Karıncanın o minicik bedeni içinde, kendi vücuduna hiç zarar vermeden "formik asit " üreden bir organ vardır. Bu asit öteki böceklerin üzerine püskürtüldüğünde ciddi zarar verir.
Fakat bu arada kendisi de, kolonisini,yuvasını,kraliçesini ve gelecek nesillerini yani yumurta ve larvalarınıda korumak uğruna ölür.
Sayfa 50Kitabı okuyor
Bir hata yaptığını biliyor olman iyi... Çünkü hata yaptığını bilmiyorsan, nerede hata yaptığını asla bulamazsın.
Sayfa 29Kitabı okudu
İnsan eğer Gülden konuşacaksa, söze dikenden başlamamalı; parmağı kanıyor olsa bile...
Sayfa 58Kitabı okudu
Kimse yeryüzünde bu kadar kötülük var diye Allah'ı inkâr edemez.
Sayfa 60Kitabı okudu
Filozof ile konuşmanın, insana düşünme ve düşündüklerini ifade etme cesareti veren bir tarafı vardı. Ama bu, nerede ne söyleyeceğini bilmeden konuşmak demek değildi.
Sayfa 64Kitabı okudu
Kabaydım, patavatsızdım ama seviliyordum.
Ve bundan hiç şüphem yoktu...
Sayfa 70Kitabı okudu
Filozof eviniz hayatını geçirdiği bir mekan olarak değil de, onu paylaştığı bir arkadaş olarak görüyordu.
Sayfa 138Kitabı okudu
Allah'tan geldik, yine O'na döneceğiz...
Sayfa 147Kitabı okudu
Sevinemediğin bir şeyi başkalarını sevindirecek şekilde anlatamazsın. Üzülmediğin bir şeyi başkalarını üzecek şekilde anlatamazsın, hayret etmediğin bir şeyi başkalarını hayret ettirecek şekilde anlatamazsın...
Sayfa 228Kitabı okudu
Hakikat tek bir kişinin yahut tek bir neslin kendi başına ihata edemeyeceği kadar büyük bir gerçekliktir.
Sayfa 70
Bana bir şey söyle
İlkbahar gibi
Çiçek aç mesela
Veya yağ rahmet olarak içime
Veya gökkuşağı ol sar ruhumu
Bir şey söyle
Sözü aşsın öze değsin
Bir şey söyle
Yanındayım mesela...
Turgut Uyar
Zebralar, timsahların ağzını burnunu dağıtır, zürafalar aslanlara tekme atar, antiloplar sırtlanların karnına boynuz takar, yunuslar köpek balıklarının böğrüne pis burun vuruşu ile dalar...
Avuç içi kadar kuşcağızlar, yuvalarına doğru sinsi sinsi ilerleyen kolum kadar yılanları gagalayıp penceremekte hiç tereddüt tüketmezler...
Yavruları söz konusu olduğunda, her anne gözünü karartır ve kendi canını yavrucağızının canı uğruna vermekten çekinmez çünkü bir canlıya başka bir canı kendi canından daha çok sevdiren bir şeydir annelik...
Sayfa 118
Yorgunluğunu Unutturur İnsana
Demini almış çay
Serin bi’ İstanbul gecesi
Şairinin seslendirdiği şiir dinletisi
Tıpkı 
Can Yücel ‘in dediği gibi:
Dünya gözlerimi kendi ellerimle örttüm
Değdi yorgunluğuma
Görünenden uzaklaşmak, görünmeyene sığınmak
Bedeni geride bırakıp; içe, öze, derinlere yürümek…
Kitabı henüz bitirmedim ama güzel bir kitap beğendim. Her anne ve babanın bir çocuğa nasıl yaklaşması gerektiğini bilmesi için okuması gereken bir kitap diye düşünüyorum.
Anne Saati Geldi mi?
