Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
26 AY - 280 KİTAP
Şubat ayını 6 kitapla tamamlamış bulunuyorum. #Tavsiyeniteliğinde okuduğum kitapları bırakmak istiyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim😊 (En alta geçen 25 ayın kitaplarını da bırakacağım. Yorum, fikir ve düşüncesini merak ettiğiniz kitapları sorabilirsiniz.) ŞUBAT AYI 1-Alınyazısı Saati(Sezai Karakoç) 2-Tasavvuf Bahçeleri(Necip Fazıl
25 AY - 274 KİTAP
Ocak ayını 8 kitapla tamamlamış bulunuyorum. #Tavsiyeniteliğinde okuduğum kitapları bırakmak istiyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim😊 (En alta geçen 24 ayın kitaplarını da bırakacağım. Yorum, fikir ve düşüncesini merak ettiğiniz kitapları sorabilirsiniz.) OCAK AYI 1-)Ansızın Yola Çıkmak(Rasim Özdenören) 2-)Ölüm ve Ötesi(İmam Gazali)
Reklam
24 AY - 266 KİTAP
Aralık ayını 10 kitapla tamamlamış bulunuyorum. #Tavsiyeniteliğinde okuduğum kitapları bırakmak istiyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim😊 (En alta geçen 23 ayın kitaplarını da bırakacağım. Yorum, fikir ve düşüncesini merak ettiğiniz kitapları sorabilirsiniz.) ARALIK AYI 1-)Kervan(İskender Pala) 2-)Kırk Ambar 1:Rümuz-ül Edeb(Cemil Meriç)
23 AY - 256 KİTAP
Kasım ayını 9 kitapla tamamlamış bulunuyorum. #Tavsiyeniteliğinde okuduğum kitapları bırakmak istiyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim😊 (En alta geçen 22 ayın kitaplarını da bırakacağım. Yorum, fikir ve düşüncesini merak ettiğiniz kitapları sorabilirsiniz.) KASIM AYI 1-)İns(Cahit Zarifoğlu) 2-)Tolstoy'dan Anılar(Maksim Gorki)
22 AY - 247 KİTAP
Ekim ayını 10 kitapla tamamlamış bulunuyorum. #Tavsiyeniteliğinde okuduğum kitapları bırakmak istiyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim😊 (En alta geçen 20 ayın kitaplarını da bırakacağım. Yorum, fikir ve düşüncesini merak ettiğiniz kitapları sorabilirsiniz.) EKİM AYI 1-)Eugenie Grandet(Honore de Balzac) 2-)İnsanlığımı Yitirirken(Osamu Dazai)
Bir dakika sonra on birine basacaktı. Otuz saniye... yirmi... on... dokuz... -Dudley'yi uyandırsa mıydı acaba, keyfini kaçırmak için- üç... iki... bir... BUMM. Kulübe tepeden tırnağa sarsıldı, Harry doğrulup kapıya dikti gözlerini. Biri vardı dışarıda, girmek için kapıya vuruyordu.
Reklam
Bir dakika sonra on birine basacaktı. Otuz saniye... yirmi...on-dokuz-Dudley'yi uyandırsa mıydı acaba, keyfini kaçırmak için-üç-iki-bir-BUMM.
TUTSAK ZAMAN Pantolonumdan sallanan kurmalı köstekli saati tutup kendime çevirdim.Elimle saatin üstüne işlenmiş kabartmalı trene dokundum.Ne zaman baksam "Neredeydin ,nereye geldin?" sorusunu kendime sorarım.Sorarım ki zamanımı nerede,ne için harcadığımı unutmayayım.Yne bu soruyu kendime sorarak saate baktım: _12.37 "Nerede kaldı bu
savrulma
benden bir öykü... 1- Gece saat 00:37. Yarı uyur yarı uyanık mayışma durumundayken hiçbir şey düşünmemeyi başardığımda, beynimdeki zonklama katsayısından dolayı delirmeye ‘’beş kala, delirmeye
392 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Elif Şafak’ı eleştirilenin aksine her zaman sevmişimdir. Çünkü yazdıklarını doğru ve samimi buluyorum. Bana göre tam bir “Doğrucu Davut”. Bu yüzden de bazı konularda hiç sevilmiyor, doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali. Neyse... Kitabına gelecek olursam; en sevmediğim kitabı oldu ama konu ve içerik açısından değil. Konusu muhteşem. Kimsenin kolay kolay yazmaya cesaret edemeyeceği hayatları ve insanları konu ediniyor. 5 arkadaş. Travestiler, hayat kadınları, toplumdan dışlanmışlar, aileleri ve çevreleri tarafından reddedilmişler... Her türlü çaresizliğe ve acıya gark olmuş insanların hüzünlü hikayeleri. Deyim yerindeyse böyle hayatları olan insanların yollarının kesişim kümelerinin zamanla genişleyip birbirlerinin nasıl aileleri olduğunun içli hikayelerini okuyoruz bu kitapta. Yazarın tabiriyle kan bağı değil“su bağı”. Tekila Leyla’nın hayatını konu alan ama kıyıdan köşeden diğer kişileri de anlatan bir roman bu. Elif Şafak dışlanmış, ötelenmiş ve örselenmiş insanları anlatmayı seviyor. Ahlak konusundaki fikirleri de çok hoş. Asıl ahlaksızlığın ne olduğu konusunda hiç çekinmeden romanlarında bunu yazıyor. Fakat bu kitapta eksik olan bunlar değil. Dil, konu, üslup, tasvir ve tahlil yine harika ama bir şeyleri havada bırakmış. Bu yazarın tarzı olan bir şey değildi. Beni sorularla boğuşturdu. Kitabın sonunda cevap bulabileceğimi umarak okumaya devam ettim ama yarım kaldı.Belki de bilerek yaptı. Cevaplamaktan çok bizim sormayı öğrenmemizi istemiş de olabilir. Konumuz sorulara cevap bulmak değildir, belki de bu dünya üzerinde olanları bir nebze sorgulamamızı istemiştir.
On Dakika Otuz Sekiz Saniye
On Dakika Otuz Sekiz SaniyeElif Şafak · Doğan Kitap · 20195,6bin okunma
Reklam
Bir dakika sonra on birine basacaktı. Otuz saniye... yirmi... on - dokuz - Dudley'yi uyandırsa mıydı acaba, keyfini kaçırmak için? - üç - iki - bir - BUMM. Kulübe tepeden tırnağa sarsıldı. Harry doğrulup kapıya dikti gözlerini. Biri vardı dışarıda, girmek için kapıya vuruyordu.
Bir yol
Birdenbire ayağa kalktı ve eliyle trenin penceresinden işaret ederek: -İşte, dedi, şu gördüğünüz küçük yol, şu iki ağaç arasında tepenin eteğini kıvrılan patika… Fevkalâde hiçbir tarafı yok değil mi? Hemen her yerde bol bol rastgelebileceğimiz alelade bir şey… Bununla beraber nereye gittiğini, nereden geldiğini bilmediğim, bir dönemeçte kaybolan
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.