Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
448 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
On İki Sandalye eseri, Sovyet Edebiyatı’nı mizah, taşlama ve ironi unsuruyla İlya İlf ve Yevgeni Petrov’un beraber yazdıkları ilk roman. Eski bir soylu olan Vorobyaninov, kayınvalidesinin ölüm döşeğinde açıkladığı sırrın ardından sandalyelere saklanmış elmasların peşine düşer ve hazine avcılığında bir de ortağı vardır: Ostap Bender. İkili, elmasların peşinde Sovyet şehirlerini dolaşırken, yeni toplumun panoraması okurun önüne boylu boyunca gözler önüne seriyor. Sovyet bürokratları, mülksüzleştirilmiş sınıflar, başkent ve taşrada yaşanan değişimin mizahi tasviri, On İki Sandalye’yi Rus toplumunun 1920’lerin sonundaki görünümüne dair çarpıcı bir anlatıya dönüştürüyor. “İlf ve Petrov, Sovyetler Birliği’nin parmakla sayılabilecek kadar az ve başarılı taşlama yazarları arasında.
On İki Sandalye
On İki SandalyeYevgeni Petrov · İletişim Yayınları · 2016172 okunma
424 syf.
·
Puan vermedi
Yazıçılar əsərdə çox incə yumor və tənqidi zarafatlara əsaslanan ifadələrə yer veriblər. Bəzi ifadələrin anlamını tam başa düşə bilmək üçün inqilabdan əvvəlki Rusiya və Sovet tarixinə müəyyən qədər bələd olmaq lazımdır. Romanın qəhrəmanları qarnında madam Petuxovanın cəvahiratını saxlayan, qoz ağacından hazırlanmış Qambs stulunu tapmalıdırlar. Ölüm döşəyində olan yaşlı qadın öz kürəkənini yanına çağırır və sirrini ona danışır. Qadın kürəkəninə 150 min rubl dəyərindəki cəvahiratını sonradan hüzur evi kimi istifadə olunan evin qonaq otağındakı on iki stullardan birinin oturacağına gizlətdiyini deyir. Kürəkən İppolit Matveyeviç qaynanasının cənazəsini belə gözləmədən həmin 12 stulun axtarışına düşür və bütün hadisələr də elə buradan başlayır. İppolit Matveyeviç hələ yolun başındaykən Ostap Bender adlı bir fırıldaqçı ilə qarşılaşır və bu işdə yola birlikdə davam edirlər. Axtarışlarında məlum olur ki, stulların bər biri ölkənin bir-birindən uzaq məsafəli yerlərində ayrı-ayrı insanlara satılıb. Daha sonra məlum olur ki, qadın günahlarından təmizlənmək üçün sirrini keşişə də etiraf edibmiş. Artıq İppolit və Ostapın bu yolda rəqibləri var. Hətta zaman zaman onların yolları da kəsişir. Bəs cəvahiratları kim tapacaq? :) Ümumilikdə tənqidi yumorlarla dolu olan bu dəyərli əsər dərin məna kəsb edən ifadələrlə zəngindir.
On İki Sandalye
On İki SandalyeYevgeni Petrov · Evrensel Basım Yayın · 2002172 okunma
Reklam
164 syf.
3/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Taras Bulba
Rus Kazakları ve Lehler arasındaki savaş anlatılıyor. Roman; Kazakların savaşçı kişiliklerine , Leh ve Tatarlarla olan sürtüşmelerine, Ortadoksluluğa sıkı sıkıya bağlılıklarına ayrıca Kotolik kilisesine, Musevilere ,Müslüman ve Türklere kin dolu bakış açılarına da değiniyor. (İçeriğe dair açıklamala/ipucu içerir.) Usta ve hırslı bir savaşçı olan Taras Bulba oğullarının okulları bittikten sonra yiğit birer savaşçı olmaları için Kazakların ordugahı olan Zaporojye 'ye götürür.Zaten kendisi de uzun zamandır savaşmaktan uzak kaldığı için, hem tüm Kazaklar hem oğulları hem de kendisi için savaşmak istemektedir. Savaşçı Kazak'ın küçük oğlu Andrey bu savaş sırasında taraf değiştirir çünkü aşkı seçmiştir.Taras ise bu hainliği kendi elleriyle cezalandırılır.Ancak onu esas kahreden büyük oğlu Ostap'ın tutsak düşüp işkenceyle öldürülmesi olur.Oğlunun ve soydaşlarının idamına engel olamayan Taras Bulba Leh ve diğer taraftan Tatarlara yenik düşen Kazak savaşçıları yeniden toparlayarak canı pahasına da olsa intikamını alacaktır.
Taras Bulba
Taras BulbaNikolay Gogol · Karınca Yayınları · 20031,858 okunma
Taras Bulba ile iki oğlu Zaporojye'ye geleli birhaftayı bulmuştu. Gelgelelim ne Ostap'ın, ne de Andrey'in pek askeri eğitimle uğraştıkları yoktu. Gerçekten ordu otağlarında askeri eğitime fazla önem verilmez, gençlerin savaş alanlarında dövüşe dövüşe yetişmeleri istenirdi. Bu yüzden Zaporojye'de çarpışmalar hiç eksik olmazdı.
448 syf.
9/10 puan verdi
ippolit ve ostap'ın yolculuğu, 1920'lerin sonunda, yeni sovyet rejimini politakalarının başladığı dönemde geçiyor. 2 kahraman, büyük sovyet coğrafyasında, 12 sandalyenin peşinde bir oraya bir buraya savruluyor. onlar moskovo'dan, kaflaslara yollanırken, biz de temas ettikleri karakterlerle birlikte, yeni sovyetlerin; bürokratlarını, memurlarını, özel sektör çalışanlarını gözlemliyoruz, yeni toplumsal ve ekonomik düzenin yarattığı karakterler yazarların hiciv yeteneğini bize göstermiş oluyor. yer yer kahkahalar eşliğinde okuduğum kitap bir kesinlikle iyi bir rus klasiği. kisliyarski ise en güldüğüm bölümlerin sahibi oldu.
