Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

144 syf.
·
Puan vermedi
Hususiyet Aşısı
Güzel kıraatli imamların ardında kılınan cuma namazlarında kalbe düşen nedamet cemresini tanıyanlar vardı orada. Bir de ahşap camilerde kılınan yatsı namazına müteakip okunan Amenerrasulü inşirahını yüreğe neşredenler. Sabah ezanları bana hep ölümü hatırlatır mesela. Nedamet, inşirah ve ölüm. Mütmain bir ölüm. Bir Cuma vakti kopacak kıyamet. Ruhun dirilişini muştulayan o mukaddes kıyamet. Önce nedamet doğacak orada. Günahların nedametinden inkışaf eden kıyamet. Sonra gözyaşları kıyama duracak. Bu milletin müstakbeli bellidir ne olsa. Mürüvvetine konuşlananlar var orada. Çok eskiden çekilmişti röntgenimiz. Ucu tuz ruhuna batırılmış kalemlerle yeniden çizilmişti anatomimiz. Ne etliye karışma fikrimiz vardı ortada ne sütlüye. Sağılmak hafifletiyorken bizleri, umursamak ağır gelirdi boynumuza. Kötü niyetli ezberlerimiz vardı nihayet. İçgüdülerimizden güdülürdük. Oysa sapan bir tek Davud'a yakışmıyordu mesela. Oysa bizi almıyordu bu kasaba. Calut'un kılıcı gölgesinde yaşamak yarışmazdı Davudî olana... Sürgün yerimizi has diyarımız bildik. Neden sonra sürgün olduğumuz fikri kanatlandı havsalamızdan. Hâlbuki arzın bir avuç toprağı yoktu bize sürgün yeri olacak. Hâlbuki yeryüzü bize tayin edilmişti mescid olarak. Bizler ölüm ile bitkisel hayat arasında tercihe mecbur bırakılıp, hayatta kalabilmek nâmına beyin ölümünü yakıştırdık kendimize. Meydan okuma hakkımız vardı oysa. Çok şey bizde tamamladı tecrübesini. Olanlar oldu hakkınca. Şimdi ölüyüz. Direnmek ve dirilmek gerektiği fikri henüz yer etmiş değil eğnimizde. Yeraltı mağarasında ışıksız bir yürüyüş... Bahtımız kadar kara. Talih ve tarih kadar makus. Bir diriliş meşalesi ile kamaşıyor gözlerimiz. O meşaleyi tutan el, en kadim sancıları bohçalayıp omuzluyor. Mutlak Yol'a çıkan tali yolları tırnaklarıyla kazarak adımlıyor. Diriliş muştusunu diriliş marşlarıyla muştuluyor. Geçmiş zaman ve gelecek zaman arasında mekik dokuyor ve zaman-şümul bir şimdiki zaman örüyor fikre muhatap beyinlere. Çünkü "dirilmiş" değil, "dirilecek" değil "diriliş!" Çünkü artık yok beklemek. Çünkü "bekleyiş çok uzadığında, bekleyen neyi beklediğini unutacak." Meşaleyi tutan el, Diriliş Kumandanı'dır. Selam olsun O'na! Selam olsun Diriliş Kumandanı Sezai Karakoç Merhum'a! *** Bazı cümleler zorluyor dil sahibini. Sözün sarf makamı dahil değil bu tutukluğa. İnsan en çok bildiği şeyleri ikrar ederken zorlanır. Fakat bu da dahil değil dilimin tutukluğuna. Dostlarımın şahitliği vardır buna; Üstadım Sezai Karakoç, herkesten farklı buyurmuştur