Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fransız filozof Chamfort iki yüzyılı aşkın bir süre önce, “Kadınlar hakkında bir erkek ne kadar kötü düşünürse düşünsün, ondan daha kötüsünü düşünmeyen bir kadın yoktur,” demiştir. Bir keresinde Madame de Staël, “Erkek olmadığıma memnunum, çünkü erkek olsaydım bir kadınla evlenmek zorunda kalacaktım,” demiştir. Erkekler arasında kendi cinsiyle ilgili bu denli bir küçümsemeye çok az rastlanır.
_Marki de Sade, kendisinden başka benzeri olmayan biridir. Hayatından ibaret bu acı deneyin en belirgin çizgisi, başkalarıyla arasında hiçbir bağ kurmamış olmasıdır. Sade, doğuştan hükümlü olduğu yalnızlığına öyle keskin, öyle aşırı erotik oyunlar doldurmuştur ki, suç ortakları bile ona karşı olmuşlardır. Kendine karşı bölünmüştü ve herkese
Reklam
Ataerkil tahakkümün kadınlar tarafından içselleştirilmesinin sonuçları...
Otuz beş yılı aşkın psikanaliz uygulamaları, Avrupa ve Amerika'daki karşılaştırmalı gözlemlerim bana kadınların genellikle cinsiyetleri hakkında erkeklerin kendi cinsiyetleri hakkında sahip olduklarından daha küçümseyici fikirlere sahip oldukları izlenimini vermiştir. Bu farklılığın kaynağı biyolojik ayrılıklarda olamaz ancak sosyal çevrenin değerlendirmesini yansıtmaktadır. Kadınların içtenlikle ve rahat bir biçimde kendi cinsleri hakkında konuştuklarına kulak misafiri olmuş hiçbir analist, onların dişilerle ilgili düşüncelerinin şaşırtacak derecede küçümseyici olduğunu yadsımayacaktır. Bu, bir fikirden çok bir önyargı görünümündedir ve kişi bunu erkeklerin kendini beğenmişliklerinden devralınmış aşağılık duygularına ya da erkeklerle rekabetten doğan yetersizlik duygularına bağlar. Fransız filozof Chamfort iki yüzyılı aşkın bir süre önce, "Kadınlar hakkında bir erkek ne kadar kötü düşünürse düşünsün, ondan daha kötüsünü düşünmeyen bir kadın yoktur," demiştir. Bir keresinde Madame de Stael, "Erkek olmadığıma memnunum, çünkü erkek olsaydım bir kadınla evlenmek zorunda kalacaktım." demiştir. Erkekler arasında kendi cinsiyle ilgili bu denli bir küçümsemeye çok az rastlanır.
önce erkekler düşünsün
Kadınların, büyük çoğunluğu erkeklerce uygulanan tecavüz, cinsel taciz ve ev içi şiddete maruz kaldıkları vakaları düşünelim. Ya da çağdaş kültürün büyük kısmında kadınların cinsel nesneler olarak resmedilmesini düşünelim. Birçoğumuz (galerilerdeki nü kadın resimlerinden pop videolarına, bulvar gazetelerine kadar) cazibeli, az ya da çok çıplak haldeki kadın imajlarıyla sonsuzca çevrelenmiş haldeyiz. Ve ayrıca birçok evde halen ev işleri ve çocuk bakımını tümüyle kadınların yaptığını düşünelim
Siyaset dünyası temelde içgüdüsel seviyededir. Orman yasalarına aittir: Güçlü olan haklıdır. Politikaya ilgi duyan insanlar da en vasat olanlardır. Siyasetin sadece tek bir özelliğe ihtiyacı vardır. Bu da çok derin bir aşağılık duygusu. Politika neredeyse tek bir matematiksel formüle indirgenebilir: Politika güç arzusudur. Friedrich Nietzsche,