Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne var ki ölüler konuşmaz.
Sayfa 105 - Can Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
Allah Resulünün (s.a.v) hudbesi
“Ey insanlar, sanki ölüm başkalarına yazılmış ve hak başkalarına vacip olmuş ve sanki ölüler çok yakında yanımıza dönecek yolculardır ve dönüş nişaneleri kabirleridir. Sanki onlardan sonra ölümsüzmüşüz gibi miraslarını yiyoruz. Tüm ibret kaynaklarını unutmuşuz ve tüm zorluk ve kıtlıklardan âmândayız. ne mutlu onlara ki günahtan başka elde ettikleri her şeyi bağışlarlar, fakihlerle ve bilginlerle otururlar ve miskinlerle ve zayıflarla gidiş gelişleri vardır. ne mutlu ona ki nefsi zelil, yaratılışı iyi, bâtını da salihtir ve kimseye şerri dokunmaz. ne mutlu ona ki malının fazlasını bağışlar, sözün fazlasını konuşmaz, sünnetlere amel eder ve bid’atlerden uzak durur.”
Sayfa 137 - El-Mustafa YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Bizimle sadece rüyalarda konuştukları kesin," (...) "Rüyalarımızda onları öylesine açık seçik işitir, varlıklarını o kadar canlı hissederiz ki, uyku devam ettiği sürece, uyanıkken tek kelime edemediğimiz, tek bir bakışlarını yakalayamadığımız, temas kuramadığımız bu kişiler, bize bir şeyler anlatan, bizi dinleyen, hatta yeryüzünde
Sayfa 299 - II MızrakKitabı okudu
Afrikada bile böyle şeyler olmuyordur, diye düşündü.. Ne biçim bir milletiz biz? Nereye gidiyoruz böyle? Ölüler konuşmaz.. Ölümün güzelliğini kuşanmış halde, onca tomurcuğuyla hiç bir ilkbaharın bize açıklayamayacağı sırları da yanlarına alıp giderler.. Buz tutmuş kemiklerin üzerine gelip oturan tuz gibi, keşfedilecek olup da keşfedilemeden kalan
Sayfa 44
Ey insanlar, sanki ölüm başkalarına yazılmış ve hak baskalarna vacip olmuş ve sanki ölüler cok yakında yanımıza dönecek yolculardır ve dönüş nişaneleri kabirleridir. Sanki onlardan sonra ölümsüzmüşüz gibi miraslarını yiyoruz. Tüm ibret kaynaklarını unutmuşuz ve tüm zorluk ve kıtlıklardan âmândayız. Ne mutlu onlara ki günahtan başka elde ettikleri her şeyi bağışlarlar, fakihlerle ve bilginlerle otururlar ve miskinlerle ve zayıflarla gidiş gelişleri vardır. Ne mutlu ona ki nefsi zelil yaratılışı iyi, bâtıni da salihtir ve kimseye şerri dokunmaz. Ne mutlu ona ki malının fazlasını bağışlar, sözün fazlasını konuşmaz, sünnetlere amel eder ve bid'atlerden uzak durur. Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)
Sayfa 137 - el-Mustafa YayınlarıKitabı okudu
Bu aynı kim
Bazen hiç konuşmaz, kimseye sokulmaz, kabalaşır, haftalarca ağzını açmazdı. Bazen de durup dururken dedikoduya başlar, sebepsiz yere köpürür, koğuştan koğuşa mekik dokur, havadis yetiştirir, fitler, bir hiç yüzünden başına türlü işler açardı. Ancak mahpuslar ona temiz bir dayak çektikten sonra çenesi kısılırdı. Cılız, korkakçaydı. Herkes ona tepeden bakardı. Ufak tefek, zayıfça bir adamdı; gözleri bazen fıldır fıldır döner, bazen de bön bir bakışla dalıverirdi. Bir şey anlatmaya kalksa, söze heyecanla, hararetle başlar, elini kolunu sallayarak konuşur, ama birden ya lafını keser ya da başka bir konuya geçiverirdi; öyle de uzun uzun anlatırdı ki, asıl söylemek istediğini kendisi de unuturdu. Sık sık kavga ederdi; kavga sırasında, karşısında kabahatli olan adama sitem ederken, o kadar candan konuşurdu ki, neredeyse ağlayacak sanırdınız…
Reklam
''İlahi Gazi Paşa, biz seni hiç mi anlamadık?!'' Atatürk seksen yıl önce öldü. Ölüler konuşmaz. Ama bilin ki, diriler soruyu sormaya başladıysa işler değişecek demektir. Frenklerin ''army'' dediği şeye ''ordu'' diyoruz. Onlar için asker, bir gövdenin ''kolu'' iken, bizim için tam ''orta'', tam merkez. Dolayısıyla, devletimizin kurucusunun bir asker oluşunda şaşılacak bir yan yok.
Sayfa 10 - Ötüken Neşriyat
Sizi temin ederim ki, ölüler boş konuşmaz. Kimsenin canını acıtmaz. Kin ve nefret nedir bilmezler.
Sayfa 22 - Halil Gurbetoğlu - Ölüler Boş KonuşmazKitabı okudu
Ölünün Yanıtı
Sonraları ünlü bir öğütçü olan Mamiya, öğretmene gider, kişisel yol gösterim ister. O da, «Bir elin sesini bul!» der. Mamiya, bir elin sesinin nasıl olabileceğini düşünür du-­rur. Öğretmeni, «Yeterince çalışmıyorsun! Aklın hep ye­mekte, parada, nesnelerde bir de o seste. Ölsen daha iyi... Sorun kalmaz ölünce.» der. Öğretmenin karşısına bir sonraki çıkışında Mamiya'ya bir elin sesi konusunda bir diyeceği olup olmadığı sorulur. Mamiya ölü taklidi yapıp yere yıkılır. Öğretmen, «Tamamı Öldün ama, ses nerede?» diye so­rar. Mamiya gözlerini tavana dikerek, «Daha. bulamadım.,. yanıtını verir. Öğretmen de, «Ölüler konuşmaz ki Haydi evine!» diye­rek kovar onu