SübhânAllah!
Babası Hattâb b. Nüfeyl çok sert bir insandı. Onun bu sertliğinden nasibini alan Ömer b. Hattâb (radıyallahu anh)'ın çocukluğu zor geçmişti. Babası çocuklarını büyütürken sertliğinden ve hiddetinden ödün vermemişti. Ömer b. Hattâb (radıyallahu anh) beraberindekilerle bir zamanlar babasının develerini güttüğü yere geldiğinde anılarından bahsederken ağzından şu sözler dökülmüştü: "Allah'tan başka ilah yoktur. O dilediği kuluna dilediğini verendir. Bu yerde babam Hattab'ın develerini güderdim. Üstümde yünden yapılmış sert bir aba olurdu. Babam çok sert ve haşin bir adamdı. Yorgunluktan bitkin düşüp takatim kalmayana kadar çalıştırırdı. İşin başında görmezse beni döverdi. Bugün benim ve Allah arasında hiçbir kimse yok." Beşerî basamakların en tepesinde, yeryüzünün en yüksek mertebesi olan hilafet vardır. Bu sözler dilinden dökülürken halife Ömer b. Hattab (radıyallahu anh) ve Allah (azze ve celle) arasında hiçbir kimse yoktu. Ancak Müminlerin emîri, bütün şan ve şerefin Allah (azze ve celle)'ye ait olduğunu söylüyordu, SubhanAllah!
Derin İlim Sahipleri
Abdullah b. Mes'ûd (radıyallahu anh) devamla şöyle söylemişti: "En mütedeyyin ve şuurlu kalbler onlara aitti. Takvada onların rakibi yoktur. Ulaşabilecekleri en yüksek mertebeye ulaşmışlardı ve en derin ilme sahiplerdi." Burada kullanılan kelimelere dikkatinizi çekerim. Abdullah b. Mes'ûd (radıyallahu anh), ashabın en çok ilme
Reklam
Ömer b. el-Hattab(radıyallahu anh)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Şüphesiz bu Kur'an Allah'ın kelamıdır. O halde onu konulması gereken yere koyun" (Abdullah, es-Sunne)
Bir diğeri Tirmizî ve İbn Mâce'nin sahih bir senedle Ömer b. Hattab radıyallahü anh'ten, onun da Resûlullah aleyhissalâtü vesselâm'dan naklettiği bir hadis-i şeriftir ki Efendimiz: "...Cemaate devam ediniz, ayrılığa düşmekten sakınınız; çünkü şeytan yalnız olanın yanında ve (bir araya gelen) iki kişiden uzaktır. (O halde) cennet nimetlerini arzulayanlar cemâattan ayrılmasın" buyurmuştur. Tirmizî'nin İbn Ömer'den rivayet ettiği bir başka hadis-i şerifte Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem: "Allah Teâlâ ümmeti (yahut Ümmet-i Muhammed'i demiştir) sapıklık etrafında toplamaz. Allah'ın eli cemaatın yanındadır, cemâattan ayrı kalan cehennemde de yalnız bırakılır" buyurmuşlardır. Tirmizî; "cemaat'ın, ilim erbabınca fıkıhçılar ve hadis bilginleri diye yorumlandığını ifade etmiştir.
Sayfa 181Kitabı okudu
Ömer b. el-Hattab radıyallahu anh dua ederek düşmanına karşı destek isterdi. Bu, en önemli askerî duasıydı. Arkadaşlarına, "Siz sayı çokluğu sebebiyle zafer kazanmıyorsunuz. Sizin zaferiniz, gökten gelmektedir." derdi.
Tevessül/Sahabilerden Delil
Ömer b.Hattâb[Radıyallahu anh] anlatıyor: "Ömer b.Hattâb [Radıyallahu anh], kuraklık yaşadıkları bir zamanda Abbas b.Abdulmuttalib ile Yağmur duasına çıkar ve 'Allah'ım, biz sana Peygamberimiz ile tevessül ederdik sen de bize yağmur yağdırırdın. Şimdi de sana Peygamberimiz'in amcasıyla tevessül ediyoruz,bize yağmur Yağdır' diye dua ederdi." Râvi Enes Bin Malik[ Radıyallahu anh] der ki: "Bunun üzerine onlara Yağmur gönderilirdi."
Buhârî, istiskâ,3(nr.1010).Kitabı okuyor
Reklam
126 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.