Seneca’ya göre bilge bir insan aynı zamanda ölümü bile küçümseyen insandır; çünkü ölümün kötü sayılan olaylar arasında baş yeri tutmasına karşın özünde kötü olmadığını ve yaşam kadar doğal olduğunu sezen ancak bilge kişidir.
Bir insan hakkında yargıda bulunurken gözlerime inanmam; doğruları yanlışlardan ayıracak daha iyi ve daha keskin bir ışığım var.
Ruhun iyisini ruh bulabilir.
Yönlendirilmiş (otomatikleşmişin aksine) davranışlar düşünce ve öngörü içerir: bir şiiri anlama, bir dostla tartışma, bir soruna yeni bir çözüm bulma örneklerinde olduğu gibi. Bu düşünme biçimi, yeni fikir- ler için yeni yollar bulmaktan geçer. Nöronlararası iletişim, anlık tep- kilerden çok, bir meclis tartışmasını andırır. Tartışmaya herkes katılır. Koalisyonlar kurulur. Güçlü bir oybirliği oluştuğunda, belirli bir fikir de bilinçli farkındalık düzeyine ulaşabilir, ancak ani bir kavrayış olarak hissedilen şey, aslında yoğun iç tartışmaların bir sonucudur. En önemli- si, aynı soruyu daha sonra yeniden sorduğumuzda, yanıtın farklı olabil- mesidir. Anlann, kraliçelerini Binbir Gece Masalları'yla büyülemelerini bekleyemeyiz elbette. Olsa olsa aynı masalı bin bir gece boyunca tekrar- layacaklardır çünkü beyinleri her seferinde aynı yolları izler. Ancak biz- ler, doğaçlama işleyen nöral mimarimizle, masalları farklı biçimlerde dokuyabilir, çevremizdeki her şeye yeni biçimler verebiliriz
Kitap alıntılarına bakarken, "Heyet 2" kitabının alıntısına denk geldim. Üstünkörü bakar, bırakırım sandım çünkü PDF'den okumak benim için hayli zor oluyor. Kitabı okurken, dur durak bilmedim. Evet, anlattıkları bir kaynakçaya yahut dipnota dayalı bile olmasa sürükleyici bir kitaptı. Bazı yerlerin ütopik olduğunu düşünüyorum. Mesela Erbakan'ın Esad Coşan Hoca ile mevlevi selamlaşması, Usta kişinin her türlü bilgiye sahip olması gibi.. Kitaptaki olayları birçok farklı kaynaktan araştırmaya çalıştım, çoğunun doğruluk payı bulunmaktaydı. Anlattığı olayların bazıları öngörü tezi içermekteydi. Şahsi fikrim bunu yazan çok iyi araştırmacı olup, bizlerin anlamlandıramadığı durumları kendi perspektifinden usta, hafız kişileri üzerinden yorumlamıştır. Ve bizi bildikleriyleriyle bilgilendirmek istemiştir. Ya da gerçekten böyle bir şey yaşanmış ama bu kitap derin devletin eline geçerse, ütopik olgusu ile kendini savunacak tarafının olmasını istemiş. Abdülhamid döneminden tutundan ta şimdiye kadar her şeyin altında yahudi mi var? Bunları çok büyütüyorlar diye düşünürken Erbakan'ın şu sözüne denk geldim:Biz her taşın altında Yahudiler var demiyoruz. Biz bu Yahudiler hiçbir taşın altını asla boş bırakmaz diyoruz. Kitap her ne kadar kaynakçaya dayalı olmasa da ilgimi çektiği için öbür serilerini de okumayı düşünüyorum. Anlattığı olayları da kendimce araştırmaya çalışacağım. Diyeceklerim bu kadar teşekkür ederim.
Heyet IIHalil Yaşar Kollu · Lopus Yayıncılık · 20202,548 okunma
Erdemin kanıtı asla kolay olmaz. Talih bizi kamçılar ve vurarak ezer; dayanalım! Bu vahşet değil, mücadeledir; bu mücadeleyle ne kadar sık karşılaşırsak o kadar cesur oluruz.