Güzel kıraatli imamların ardında kılınan cuma namazlarında kalbe düşen nedamet cemresini tanıyanlar vardı orada. Bir de ahşap camilerde kılınan yatsı namazına müteakip okunan Amenerrasulü inşirahını yüreğe neşredenler. Sabah ezanları bana hep ölümü hatırlatır mesela. Nedamet, inşirah ve ölüm. Mütmain bir ölüm. Bir Cuma vakti kopacak kıyamet. Ruhun
“Gömdüm hepsini, geliyorum İnsan yaşıyorken özgürdür Yaklaştım iyice, geliyorum Her insan biraz ölüdür Biz de biraz ölüyüz Ölüler ki bir gün gömülür İçimizdeki ölüler Dışımızdaki ölüler İnsan yaşıyorken özgürdür İnsan yaşıyorken özgürdür”
Edip CANSEVER
"Körüz çünkü ölüyüz ya da ölüyüz çünkü körüz"
Konusu körlük salgını olan bu kitapta olaylar, en baştan itibaren detaylı bir şekilde başarıyla kurgulanmış, her açıdan düşünülmüş bizi de okudukça, düşünmeye iten bir yanı var. Kitapta böyle bir salgının yaşamı nasıl kötü etkilediğini, psikolojilerin nasıl değiştiğini, koşullara bağlı olarak insanların hangi seviyelere alçalıp yükselebilir olduklarını anlıyoruz çünkü her şey kör, gözlerden sonra duygular, davranışlar ve insanlık...
Kitapta tek eleştirim, bu basımda yer alan iç içe geçmiş eksik, karışık ve hatalı cümleler oldu yine de her şeye rağmen çok akıcı, ilgi çekici, merak uyandırıcı ve okunmaya değer başarılı bir yapıt.
Ve ekleme yapmak isterim ki hayatta her şey başımıza gelebilir tüm hastalıklara yakalanabiliriz mevzu bedensel bir durumdur, insanın kalbi kör olmasın.
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,3bin okunma