğün yok ettiği büyük bir ruh yatmaktadır. Geldi taze ve hoş günlerinden gençliğin, bu kötü vakte kılıçlarla , ezgilerle. Dilinde kalbinden gelen özgürlük sözü. Yaralıydı ama gizledi maharetle. En sonunda o yara ona diz çöktürdü, uzatıp yatırdı gördüğünüz mezara, koca bir "Başarısız" damgası, alnında. -Richard Realf
Reklam
Hayat, belli ki ona iyi davranmamıştı.
"Bana kızma," dedi Hakan. "Seni öz baban bile sevmiyorken ben nasıl sevebilirim ki?"
Onu kaybedemem... Ne saçmalıyor bu kız? Bir karışıklık olmalı. Gidemez... Gökçe, gidemezsin! Ağlamaya başladı. Öyle ki nefes bile alamadı. Sadece ağladı ve kendini acının kollarına bıraktı. Bu öyle kuvvetli bir acıydı ki direnmek imkânsızdı.
Sayfa 482Kitabı okudu
"Seni, öz baban bile sevmiyorken ben nasıl sevebilirim ki?"
Reklam
441 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.