gönül otağıma. Buna istinatla en makbul mazerettir en zor inceleme teşebbüsümün bu olmasına. Selam içre selam olsun O'na. Daima düşünürüm bunu. Yani Üstad Sezai Karakoç'u diğer fikir öncülerinden ayıran o efsunlu afiyeti düşünürüm. Hiçbiri ile yarıştıramam O'nu. Diğerleri bizdendi, içinizdendi fakat Üstadım Karakoç, bizdi. İçimizdi. Onun fedaileri olmadı Büyük Doğu gibi. Onun şövaleleri olmadı İsmet Özel gibi. Onun kendine münhasır bir selamı olmadı Nuri Pakdil gibi. Uzayacak bir listenin altına boyun sokmak ve boy ölçüştürmek değil niyetim. Ve fakat O'nun fedaisi yoktu çünkü O kendisine "Diriliş Kumandanı" demek yerine "Diriliş Eri" demeyi makbul bildi. O kimseyi şövale edip, slogan fırçaları gezdirmedi. O yeni bir selam icat etmek yerine, "Selamun Aleyküm" dedi. Evet, şimdi kızalım O'na. Kızalım tevazuun bu kadarına! Bir hususiyeti vardı Üstadım Karakoç'un. Birçok kitabını okumak düşmüşken payıma, bir cümleyle aşikar oldu bu hususiyetin ciddiyeti. "Sürgünümün dolduğunu nasıl ispatlayacağım" diyordu Merhum Üstad. Kabule yanaşmadığım şu cümle, kıyım kıyım eziyordu yüreğimi. Nitekim Diriliş Kumandanı'nı ilk kez çaresiz görüyor ve kendi gayretsizliğimin adiliğini itirafa mecbur kalıyordum. Fakat bir kitabın final cümlesi değildi bu. Yürünecek yolların haritasını çıkarmaya devam ediyordu bir sonraki ardışık cümleleriyle. Bir hususiyeti vardı Üstadım Karakoç'un. Oracıkta belirdi bu sır. Nitekim sürgün yerini hicrete tebdil etmişti Merhum Üstadım. Çünkü feyz mahalli zerre-i miskal şaşımıyor ve daima Peygamber Efendimizin ayak izini sürüyordu biteviye. "Bir dem aşksız olmayayım" diyor, münevverleriğin birincil tedavülü olan yalnızlığı göğüslüyordu. O yalnızlığı çoğaltmak yerine, tüm çoklukları ulu bir yalnızlık ile tevhide kâlb ediyordu. Hususiyeti vardı Üstadım Karakoç'un. O diriliş meşalesini kendinden yonttuğu kavlarla yakıyordu.
Gün Doğmadan
Gün Doğmadan
Diriliş Muştusu
Diriliş Muştusu
getirdi bizlere.
Makamda
Makamda
Hızırla Kırk Saat - Şiirler III
Hızırla Kırk Saat - Şiirler III
geçirip,
İslamın Dirilişi
İslamın Dirilişi
için
İslam
İslam
'ı anlattı.
İnsanlığın Dirilişi
İnsanlığın Dirilişi
için evvela
Ruhun Dirilişi
Ruhun Dirilişi
tahakkuk edecekti. Çünkü
Yitik Cennet
Yitik Cennet
i vardı inananların.
Mevlana
Mevlana
'yı okuduk ondan.
Yunus Emre
Yunus Emre
yi ve
Mehmed Akif
Mehmed Akif
i okuduk. Her birinden bir
Armağan
Armağan
getirdi bizlere. "Yapacağız ama helal sermaye nasıl mümkün olacak bunca haramzade ekonomik sistem ağı içinde" sorusuna en cüretli cevabı verdi
İslam Toplumunun Ekonomik Strüktürü
İslam Toplumunun Ekonomik Strüktürü
ile.
