Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Rubai 4
Geçmiş günü beyhude yere yâd etme, Gelmemiş bir an için de feryat etme. Geçmiş, gelecek, masal bunlar hep; Eğlenmene bak, ömrünü berbat etme.
.. Sonra şu sözlerle sona eren bir dua etti: “Allah’ım, elimden geldiğince Seni algılamaya çalıştığımı biliyorsun.Sana doğru izlediğim tek yol Senin hakkındaki bilgim oldu.Bu yüzden bağışla beni!” Bir daha gözlerini açmadı.Tarih, 4 Aralık 1131’di.Ömer Hayyam seksen dört yaşındaydı, 18 Haziran 1048’de şafakla doğmuştu.
Reklam
Bir gün adeti olduğu üzre dizlerinin üstünde İbn Sina'nın Kitabü'ş-Şifa'sının "Bir ve Çok" faslı açık olduğu halde odasında otururken ta içinde bir acının yükseldiğini hissetti. Elinde tuttuğu altın kürdanı yerini kaybetmemek için yaprakların arasına koydu, kitabı kapattı, vasiyetini yazdırmak üzere yakınlarını yanına çağırdı. Sonra şu sözlerle sona eren bir dua etti: Allahım, elimden geldiğince Seni algılamaya çalıştığımı biliyorsun. Sana doğru izlediğim tek yol Senin hakkındaki bilgim oldu. Bu yüzden bağışla beni! Bir daha gözlerini açmadı. Tarih, 4 Aralık 1131'di. Ömer Hayyam seksen dört yaşındaydı, 18 Haziran 1048'de şafakla doğmuştu.
Sayfa 161Kitabı okudu
4
Senden benden önce kadın erkek niceleri Şenlendirip süslediler dünya denen yeri Senin tenin de toprağa karışacak yarın Senden beslenecek nice insan bedenleri. Ömer Hayyam ~ Rubailer
Rubailer 4
Niceleri geldi, neler istediler; Sonunda dünyayı bırakıp gittiler; Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler. Vakit geldi, dünya yeşiller giyecek; Ağaçlara Musa’nın eli değecek, Kuru tohumlara İsa’nın nefesi; Gözler açıp buluta çevirecek.
kitap önerileri
Celal Şengör'ün Tafsiye Ettiği Yerli Kitaplar 1- Ahmet Arslan - İlk Çağ Felsefesi 2- Ekrem Akurgal - Anadolu Medeniyetleri 3- M.K. Atatürk - Nutuk 4- Ömer Hayyam - Rubailer 5- Mehmet Akif Ersoy - Safahat 6- Tevfik Fikret - Rübab-ı Şikeste 7- Yahya Kemal Beyatlı - Kendi Gök Kubbemiz 8- Abdülhak Hamid Tarhan - Makber 9- Faruk Nafiz Çamlıbel - Han Duvarı 10- Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Yaban 11- Adnan Adıvar- Tarih Boyunca İlim ve Din
Reklam
4
Gün gelince huzura, çıkacaksın ey gönül! Kendine gel şimdiden, nefsini unut gönül! Sen o kutsal kadehten, birer damla bade iç; Gelecekten geçmişten, hepsinden kurtul gönül!
Sayfa 5 - Alter Yayıncılık, 1. Baskı, 2009Kitabı okudu
Bir daha gözlerini açmadı. Tarih, 4 Aralık 1131'di. Ömer Hayyam seksen dört yaşındaydı, 18 Haziran 1048'de şafakla doğmuştu.
Sayfa 162Kitabı okudu
#omerhayyam
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka! bir ışık daha var, bu ışıklardan başka. hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye: bir şey daha var bütün yaptıklarından başka niceleri geldi , neler istediler, sonunda dunyayi bırakip gittiler. sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi? o gidenler de hep senin gibiydiler.. geçmis günü beyhude yere yâd etme, bir
"Gözlerini bir daha açmadı.4 Aralık 1131. Ömer Hayyam seksen dört yaşındaydı. 18 Haziran 1048'de şafak vakti doğmuştu..."
Reklam
Bilgilendirme İçerir
Sonra şu sözlerle sona eren bir dua etti: "Allah'ım, elimden geldiğince Seni algılamaya çalıştığımı biliyorsun. Sana doğru izlediğim tek yol Senin hakkındaki bilgim oldu. Bu yüzden bağışla beni!" Bir daha gözlerini açmadı. Tarih, 4 Aralık 1131'di. Ömer Hayyam seksen dört yaşındaydı, 18 Haziran 1048'de şafakla doğmuştu. O uzak devirde yaşamış bir insanın doğum tarihinin bu kadar kesin bir biçimde bilinmesi olağan dışı bir durumdur. Ama Hayyam bu konuda bir müneccim titizliği göstermişti. Anlaşıldığı kadarıyla yükselen burcunu (ikizler) bilmek ve dünyaya geldiği saatte Güneş, Merkür ve Jüpiter'in konumlarını belirlemek için annesini sorguya çekmişti. Böylece astral güzergahını saptayıp bunu vakanüvis Beyhaki'ye bildirmeyi de ihmal etmemişti.
Sayfa 162 - YAPI KREDİ YAYINLARI 99.BASKI (Çeviren: Ali Berktay)Kitabı okudu
"Allahım, elimden geldiğince Seni algılamaya çalıştığımı biliyorsun. Sana doğru izlediğim tek yol senin hakkındaki bilgim oldu. Bu yüzden bağışla beni!"  Bir daha gözlerini açmadı. Tarih, 4 Aralık 1131'di. Ömer Hayyam seksen dört yaşındaydı, 18 Haziran 1048'de şafakla doğmuştu. O uzak devirde yaşamış bir insanın doğum tarihinin bu kadar kesin bir biçimde bilinmesi olağandışı bir durumdur. Ama Hayyam bu konuda bir müneccim titizliği göstermişti. Anlaşıldığı kadarıyla yükselen burcunu (İkizler) bilmek ve dünyaya geldiği saatte Güneş, Merkür ve Jüpiter'in konumlarını belirlemek için annesini sorguya çekmişti. Böylece astral güzergâhını saptayıp bunu vakanüvis Beyhaki'ye bildirmeyi de ihmal etmemişti.    
SÜMEYYE AKARSU SUKHA
SÜMEYYE AKARSU SUKHA
#semerkantaminmaalouf
Bir gün, her zaman olduğu gibi odasında İbn-i Sina'nın Tedavi adlı kitabını okurken, sağır bir acı içini yaktı. Elindeki altın kürdanı sayfanın arasına koydu, kitabı kapattı, yakınlarını çağırıp vasiyette bulundu. Sonra duasını şu sözlerle bitirdi: – Tanrım, elimden geldiğince Seni algılamak istedim. Senin hakkında bildiklerim, Sana ulaşmanın tek yolu olduysa, beni affet! Gözlerini bir daha açmadı. 4 Aralık 1131 idi, Ömer Hayyam seksen dört yaşındaydı.
4 mısrada işi özetlemiş
Ben ne camiye yararım, ne havraya! Bir başka hamur benimki, başka maya. Yoksul gâvur, çirkin orospu gibiyim: Ne din umrumda, ne cennet, ne dünya!
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.