TOZLU SAHİFELERDEN ÇIKIP YÜREKLERE YERLEŞEN KAHRAMAN: KÜR ŞAD (BOZKURTLARIN ÖLÜMÜ)
Olay Örgüsü
İncelemeye geçmeden önce romanın genişçe bir özetini vermek faydalı olacaktır.
Olay 621 yılında, bir yaz gecesi başlar. Yüzbaşı Işbara Alp'ın buyruğundaki Gök Türk erleri bozkırda uyumaya çalışmaktadırlar. Ertesi gün Çin'e akın
Hakkari’de Bir Mevsim #feritedgü kaleminden
•Bu eseri yalnızca bir bakış açısıyla değerlendirmemek gerektiğini düşünüyorum. Bir eğitimci olarak ayrı, bir anlatıcı olarak ayrı, çevre ve insanların hayatı yaşayışı etrafında ayrı, kişinin bulunduğu konumdan ayrılıp bilmediği bir şehirde kendini anlamlandırma çabasını da ayrı değerlendirmek gerekir
Mevlana ve Şems farklı zamanların ve farklı bölgelerin insanlarıdır. Dönemlerinin iki büyük düşünürüdürler. Bir şekilde karşılaşırlar ve dostlukları başlar. Birbirlerinde kendilerini bulur, birlikte derin düşüncelere dalarlar ve birbirlerine olan aşklarından Yaradana ulaşmaya çalışırlar. Rivayet o ki bunun için kilitli bir odadan aylarca dışarı
Birinci Ağıt
Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
ölüm bir kapı mı
nerede ne zaman açılır bilinmez
varmadıkça açılmaz
açmadıkça geçilmez
herkesin kendi kapısı mı
ya hayat
vara vara kapıya varan
uzun ve sarp yolda yolculuk mu
son nefesi tutup
beklemek mi kapıda
kapıdan
geçmedikçe bulunmayan
bulmadıkça bilinmeyen
bilmedikçe bırakmayan
sır mı
hayatı ölümle
ölümü hayatla
sırlayan Allah'a hamdolsun
Sokrates, digerlerinin senin için yarattığı yoldan gidemeyeceğini söylüyordu.Yürümelisin ve YOLUNU YÜRÜYEREK OLUŞTURMALISIN.
Sokrates kabul edilmeyi talep etmiyor." Lütfen beni yalnız bırakın, benim sizi yalnız bıraktığım gibi.Lütfen benim özgürlüğüme izin verin.Ben sizin hayatınıza tecavüz etmiyorum siz de benim hayatıma tecavüz
Maymun çığlıklarından kulaklarım çınlıyordu. İşin keyifli yanı bittiğinde, bu karanlıkta ıssız ormanın içinden nasıl yürüyeceğimi düşünmeye başladım. Yanımda taşınabilir şarj aletim vardı. Telefonumu şarja taktım. Çevrimdışı navigasyonu ve telefonun ışığını açtım. Ancak başıma bir şey gelmesi durumunda insanlarla haberleşmemi sağlayacak bir