Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
Alaca sesinde kızgın sular akıyor gölgenin Adımlarım iz bırakıyor, karanlığın içinde, her nefesinde Bir çemberin döngüsünde esir yüzler sıralı Ellerinde kaypak bir maske, hilafın arsızları Çizgiyi sol adımlarla gidiyorlar Giderken yolu kan rengine boyuyorlar Ak saçlı deli ihtiyarımdan sarı zehirli kadehleri içiyorlar Kısık bir ruh yatışıyor omzumdan, sedasız sözlerim Çenesi yırtılmış palyaçoyla katili tüm bedenlerin Deli ihtiyar kahkaha atıyor, zıplıyor ölü bedenlerde Al renginde alnıyla bana bakıyor gülümseyen gözleriyle Geride uğultuyla, peşimde insanlar, bunlar çizginin yeni sırası Şimdi benim elimde çirkin bir maske palyaçonun neşesiz sıfatı Ceplerimde beyaz şekerler ve omzumdaki ruhun fısıltısı Kulaklarımı kesen sesinde heceliyor "Ölüm oyunlarında şeker karnavalı burası" Ve sırtımdan itiliyorum, ensemde acı var Delinin elindeki ipiyle boynumda bir urgan asılı
Reklam
TAŞLARA VURAN ACI
Hatice, dedim. Ben Leyla’yım, dedi. Ürperdim. Yol kayboldu. Ay sustu. Rüzgâr bütün yapraklardan çekildi. Yalnızlık işte, dedim. Yok, dedi, sevmek arzusu. Bir tek ölüler yalnızdır. Bir daha ürperdim. Gülümsedi. Su gülümsedi. Kedi kalbime yürüdü. İnsanlar, dedim, konuşmuyor, dinlemiyor Herkes bir top pıtrak ötekinin ağzında. Korku, dedi.
Bir yeni bilgi
Bu çok nadir olur ancak bir kavga başlangıcında rakibinizin elleri titriyor fakat geri adım atmıyorsa bu bedeni noradrenalin salgılıyor demektir. Bünyesi durumu ölüm kalım meselesi olarak algılar. Gücü 3 katına çıkacak, hızı 2 kat artacak ve acı hissetmeyecektir. Özetle başınız dertte demektir
Schopenhauer'a göre ölüm, felsefe yapmanın gerekçesidir ve yaşam, acı çekerek sürekli ölmek demektir. - Simon Critchley, Ölü Filozoflar Kitabı, s. 222
Çözemediğim bir şeyler var hayatımda
Çözemediğim bir şeyler var hayatımda Sualtı gibi derinlerde sessizce bekleyen Dirensem, daha ne kadar direnebilirim artık Nereye kadar gidebilirim, gitsem? Aradığım nedir, o kentten bu kente? Adressiz yaşamak da sıkar insanı gün gelir Gider heyecanlar, istekler, gülümseyişler Yüreğimdeki denizin suları birden çekilir. Özleyip de vardığım her
Reklam
Sitemizi ziyaret edebilirsiniz googleden girip sesliadres yazmaniz yeterli
Kuğuların ölüm öncesi ezgileri şiirlerim, Yalpalayan hayatımın kara çarşaflı bekçi gizleri. Ne zamandır ertelediğim her acı, Çıt çıkarıyor artık, başlıyor yeni bir ezgi, -bu şiir - Sendelerken yaşamım ve bilinmez yönlerim, Dost kalmak zorunda bana ve sizlere! Çünkü saldırgan olandan kopmuştur o, uykusunu bölen derin arzudan. Büyüsünü bir içtenlikten alırsa Kendi saf şiddetini yaşar artık, -bu şiir - Kuramadığım güzelliklerin sessiz görünümü, ulaşılamayanın boyun eğen yansısı, Sevda ile seslenir sizlere!
Ölmek için illa toprağın altına girmek gerekmiyormuş. Bedenin yakılıp küllere dönüşmeden de ciğerinde ateşleri hissetmek mümkünmüş. Boğulmak, nefes alamamak için denizin dibinde olmak zorunda değilmişim. Nefes almak yaşadığımı göstermiyormuş, çok geç anladım. İnsanların acıyan bakışları altında ezilmek de bir arabanın altında kalmak kadar acı verebilirmiş insana. Belki benim için bir sela okunmadı. Ama ben ruhumun aralık duran narin dudaklarımdan çıkışını hissettim.
