Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Özged.

Özged.
@ozged2311
Altı yaşındaki bir insancığa neyle uğraştığımı nasıl anlatayım? Geçenlerde "Savaş nedir?" diye sormuştu. Ne cevap vereyim... Onu bu dünyaya şefkatli bir yürekle yollamak istiyor, durup dururken çiçek koparmanın kötü birşey olduğunu öğretiyorum. Uğur böceğini ezmek, kız böceğinin kanadını koparmak olmaz, yazıktır, diyorum. Ya savaş nasıl açıklarsın çocuğa? Ölümü? "Neden öldürüyorlar?" sorusunu nasıl yanıtlarsın? Kendisi gibi küçükleri bile öldürdüklerini nasıl söylersin?...
Sayfa 20
Reklam
293 syf.
10/10 puan verdi
Kuyucaklı Yusuf (Cep Boy)
Kuyucaklı Yusuf (Cep Boy)Sabahattin Ali
8.4/10 · 173,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Bir bakarsın, hükümetteki işlerin hepsini eli kalem tutan iki kişi bile çevirir dersin. Lâkin o kalabalık olmasa âlem birbirine girer. Mesele memurların yaptığı işte değil, onların mevcut olmasında..."
Sayfa 175Kitabı okudu
"Kendinde her şeyi yapabilecek kuvveti görmek, sonra yapılacak hiçbir şey bulamamak...Tükenmek bilmez bir sabırla bir meçhulü beklemek...Nihayet bütün bunları sisli bir havadaki ağaçlar gibi belli belirsiz, karışık bir şekilde hissetmek..."
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
" Eğer ceza suça münasip değilse, dünya cehennem olsun!"
Sayfa 377Kitabı okudu
Nasıl yakın olabilir insan uzak olmadan?
Ve elini kana bulamamış olan da sorumludur suçlunun yaptıklarından...
Reklam
Keder ne kadar derininize işlerse o kadar neşeniz olur. Şarabını içtiğiniz kâse fırında pişirilen o kâse değil midir? Ve ruhunuzu dinlendiren ut, bıçaklarla oyulan o ağacın ta kendisi değil midir? Neşeli olduğunuz da kalbinizin derinliklerine bir bakın; sizi neşelendiren şey aslında kederlendiren şeydir. Kederli olduğunuzda tekrar bakın kalbinize ve görün; aslında sizi mutlu eden şeydir sizi kederlendiren...
Çalışmak aşkı görünür kılandır. Eğer aşkla değil de nefretle çalışıyorsanız, işinizi bırakıp tapınağın önünde oturarak aşkla çalışanların sadakalarını alın, daha iyi! Çünkü eğer gönülden pişirmezseniz acı olur ekmeğiniz; açlığını tamamen gidermez yiyen kişinin. Kinle damıtırsanız üzümlerinizi eğer; o kin zehir olur içenin şarabında. Ve eğer melekler gibi şarkı söyleyip içten içe sevmezseniz şarkı söylemeyi, gün ve gecenin seslerine sağır edersiniz insanların kulaklarını...
Nedir ki zaten mülk, yarın ihtiyacım olur korkusuyla taşıdığın yükten başka? Ne getirebilir ki yarın kutsal şehre giden hacıların peşinde kemiklerini izi sürülmez kumlara gömen kurnaz köpeğe? Ve ihtiyaç duyulan korkunun kendisi bir ihtiyaç değil midir? Kuyun ağzına kadar doluyken susuz kalmaktan korkmak, iflah olmaz bir susuzluktan başka nedir?
Nasıl gidebilirim iç rahatlığıyla ve acı çekmeden? Hayır, ruhuma tek bir yara dahi almadan terk etmeliyim bu şehri...
165 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.