Cellat Ostap'ın üstündeki paçavraları çekip attı. Kollarını ve bacaklarını özel olarak yapılmış tahta boyunduruğa bağladılar ve... Okuru, tüylerini diken diken edecek cehennem acıları tablosuyla huzursuz etmeyeceğiz. Bu acılar o zamanki kaba, merhametsiz çağın ürünüydü, insanların daha yalnızca savaş kahramanlarının kanlı hayatını sürdüğü, ruhlarının bu hayatta çelikleştiği, artık insanlıklarını hissetmedikleri o çağın ürünü. Bazıları o çağın istisnalarıydı, sayıları pek azdı onların, bu korkunç uygulamalara boşuna karşı çıkıyorlardı. Kral ve birçok şövalye, akıl ve ruh bakımından aydın insanlar, bu türde sert cezaların Kazakların öç duygusunu körüklemekten başka işe yaramayacağını boşuna savunuyorlardı. Fakat kralın ve mantıklı görüşlerin erki, düzensizliğin ve düşüncesizlikleriyle, her türlü öngörünün akılalmaz yokluğuyla, çocukça bencillikleriyle ve pek az olan gururlarıyla yönetim meclisini oyuncağına çeviren devlet kodamanlarının cüretkar iradesinin karşısında bir hiçti.
1647 yılı tuhaf bir yıldı. Yerde ve gökte çeşitli işaretler, muazzam büyüklükte olayların ve felaketlerin habercisiydi.
Taras Bulba; Polonya-Litvanya'nın yanlış politikalarının yol açtığı savaşları, isyanları ve huzursuzluğu kurgusal bir karakter olan Taras Bulba aracılığıyla anlatan bir roman. Aslen "Mirgorod Öyküleri" kategorisinde
1835 yılında yayımlanan Taras Bulba ve Mirgorod Öyküleri toplamda 1 roman ve 3 hikayeden oluşuyor ve adını da hikayelerin geçtiği yer olan Ukrayna’nın Mirgorod şehrinden alıyor. Gogol bu kitabında da Kazak kültürünün etkisini ve Ukrayna taşrasındaki toprak sahiplerinin yaşamını okuyucuya oldukça gerçekçi bir şekilde sunuyor.
1- ESKİ ZAMAN
Olay örgüsü kitapta, Taras Bulba'nın Andrey ve Ostap adındaki iki oğlunun Ortodoks papaz okulundan dönüşleriyle birlikte başlamaktadır. Asıl eğitimin bir Kazak için savaş meydanı olduğunu düşünen ana karakter oğullarını Zaporojye'ye götürür ve Lehlere karşı savaşa girme konusundaki ikna çabaları sonuç verir. Bu savaş sırasında yaşananlar konu edilmiştir. Akıcı olmakla birlikte, -kendi okuduğum kitap açısından- çevirisi daha iyi olabilirdi.
Taras BulbaNikolay Gogol · Zeplin Kitap Yayınları · 20201,864 okunma
mükemmel bir kurgu, mükemmel karakterler ve mükemmel bir çeviri... buram buram rus kültürü kokan bir kitap. her yerinden çikolata fışkıran bir tatlı gibi.
öncelikle bu yazıya kitabı çeviren mustafa kemal yılmaz'a teşekkür ederek başlamak istiyorum, sırf dilimizi değil bilgilerini de çok güzel kullanmış, bazı yerleri dipnotla açıklamakla
Kitabın baskısında iş bankasından beklemeyeceğim hatalar vardı. Düşük cümleler, kelimelerdeki harf hataları okumayı zorlaştırdı. Bunun üstüne neredeyse her sayfadaki dipnotlar insanı okumaktan iyice soğutuyor, sıkıcı bir hal alıyor.
Ostap Bender ve Vorobyaninov'un hikayesi güzel bir hikaye. İki maceraperest bir sandalyenin içine gizlenmiş pırlantaları bulmak için sayısız maceraya atılıyor. Bu maceralar uzun soluklu bir macera oluyor. Çünkü bu sandalye takım halinde satılacakken ayrı ayrı satılmaya karar veriliyor. Bu da 12 ayrı kişiye verildiğini ve 12 ayrı farklı adrese yolculuk yapılması anlamını taşıyor.
İkilinin bu yolculuklarda paraları kalmıyor. Farklı yollardan para kazanmaya çalışıyorlar. Vorobyaninov, dilencilik yapıyor ; Ostap ise üç kağıt oyunu oynattırıyor. Yol ve yiyecek masraflarını çıkarmaya çalışıyorlar.
Sandalye sayısı azaldıkça pırlantaları bulma olasılığı artsa da okuyucu olarak ben fazla umutlanamadım. Sandalyeleri her parçaladıklarında ve pırlanta bulunamadığında umutsuzluğum daha da arttı. Bunu sizde hissedeceksiniz.
Bakalım, Ostap ve Vorobyaninov pırlantaları bulup servet edinebilecekler mi? Bunu romanın sonunda öğreneceksiniz!
On İki SandalyeYevgeni Petrov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022172 okunma
Ya Ostap? Diye haykırdı Taras,doğrulmaya yeltendi, Ama birden Ostap’ı gözünün önünde nasıl yakalayıp bağladıklarını,
onun şimdi lehlerine elinde olduğunu hatırladı.
İhtiyar başı acıya gömüldü
Kitabın baş karakterleri Ostap Bender ve İppolit nedense bana Yeşilçam'ın unutulmaz filmlerinden biri olan Tokatçı'da rol alan Kemal Sunal ve Şevket Altuğ'u ve onların başlarından geçen maceraları anımsattı. On iki adet sandalyenin peşinden koşan karakterlerimiz türlü şekillere girerken kah güldürdü kah üzdü. Tavsiyemdir, kesinlikle okumanızı öneririm.
On İki SandalyeYevgeni Petrov · İletişim Yayınları · 2016172 okunma
Sen nasıl bir kitaptın Taras Bulba, sen nasıl bir karakterdin Taras ve sen nasıl bir yazardın Gogol?
Gogol'ün toplum eleştirisinden zarar görmeye başlayıp kabuğuna çekildiği bir dönemde kendi öz kültürüne döndüğü bu eserini ilk başta sevmemeniz çok olası, hatta savaşı anlamsız bulan insanlardansanız muhtemelen bu kitabı savaş çığırtkanlığı