On İki Sandalye
On İki SandalyeYevgeni Petrov · İletişim Yayınları · 2016172 okunma
Oğullarından büyüğü Ostap içinden; "Şu bizim moruk ne yaman adam! Her şeyi bildiği halde bilmez görünüyor!" diye geçirdi.
Reklam
448 syf.
10/10 puan verdi
İlk defa 1928 yılında yayımlanmış olan kitap, genelde ders kitaplarımızın çok yazarlı olduğu bilindiğinden, 2 yazarlı oluşuyla benim için ilginç bir özelliğe sahip. Kolay kolay her şeye gülmeyen bir yapıda oluşuma bakarak çok eğlenceli, mizahi yönü çok kuvvetli bir kitap diyorum.Ya da benim eğlence anlayışıma hitap etti diyelim.Ben okurken çok eğlendim.Başından beri bazen şaşkınlıktan bazen de gülmekten elimi dizime vura vura okudum diyebilirim.Yazarlarımız da yazma sürecinde epey eğlenmiş olmalılar. Anlatıma, 2 kişiyle olmasına rağmen diyecek yok.Maceranın içindesiniz tamamen.Ben de Ostap ve İppolit ile beraber sandalyelerin peşinde oradan oraya savruldum.Ancak sonu hiç beklediğim gibi olmadı.Hayal kırıklığı değil kesinlikle.Beni sonuyla da çok şaşırttı.
On İki Sandalye
On İki SandalyeYevgeni Petrov · İletişim Yayınları · 2016172 okunma
136 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
gogol bu kitabında ukranya Kazakları’nın 15. yüzyıldaki yaşamlarını, savaşlarını ve zaferlerini anlatan efsaneleştirilen destansı bir dille anlattığı romanıdır romanda Taras Bulba’nın Andrey ve Ostap adındaki iki erkek evladının Ortodoks papaz okulundan dönüşleriyle başlar. bütün Kazaklar gibi asıl eğitimin savaş sanatı da alındığını düşünen Taras baba oğullarıyla birlikte Kazak erkeklerinin bulunduğu Zaporojye gider. Çünkü bir Kazak ancak savaşta gösterdiği yiğitliklerle hatırlanır ve tam bir Kazak erkek olur. Onlar için hayattaki yegane görev dinlerini ve uluslarını Katolik Lehlilerden, gavur Tatarlardan, Musevilerden Türklerden,ve tüm düşmanlardan korumalarıdır. kitap da bence yine kadın 2.çi 3çü sınıf yaratık, işin ilginç yanı hemen hemen bütün klasikler de kadın hep zevk aracı, 2 çi sınıf insan şeytan zavallı önemsiz bir insan örnek taras bulba 2 evladını şavas egitimi için götürürken annesinin söz hakkı bile yok, cocuklarınla hasret bile gideremeden hemen şavas egitimine başlatması yani kısacası bize medeniyet ögretmeye çalışan avrupanın kirli geçmisi ni kendileri klasik kitaplarla filimlerle bizlere zaten gösteriyor anlatıyorlar şu an bile avruda bence kadına özgürlük yok, sadece kadına kolay ulaşma yolları kolaylaştırılmış yani kitap a dönersek güzel bir roman olmuş, okuması keyifli ve akıcı tavsiye ederim
Taras Bulba
Taras BulbaNikolay Gogol · Everest Yayınları · 20111,858 okunma
360 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
"Həyat mürəkkəb şeydir, amma bu mürəkkəb şey çox asan açılır, qutu kimi. Yalnız onu açmağı bacarmaq lazımdır. Kim aça bilmirsə, o, məhv olur." Ostap Benderə boş yerə "dahi kombinator" deyilmir :) amma əsər "Qızıl dana"dan bir qədər geri qalır. Bəlkə də Benderin fırıldaq bacarıqları ilə artıq tanış olduğuma görədir.
On İki Stul
On İki StulYevgeni Petrov · Qanun Nəşriyyatı · 2011172 okunma
Ostap ile Andrey, gençliğin verdiği ateşle bu azgın denize atılıverdiler. Baba ocağını, okullarını, eski yaşamlarını bir anda unutarak bütünüyle yeni bir evrene daldılar. Otağın pek karışık olmayan yasaları, hovardalıkları, eğlenceleri hayli hoşlarına gitmekle birlikte, o başıbozuk düzen içinde bazen bu yasaların çok sert olduğu belirtilmelidir. Diyelim bir Kazak ufacık bir şey mi çalmış; hemen bu hırsızlık bütün Kazak Ordusu'nun yüzkarası sayılır, hırsız bir direğe bağlanıp yanına da iri bir sopa konduktan sonra gelenin geçenin bu sopayı adamın kafasına bir kere indirmesi istenirdi. Onca sopa atılır da kim sağ kalabilir ki? Biri borcunu mu ödememiş; elinden, ayağından bir topa zincirlenir, insaflı bir arkadaşı çıkıp borcunu ödeyerek onu kurtarıncaya değin orada çakılı kalırdı. Fakat Andrey'i en çok etkileyen şu korkunç ölüm cezası oldu: Bir katili derince kazılmış bir çukura indirdiler, üstüne de tabut içinde öldürdüğü adamı koydular, ondan sonra çukuru toprakla doldurmaya başladılar. Mezara diri diri gömülen adamın görüntüsü uzun süre gitmedi Andrey'in gözünün önünden..
Sayfa 29 - Everest YayınlarıKitabı okudu
52 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.