Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gözlerini bir daha açmadı. 4 Aralık 1131 idi. Ömer Hayyam seksen dört yaşındaydı. 18 Haziran 1048'de şafak vakti doğmuştu. O devirde doğum tarihinin bu kadar kesinlikle bilinmesi görülmüş şey değildi. Ama Hayyam bu konuda bir gökbilimcinin hassasiyeti ile davranmıştı. Annesinden bilgi edinmiş, İkizler burcundan olduğunu anlamış ve dünyaya geldiği saatte Güneş'in, Merkür'ün ve Jüpiter'in konumlarını saptamaya çalışmıştı.
Sayfa 127Kitabı okudu
"Tanrım elimden geldiğince Seni algılamak istedim.Senin hakkında bildiklerim, Sana ulaşmanın tek yolu olduysa, beni affet!" Gözlerini bir daha açmadı. 4 Aralık 1131 idi. Ömer Hayyam seksen dört yaşındaydı.
Reklam
Bir gün, her zaman olduğu gibi odasında İbn-i Sina'nın Tedavi adlı kitabını okurken, sağır bir acı içini yaktı. Elindeki altın kürdanı sayfanın arasına koydu, kitabı kapattı, yakınlarını çağırıp vasiyette bulundu. Sonra duasını şu sözlerle bitirdi: – Tanrım, elimden geldiğince Seni algılamak istedim. Senin hakkında bildiklerim, Sana ulaşmanın tek yolu olduysa, beni affet! Gözlerini bir daha açmadı. 4 Aralık 1131 idi, Ömer Hayyam seksen dört yaşındaydı.
Sonra duasını şu sözlerle bitirdi: "Tanrım, elimden geldiğince Seni algılamak istedim. Senin hakkında bildiklerim, Sana ulaşmanın tek yolu olduysa, beni affet!" Gözlerini bir daha açmadı. 4 Aralık 1131 idi. Ömer Hayyam seksen dört yaşındaydı
4
Gün gelince huzura, çıkacaksın ey gönül! Kendine gel şimdiden, nefsini unut gönül! Sen o kutsal kadehten, birer damla bade iç; Gelecekten geçmişten, hepsinden kurtul gönül!
Sayfa 5 - Alter Yayıncılık, 1. Baskı, 2009Kitabı okudu
Ömer Hayyam (18 Mayıs 1048-4 Aralık 1131)
Kim görmüş o cenneti cehennemi Kim gitmişte getirmiş haberini Kimselerin bilmediği bir dünya Korkulmaya özlenmeye değer mi?
Reklam
Çağdaşlarından yazar Nizami Aruzi şöyle anlatır: "Ömer Hayyam' a ölümünden yirmi yıl önce Belh'te rastladım. Köle Tüccarları sokağında oturan eşraftan birinin evinde konuktu. Ününü bildiğimden, bir sözünü kaydetmek üzere onu bir gölge gibi izledim. Böylece "Mezarım her ilkbahar kuzey rüzgârının çiçek saçtığı bir yerde bulunacak" dediğini duymuş oldum; ama onun gibi bir adamın gelişigüzel konuşmadığını da biliyordum. Hayyam'ın ölümünden 4 yıl sonra Nişapur'dan geçtim. Bir bilim ustasına duyulması gereken saygıyı duyduğumdan mezarına ziyarete gittim. Bir rehber beni oraya götürdü. Mezarı bahçe duvarının dibindeydi, şeftali ve armut ağaçlarının dalları kabrin üzerine uzanmış, çiçeklerini boydan boya üzerine dökmüştü. Kabrin üzerinde sanki çiçeklerden bir halı vardı." Denizde boğulan su damlacığı, Toprakta eriyen toz zerreciği, Bu dünyadan geçişimiz nedir ki? Değersiz bir böcek, Bir göründü, Bir yok oldu. Ömer Hayyam haklı değil. Söylediği kadar geçici olmadığı gibi, yeni yeni var oluyor, en azından dörtlükleri var oluyor. Zaten şair kendisi için istemeye cesaret edemediği ölümsüzlüğü, onlar için istememiş miydi?
◇ Ömer Hayyam (18 Mayıs 1048 - 4 Aralık 1131)
Hayyam, günahım var diye tasalanma, Bunun için dertlere düşmek boşuna. Günah olacak ki Tanrı bağışlasın: Rahmet neye yarar günah olmayınca.
Sayfa 106 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - Çeviri:Sabahattin EyüboğluKitabı okuyacak
4
Senden benden önce kadın erkek niceleri Şenlendirip süslediler dünya denen yeri Senin tenin de toprağa karışacak yarın Senden beslenecek nice insan bedenleri. Ömer Hayyam ~ Rubailer
"Tanrım, elimden geldiğince Seni algılamak istedim. Senin hakkında bildiklerim, Sana ulaşmanın tek yolu olduysa, beni affet!" Gözlerini bir daha açmadı. 4 Aralık 1131 idi. Ömer Hayyam seksen dört yaşındaydı.18 Haziran 1048'de şafak vakti doğmuştu. İkizler burcundan olduğunu anlamış ve dünyaya geldiği saatte Güneş'in, Merkür'ün ve Jüpiter'in konumlarını saptamaya çalışmıştı.
Sayfa 161Kitabı okudu
62 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.