Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.6
Okumanız gereken bir Cengiz Aytamov romanı. Romanda yalnızca bir gün boyunca yaşananlar anlatılır. Arkadaşının vasiyetini yerine getirmek üzere olan Yedigey Cangeldi, arkadaşını toprağa vermek için ana-beyit mezarlığına doğru giderken yaşadıkları anlatılır. Yedigey isimli bu adam mezarlığa giderken yaşamış olduğu anıları ve efsaneleri hatırlar ve yol boyunca onları düşünür. Sarı-Özek bozkırı ve o bozkırda bir tren istasyonu, bozkırın yazını kışını ve orda yaşamanın zorluklarını çok etkileyici şekilde biçimde anlatılmış. Romanda anlatım zamanını çok uzun bir zaman dilimine yaymış bu sayede bütün kahramanların ve bölgenin mazisini, hikayelerini öğreniyoruz. Aytamov romanında ikinci dünya savaşı sonrasındaki Sovyet rejimini ustaca eleştirmiş. Sovyetlerin Türk toplumu üzerindeki kurduğu baskı, onların benliklerinden koparılışı ustaca anlatılmış. Aytamov romanındaki eleştirilerini karakterler üzerinden o kadar güzel harmanlamış ki bunlar, Kültür çatışması… Düşünce suçu…. Sosyalizm… Stalin politikaları…. Tek düze insan yapısı… gibi konular olarak karşınıza çıkıyor. İyi okumalar, kitapla kalın.
İnsan bedevî gibi önüne geleni yer mı? Maalesef.
Gerçekten ilimle yazılmış bir kitap. Bırakmakta zorlandığım birçok şey'den tiksinmeme vesile oldu. İnsanın en azından ne yediğini bilmesi gerek, bırakmasada.
Zararlı şeylerin haram olduğu gibi nakledilen fetvalar ise, kişi kendisi ehli sünnet doğru bir kaynaktan araştırma yaparak sonuca varabilir.
Kitap çok sürükleyici fakat bazen öyle satırlar denk gelecek ki şaşkınlıktan durup bir nefes alma ve düşünme ihtiyacı duyacaksınız. Kitabın içindeki bazı karakterlerden nefret edeceksiniz, " Bu nasıl insan(!), ne lanet biri " dieyeceginiz yerler olacak. Fakat kitaptan etkilenmeme sebep olan en önemli şeyde gerçek yaşanmış bir hikaye olması.
Nitelikli her romanın “insan” merkezli olmak üzere taşıdığı özel bir anlamı, mesajı, yüklendiği bir derdi; edebiyat ve kültür açısından da ayrı bir önemi vardır. Tıpkı Huzur, Tutunamayanlar, Suç ve Ceza, Anna Karenina, Madame Bovary ya da tıpkı Cengiz Aytmatov’un Gün Olur Asra Bedel adlı ölümsüz eseri gibi…
Gün Olur Asra Bedel, bir tuz gölü olan
Yakın zamanda okuduğum bu kitap için kafamdaki düşüncelerin toparlanmasını sağlayan, kulaktan dolma ya da sadece hipotezden ibaret pek çok fikrimin altını araştırmalar ve deneyler ile dolduran, kesinlikle okunması gereken bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca dili ve hikaye anlatım şekli çok hoştu.
Gün Olur Asra Bedel e dair..
Gün Olur Asra Bedel, ismiyle önereceğim, büyük romancı Cengiz Aytmatov'un bu eserine, Gün Uzar Yüzyıl Olur ismiyle de rast gelebilirsiniz..
Aynı kitabın, farklı çevrimidir..
Sarı-Özek bozkırlarında, bir tren istasyonunda varolmaya çalışan bir avuç insan üzerinden, dönemin Sovyetlerinden ve içerisinde yer alan Kırgız ve de diğer halklarından kesitler sunan, akıcı, sürükleyici bir roman..
Aytmatov, sadece insanları ve olayları gözlemlemiyor, o an da, doğayı da, hayvanları da, atmosferi de gözlemliyor ve dile getirerek, hikâyenin içine katıyor..
Bilmediğiniz bir coğrafyada ve dünyada yolculuk yapmak istiyorsanız, buyrun..