Cogito ergo sum
Sıfır kitap okuyanları takip etmiyorum
Okuduğu kitapları gizleyenleri takip etmiyorum
Kitap öneri-tanıtım dışında mesaj atmayınız.
SADECE KİTAP...Biraz da KEDİ...
Sonra merak ediyorum, günlerimizin çoğunu unuttuğumuz şeyleri hatırlamaya çalışarak mı geçiriyoruz? Zamanımızın çoğunu hayatımıza doğru koşarak ya da ondan kaçarak mı geçiriyoruz? Bilmiyorum.
Programların yüzde doksan dokuzunda iyi adamlar kazanıyor, ama bu doğru değil. Demek istediğim, bunu kabullenmeliyiz. Gerçek hayatta daima pislikler kazanır. Bütün kızları, parayı, her şeyi.
Merhametsiz bir adaleti vardı. Yargıları zalimdi. Bizim iyiliğimiz için gereğinden fazla sertti. Ellerinde kir, cebinde para ve koltukaltlarında ter vardı.
Kendisinden daha iyi olan herkesten nefret eden o kıskançlık budalası heriflerden biri olduğumu düşünmesini istemiyordum, ki aslında tam olarak onlardan biriydim.
Planımız ona hemen gününü göstermekti. Bir-iki hafta beklemenin anlamı yoktu. Beklersek herifi pataklama isteğimiz sönebilirdi. Bunu kesinlikle göze alamazdık.
Bir zamanlar gördüğüm bir fare kapanı oyunu gibiydi her şey. Fare ilerledikçe etrafındaki şeyler harekete geçiyor, geri dönmesine imkân bırakmıyordu; bütün yapabildiği daha öteye gitmek ve her seferinde daha karmaşık tuzaklara düşmekti, ta ki sonuna erişinceye kadar.