Bu davetten önce bütün âleme cahiliye ruhu hakimdi. İnsanın vicdanı kokuşuyor, ruhu kirleniyordu. Değer ve ölçüler bozulmuş, zulüm ve kölelik her tarafı kaplamış, zalim lüks ile helâk edici yoksulluk dalgaları insanları yakıp kavurmuştu. Küfür, dalalet ve karanlık perdeleri kaplamıştı insanlığı...
İslâm daveti insan ruhunu kuruntu ve hurafelerden, kölelik ve esirlikten, fesat ve kokuşmuşluktan kurtarmıştı.
İslâm daveti, cemiyeti zulüm ve tuğyandan, parçalanıp dağılmaktan, sınıf farklılığından, idarecilerin baskısından, kahinlerin hilelerinden kurtarmıştı. İslâm dünyayı yeniden iffet, temizlik, olumluluk, yapıcılık, hürriyet, yenilik, ilim, irfan, güven, iman, adalet şeref ve devamlı gayret esasları üzerine bina etmişti. Bütün bunlar hayatın gelişmesi, yükselmesi ve hayatta her hak sahibine hakkının verilmesi içindi.