Meydan Ortaya Çıktığında - Hikayeler 1
Meydan Ortaya Çıktığında - Hikayeler 1
seslendi münevver kadrolara ve
Dirilişin Çevresinde
Dirilişin Çevresinde
Çağdaş Batı Düşüncesinden
Çağdaş Batı Düşüncesinden
notlar getirdi bize. Ve şimdi
Edebiyat Yazıları 1
Edebiyat Yazıları 1
- 2 - 3, başucu kitabıdır o kadroların. *** Bir hususiyeti vardı Üstadım Karakoç'un. Batı düşüncesinin ve sanatının en mahrem kuyularına kadar sarkarak sakilik yaptı bizlere. Batının bizden apardıklarını kısaslayıp öyle döndü has yurduna. Ayrı bir hususiyeti vardı Üstadım Karakoç'un. Yüzünü batıya döndüğünde kılıcını hunharca çekenlerden değil, fikir imbiğinden damıttıklarını münazara zemininde ifade eden ve mütemadiyen galebe çalan müstesnalardan idi O. Savaşı çetindi. Birçok kitabında kavga vardı. Yorulduğunda ise oturup dinlenmek yerine, yüzünü Batıdan Müslümanlara çevirerek tazeliyordu gayretini. Çağırma gücünü tartacak kadar ihtiyatlıydı Diriliş Kumandanı. Ve icabet etmek.. Çağrılan, çağrıya icabet ettiğinde dirilecek kutlu diriliş. *** Yüzünü Müslümanlara çevirerek gayrete abdest aldırmak... Merhum Sezai Karakoç tam olarak bunu yapıyordu. Batıya karşı amansız bir filozof, komünizme karşı das kapital'i hatmetmiş bir lümpen, sosyalistlere karşı eli bükülemeyen bir ekonomist olan Karakoç, İslâma akıl zaviyesinden akılcılıkla hücum edenlere aynı desibelde mukabele ediyor ve akılcılığı akılla bertaraf ediyordu. Yeri geldiğinde duygulardan arınmayı bilen Merhum, yüzünü Müslümanlara döndüğünde ise imanın kudretini ve mücerret pahasını yazdıkları şeylerin metin arasına üleştiriyordu.
Kıyamet Aşısı
Kıyamet Aşısı
da Üstadın gayret tazelediği eserlerinden bir tanesi olarak çıkıyor karşımıza. Kıyametin Müslümanlar için neyi karşıladığını, sabrı, zekatı, sancağı, gaybı, hicreti, korkuyu ve muştuyu, tövbeyi, utanmayı, orucu, cumayı ve şehadeti anlatıyor orada. İlmihal ağırlığında değil, edebiyat enstantanesi ile fikir muvazenisinde yeniden yorumluyor bu kavramları. Okudukça; her bir kavramı tedricen hayata tatbik etme iştiyâkı kuduruyor içimizde. Her zamankinden daha başka bir iştiyâk bu. Gayret tazeliyen bir iştiyâk bu. Sezai Karakoç okumalarına başlangıç kitaplarından biri olan bu eser, "Mütemadiyen okumam gereken 20 kitap" listemde yerini aldı. Bayağılık kokan cümlelerden Allah korusun bizleri. ***
Nedamet Dergisi
Nedamet Dergisi
bünyesinde başlattığımız bu etkinliğe hazır değildim hâlbuki. Umulur ki Diriliş Kumandanı'nın rüyası olan Diriliş Nesli'ne bir çağrı da biz yapmış olalım. Naçizane görüşüm odur ki; Üstad Necip Fazıl'ın ütopyası olan İdeolocya Örgüsü, ancak ve ancak Merhum Üstadım Karakoç'un Diriliş Nesli ile soyuttan somuta çekilebilir, Kumandan Salih Mirzabeyoğlu ile de tahkim edilebilir. Buradaki kilit taşı Merhum Karakoç'tur. O'nu anlamak, her şeyi anlamak olacaktır...
Kıyamet Aşısı
Kıyamet AşısıSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20171,433 okunma
··
4.532 görüntüleme
Elif okurunun profil resmi
MaşaAllah, bu ne kadar güzel bir incelemedir. Özellikle de kitapları etiketleyerek açıklanan bölüm çok hoşuma gitti. Emeğinize ve yüreğinize sağlık. :)
1 önceki yanıtı göster
Oğuzhan Âsım Güneş okurunun profil resmi
Eyvallah.. Sağ olunuz. Sizlerde bereket bulsun İnşallah..
Resul okurunun profil resmi
Paylaşmama rağmen ana sayfaya ne için düşmedi acep. Bir hinlik var bu işte. :D Kalemine sağlık birâder. Eyi bir inceleme olmuş. Gerçi anlamam inceleme işinden. :D
Oğuzhan Âsım Güneş okurunun profil resmi
Ademe mahkum edildik zaaar (: Eyvallah ağabey, sağ olasın..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.