"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
-Ah bu Dünya !...
Camlar kırılır sesten durulmaz.
Canlar kırılır hiç ses duyulmaz.-
.
Ah ne çok yaralı insan var,
Bazılarının ömrü hayal kırıklıklarıyla kalp kırıklıklarıyla geçer.
Hayata kırgın bakışı, olur olmaz uzaklara dalışı hep ondandır.
Ancak,
-Kimse kimsenin sessizliğini duymaz,
Herkesin sessizliği kendine yapışır.-
-Gözyaşını su damlası sanırlar, yüreği bulutlu olmayanlar.-
.
-İnsan gidecek yolu olduğu için değil, varacak yeri olmadığı için huzursuzdur.-
.
-Her şeyi içime ata ata, yüreğimin boşluğu İstanbulun çöplüğüne döndü.
Oysa,
Dertleşmek akarsu gibidir, içinizdeki pisliği alıp götürür.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Elhamdülillahi rabbil âlemin. Essaletu vesselemu alâ rasulilleh.
Besmele, hamdele ve salveleden sonra, incelememize geçiyoruz inşallah.
Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Bu kitap Okuduğum en güzel kitaplardan biridir.
Tabii ki her kitap güzeldir ama bu kitap ayrı bir güzeldir. Bu kitabı tavsiye ediyorum.
KİMLERE TAVSİYE
Ömer Hayyam; İranlı matematikçi,şair,filozof ve astronom; İran ve Doğu edebiyatında rubai türünün kurucusudur. Doğu’da şair kimliğiyle tanınsa da matematik bilgisi ve yeteneği zamanının çok ötesindeydi. Binom açılımını ve bu açılımlardaki katsayıları buldu. ‘’Celali takvimini oluşturdu. Çeşitli bilim dallarıyla ilgili eserler yazdı. En ilginci de,
Elbette kitabın sayfaları bitecek. Ve o zaman bir ben daha olacak benden; kendimden saklanmam gereken.
Birkaç sayfa okuyabildim bugün. Hiç okumamaktan iyidir ya da hiç okumamakta lazım gelebilir insana bilemiyorum. Bilmemek isterdim belki o zaman karşıma çıkan her şeyi hakikat olarak görebilirdim. Her bakan göremeyebilir, Fakat her gören baktığını anlar.
Edebiyatın var bi’ korkutucu tarafı. Biraz kendini bulmak biraz kaybetmek gibi
En karanlık noktası ise; gündelik hayatta ne kadar mutlu olsanız da, okuyan herkesin intihar ettiği depresif bir kitaptaki en mutlu karakter gibi hissediyorsunuz.
Ondandır bu bilinmezlikte altını çizip okumam. Kimi zaman bir satır, okunmuş bütün kitaplara bedeldir. İki satır, iki kelime birçok şey anlatır insana. Anlatmak ile kalmaz hatırlatır. Ruhunu açıklayamadında tercümanı okur.
Ve ben bu derinlikte, şiirsiz yaşayan insanlar gördüm, şiire; uçurumun kenarında tutunanıda.