Hakikat öğrenilebilir mi ? Hakikati öğrenebilmek için onu aramalıyızdır, ancak burada bir paradoks yaşarız: Kişinin bildiği şeyi araması mümkün değildir, bilmediği şeyi araması da mümkün değildir. Bildiği şeyi zaten bildiği için araması gerekmez, bilmediği şeyi de arayamaz çünkü neyi araması gerektiğini dahi bilmemektedir. İşte bu güçlük Sokrates tarafından şöyle çözülür: İnsana hakikat verilemez, hakikat onun içindedir ve sadece hatırlaması gerekir. Bir öğretmen(örneğin Sokrates) hakikatin hatırlatılmasında ancak bir vesile olabilir. Kierkegaard ise bu görüşe karşı çıkar. Ona göre hakikat öğretilebilirdir ve bunun için belirleyici bir an vardır. Bu andan itibaren kişi başka bir şeye dönüşür. Adeta yeniden doğar.
Kierkegaard, Sokratik düşünceye karşı çıkar. Hakikatin öğrenilmesi için farklı bir varsayım öne sürer ve bu varsayımından yola çıkarak Tanrı, anlayış, inanç, iman gibi kavramları açıklar. Dili ağır bir kitaptır. Sadece Felsefeyle ilgilenenler ve hatta Kierkegaard özelinde bir ilgisi olanlar için tavsiye ederim. Çünkü felsefeciler için aslolarak, Kierkegaard'ın 3 eseri büyük önem arz etmektedir: "Ya/ Ya Da", "Ölümcül Hastalık Umutsuzluk" ve "Korku ve Titreme". O yüzden önceliğin o kitaplara verilmesini öneririm.
Keyifli Okumalar