İnsan için yalnız üç olay vardı: Doğmak, Yaşamak Ölmek. İnsan doğduğunun farkında değildir, ölüm korkusuyla da acı çeker ve genellikle de yaşamayı unutur.
Klişeler
Doğmak bir klişeydi, ölüm bir klişeydi. Aşk bir klişeydi, ayrılık bir klişeydi, özlemek klişeydi, ihanet klişeydi, duyguları inkâr klişeydi, zaaflar klişeydi, korku klişeydi, yoksulluk klişeydi, zamanın geçmesi klişeydi, haksızlık klişeydi.... Ve bütün bu klişeler insanı paramparça eden gerçekleri barındırıyordu içinde. İnsanlar klişelerle yaşayıp, klişelerle acı çekiyor, klişelerle ölüyorlardı. Ne zaman doğacağın, ne zaman öleceğin, kime âşık olacağın, kimden ayrılacağın, kimi özleyeceğin, ne zaman korkacağın, yoksul olup olmayacağın ise tesadüftü. Bize yakın biri hastalandağında, öldüğünde, bizi terkettiğinde, o korkunç "tesadüf" bizi bulduğunda "klişenin" hükmü kalmıyordu. Tesadüflerin çizdiği kaderimiz, başımıza gelenlerin bir klişeler serisi olduğunu görmemizi engelliyordu. Klişelere isyan etmek çok anlamsız olduğu için tesadüflere isyan ediyorduk, "neden ben", "neden o", "neden şimdi" demek daha anlamlı geliyordu.
Reklam
Garip değil mi ? Yaşama sevincinin ölüm düşüncesine, ölüm korkusunun sonsuzluk duygusuna yol açması. Bizim, ölüm korkusu ve sonsuzluk isteği ile elimizdeki tek gerçek, biricik şans olan bu dünyaya sırtımızı dönmemiz... Yazık! Kimse bize sonsuzluğun kendi ömrümüz olduğunu öğretmedi. Hiçbir zaman bilemeyeceğimiz bir sonrasızlık ardında elimizde ki tek bilineni bunca aşağılamamız, suç ve günaha boğmamız ne kadar acı ve aptalca.
Ölüm
Ölüm, ölene değil kalana acı verir.
Bursa'da Zaman
Bu gün Bursa Yeşil Türbeyi Gezdik , Siz 1k Ailesi ile paylaşmak istedim Yeşil Türbe ile ilgili manzaraları
Kemal Kartal
Kemal Kartal
*** Bursa'da bir eski cami avlusu, Küçük şadırvanda şakırdıyan su; Orhan zamanından kalma bir duvar... Onunla bir yaşta ihtiyar çınar Eliyor dört yana sakin bir günü. Bir rüyadan arta kalmanın hüznü İçinde gülüyor bana
Bir şeyler yapmalı Ülkesi Ve düşleri çalınmış Sürgün edilmiş Tutsak edilmiş Tel örgülerle çevrilmiş Kıyılmış
Ölüm
Bu sıralar kafamı epeyce meşgul ediyorsun ölüm. Es geçtiğin kimse yok şuana kadar. Benimse ölesim yok. Bu dünyayı cok mu seviyorum aslinda hayır oyle de degil. Varoluşumu sürdürmek istiyorum. Sonsuz bir yaşam istiyorum. Acı ve ıstırap beni terk etmeyecek olsa bile damarlarimda sicak bir kan dolassin istiyorum. Bir müziği sevmek. Bir cocugun gülüşüne, ilk adimina tanik olmak istiyorum. Bu hayati bilebilmek istiyorum. Uzak kaldığım tek sey ölüm olsun bu hayatta. Tekrar dirilecegime inanmıyorum. Olmek demek, bitmek demek. Bunu istemiyorum. Ama bir dakika sonra ölmemek için hicbir nedenim yok . ölüm cat kapı gelebilir. Bana sormadan bedenimi topragin altina gömerler. Topragin altinda olmak istemiyorum. Yakilmak istemiyorum. Bilincimi kaybetmek istemiyorum. Sarhoş olmaktan bile hoslanmam ben. Ben olmaktan uzaklaştırır beni çünkü. Varoluşa, varoluşuma aşığım. Iyi ki varım. Eyy Ölüm nolur beni es geç.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.