Nasıl terk edildim, nasıl atıldım;
Anne aldatıldım, ah aldatıldım!
Belki her zamandan fazla severken,
Bir lahza bahtiyar olayım derken,
Bilmezsin kaç gece böyle ağladım!
Şimdi tecrübem var, artık anladım.
Orhan Seyfi Orhon
"İnsan,
Yaşar, üç türlü şu dünyada:
Evvela:
"Şunu sevdim, bunu sevdim! diyerek
Ömrü sevmekle geçer!
Sözde olgunlaşır ondan sonra:
"Şunu yaptım, bunu yaptım!" diyerek
Ömrü saymakla geçer.
İhtiyarlıkta tanır dünyayı:
"Kahbe dünya!" diyerek,
"Hey gidi dünya!" diyerek,
Ömrü sövmekle geçer."
Orhan Seyfi Orhon
Hani o, bırakıp giderken seni;
Bu öksüz tavrını takmayacaktın?
Alnına koyarken veda busemi,
Yüzüme bu türlü bakmayacaktın?
Hani ey gözlerim, bu son vedada,
Yolunu kaybeden yolcunun dağda,
Birini çağırmak için imdada,
Yaktığı ateşi yakmayacaktın?
Gelse de en acı sözler dilime,
Uçacak sanırdım birkaç kelime…
Bir alev halinde düştün elime,
Hani ey gözyaşım, akmayacaktın?
Sana nasıl anlatılır,
Sensiz hayatın boşluğu?
Bir zindanın ağır ağır,
Çöker üstüme loşluğu.
Dünya, her mihnete bedel,
Sen olduğun için güzel
Hayat, hayal, ümit, emel,
Senden alıyor hoşluğu.
Arıyorum seni uzak
Bir şehirde sallanarak.
Hâlâ, geldiğin günün, bak
Üzerimde sarhoşluğu!
Hani, o bırakıp giderken seni
Bu öksüz tavrını takmayacaktın?
Alnına koyarken vedâ busemi,
Yüzüme bu türlü bakmayacaktın?
Hani, ey gözlerim bu son vedâda,
Yolunu kaybeden yolcunun dağda,
Birini çağırmak için imdada
Yaktığı ateşi yakmayacaktın?
Gelse de en acı sözler dilime,
Uçacak sanırım birkaç kelime...
Bir alev halinde düştün elime,
Hani, ey gözyaşım akmayacaktın?
(ORHAN SEYFİ ORHON)
O, beyaz bir kuştu, ak kanatlıydı;
Yol gibi dağları aşan atlıydı;
Hayaldi, hayalden bile tatlıydı;
Ne ışık bıraktı, ne iz bıraktı!
(O Beyaz Bir Kuştu )
Orhan Seyfi Orhon
Hani, o bırakıp giderken seni
Bu öksüz tavrını takmıyacaktın?
Alnına koyarken veda buseni,
Yüzüme bu türlü bakmıyacaktın?
Hani, ey gözlerim bu son vedada,
Yolunu kaybeden yolcunun dağda,
Birini çağırmak için imdada
Yaktığı ateşi yakmıyacaktın?
Gelse de en acı sözler dilime,
Uçacak sanırım bir kaç kelime...
Bir alev halinde düştün elime,
Hani, ey gözyaşım akmıyacaktın?