Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Osmanlı Donanması'nda, buharlı gemiler dönemi öncesinde görev alan ilk İngiliz uzmanlar heyeti içerisindeki Daniel (inşaat), Times Nehri'ndeki gambotları inşa eden Richard White, Olaf (havuz mimarı) ve Spurring (gemi inşacısı) öne çıkan isimlerdir. Ancak İngiliz uzmanların Osmanlı'daki bu ilk görevlendirilmeleri kısa sürmüştür. Fransa'nın Mısır'ı işgalinin 1802'de son bulması akabinde bölgede yaşanan hakimiyet mücadeleleri sebebiyle İngiliz donanmasının tarihte ilk defa Çanakkale Boğazı'nı geçerek 1807'de İstanbul önlerine gelmesi, iki devlet arasındaki ilişkileri bozmuştur. İngiliz uzmanların Osmanlı bahriyesine asıl destekleri, buharlı gemilere geçişten sonra yaşanacaktır. Yeni dönem donanma inşasında yabancı uzmanlarla birlikte çalışan yerli mühendis, mimar ve teknisyenler de yabancıların refakatinde yeni teknikleri öğrenerek ve bilgilerini artırarak çok önemli katkılarda bulunmuşlardır.
Sayfa 401 - Kronik Kitap, 4. Baskı: Mart 2021, İstanbul
Osmanlı-Karakoyunlu İlişkileri
Ülkeleri Timur ordularının istilâsına uğrayan Karakoyunlu Hükümdarı Kara Yusuf ile Irak Hükümdarı Sultan Ahmet Celayir önce Mısır'a kaçıp sonra Osmanlı ülkesine, Bursa'ya gelip Yıldırım Bayezıt'a sığınmışlar hükümdar da bunları himayesine almıştı. Timur Osmanlı Hükümdarı'na bir mektup gönderip kendisine sığınan bu iki hükümdarın tarafına teslimini istemiş, Yıldırım ise bu isteği reddetmişti. Timur ile Yıldırım Bayezıt arasındaki ilk ihtilâf böyle başlamıştı 1400). Karakoyunlu Kara Yusuf ile Sultan Ahmet Celayir, Yıldırım Bayezıt'ın, Er­zincan seferine de katılmışlardı. Bu iki hükümdar da Timur ile yapılan savaşta ellerindeki zayıf kuvvetlerle Osmanlı ordusunun yanında yer almışlar, fakat savaş sonunda; Timur'a esir düşerek Mısır'da hapsedilmişlerdir. Ancak, Timur'un ölümünden sonra ülkeleri­ne dönebilmişlerdir.
Reklam
Süveyş Kanalı'nın yapılmasına başlangıçta İngilizler karşıydılar. Zamanın dev projesi ve asrın projesiydi. Her şeye rağmen kanal, büyük fedakarlıklar ve borçlanmalar ile gerçekleştirilmişti. Ağır borç yükü altındaki Mısır Hidivi(bir kısım kendi hissesi de dahil olmak üzere ) 176.602 kurucu hisseyi Rothschild'in desteklediği Lord Beaconsfielde (Disraeli) satmak zorunda bırakılmıştı. Böylelikle o zamanlar hayati öneme sahip olan Süveyş Kanalı üzerindeki kontrolde (borç alacak ilişkileri sayesinde) Osmanlı'nın elinden çıkmıştı. Hiçbir askeri Operasyon, o zamanlar Süveyş Kanalı'nın kontrolünü Osmanlı'nın elinden alamazdı. Ancak bankerler, tereyağından kıl çeker gibi aldılar.
_Mustafa Kemal, bir Türk’tü; Türk olmaktan gurur duyuyor; “Türkiye Türklerindir” parolasıyla yaşıyordu. Ne Tanrı’dan, ne bir kişiden ne de kurumdan çekinmeyen, tam bir devrimciydi. Onun için resmi ya da kutsal olan hiçbir şey yoktu. Türkiye’yi Padişah’ın ehliyetsizliğinden ve despotizminden olduğu kadar, yabancıların pençelerinden kurtarmakla
Türkiye-Irak Karşılıklı İşbirliği Antlaşması (24 Şubat 1955)
Türkiye açısından Bağdat Paktının sonuçlarına bakacak olursak.Türkiye ; 1)Orta Doğu devletlerinin , özellikle Arapların Batı'yla ilişkilerini geliştirmelerini sağlayamadı; 2) Orta Doğu'da önderliği üstlenemediği gibi ,Osmanlı geçmişini hatırlatarak yeniden emperyalist politikalar izlemekle suçlandı.Başta Mısır ve Suriye olmak üzere Arap devletleriyle ilişkileri gerginleşti ; 3) Bağlantısızlar tarafından dışlandı; 4) Bağdat Paktını kendisine yönelik algılayan Israil'le ilişkileri bozuldu; 5) Batı'dan da beklediği desteği alamadı.Özellikle 1955'ten sonra ABD Ekonomik yardımlarında görülen düşüş en açık göstergesidir. Türkiye'nin bu olumsuz tabloyu görmesi için 1960 ları beklemek gerekecektir. Demokrat Parti hükümeti Bağdat Paktını imzalarken temel hareket noktası olan Orta Doğu 'yu "komünist tehlikeden koruma" ve "Batı'nın çıkarlarını savunma"konusundaki tutumunu iktidardan düşene kadar sürdürecek ve bu dönemde yaşanan tüm Orta Doğu bunalımlarında Batı'nın gözü kapalı müttefiki olarak davranacaktı.
Sayfa 626 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.