ANGELOU DAN KADINLARA 10 ALTIN ÖĞÜT
__Birini sevmek, her şeyi riske atmaktır ve genelde buna değer.
“Bizi özgür bırakan tek şey aşktır.”
__Kadınların birbirlerini her zaman desteklemesi gerekir.
“Bir kadın, ne zaman kendi sesini duyurmak için ayağa kalksa, planlamamış bile olsa, tüm kadınlar için de ayağa kalkmış olur.”
__Başarının anahtarı çok
Truth diye bir film var.
2015 yapımı, Cate Blanchett ve Robert Redford başrollerde.
ABD'de yaşanmış bir gazetecilik öyküsü.
CBS televizyonunda “60 Dakika” programının meşhur anchormani Dan Rather, dönemin ABD Başkanı George W. Bush'un askerlikten kaytarıp kaytarmadığını sorguluyor.
Sonuçta, hem Beyaz Saray'a yakın medyanın hem de derin
....
Mesela, gözümün önünde birtakım adamlar ülkemin insanını, doğasını, kaynağını, sermayesini neyi var neyi yokunu yağmalayıp kendisinin yanlışlarını çıkaran herkesi terörist diye içeri atarken, ülkede özgür basın kalmazken, 14 yaşında ölmüş çocuklar ve anneleri mitinglerde yuhalatılırken ve ben yuhalarken, her gün bir kadın cinayete kurban giderken, gencecik bir kızın kafası kesilerek öldürülmesi sonrası emniyet müdürü kızın babasına "Siz de biraz kızınıza sahip çıksaydınız!" derken, başbakanı "Boş bırakırsan ya davulcuya ya zurnacıya..." diye eklerken, terörle mücadele için gençler askerde dağda ölürken, askerlik yan yatma yeri değildir diye ekleyip kendi çocuklarını askere göndermezler benim gibi gariban halk çocuklarının kendi amaçları uğrunda bozuk para gibi harcadıklarını görürken, sırf benimle aynı dini duygulara, yaşam tarzına sahip olduğunu düşünüyorum diye yaptıkları yanlışlar için hesap sormak yerine zalimlerin peşlerinden gidecek kadar zavallı olmamayı seviyorum.
Son olarak senin de aslında öyle olmama ihtimalini seviyorum.
SERKAN ALTUNİĞNE - PENGUEN
Albert Camus
"Özgür bir basın, elbette, iyi ya da kötü olabilir. Fakat özgür olmayan bir basın, kötüden başka bir şey olamaz."
Sartre’a karşı Foucault: Fransa’da radikal solun CIA destekli tasfiyesi
Söz konusu insan hakları, demokrasi, özgür basın/gazetecilik, her bireyin özgürce bilgi edinme ve özgürce kendini ifade etme hakkı gibi kült terimleri haylaz bir çocuğun oyuncağı ile oynaması gibi oynayan başta Amerika olmak üzere tüm Avrupa ülkeleri elbette kendi aralarında çıkar çatışması olduğunda bunların hepsini bir kenara bırakıp, eski çağların alışkanlığı olan emperyal savaş taktiklerini kullanmaktan vazgeçmiyorlar.
CIA, o dönem candüşmanı olan SSCB karşı başlatılan yeraltı kültür emperyalizmini farklı boyutlara taşıyarak tüm dünyada Marksist düşünür ve filozoflarını hedef almıştır. Dikkat edin buradaki düşman bir ülke değil; düşünce biçimi olan Marksizm'dir. İnsanları eşitlikçi dünya görüşünden, kapitalizmden ve emperyalizmden uzaklaştırmak için dünyanın her yerinde 'sağ'ı finanse ettiler, örgütlediler, alkışladılar. Yaratıcısı oldukları sağ düşünür ve sol içi konformist filozoflarına mikrofon uzattılar.
Yazıyı paylaşmaktaki amacım sol ve Marksizm'i övmek kesinlikle değildir. Çünkü solun ve Marksizm'in de dünyalar kadar eksiği ve hataları var. Ama her bireyin özgürce bilgi edinme hakkının korunması gerektiğine inanıyorum. Yazının bir komplo teorisi olmadığını şuan Amerika'ya, Avrupa'ya ve ülkemize baktığımızda kapitalizmden tiksinmeyen, emperyal söylemlerin havada uçuştuğu, haritaların yeniden düzenlenmesi, toprak genişletmek isteyen, tüketmekten, savurganlıktan haz alan her seçimleri kazanan ve hız kesmeden yükselişte olan 'sağ' siyasetten doğrulayabiliriz.
Yazıyı okumanızı tavsiye ederim.
medyascope.tv/2017/04/29/sart...
Türk Romanını "Pamuk"ladılar
Ahmet Yıldız, yaşayan en önemli yazarlarımızdan İrfan Yalçın'la bir söyleşi gerçekleştirdi.
Yazar gözüyle ülkemizde, bölgemizde ve dünyada yaşananları değerlendiren Yalçın, Türk edebiyatının içinde bulunduğu duruma ilişkin de önemli tespitlerini paylaştı...
İşte Ahmet Yıldız'ın İrfan Yalçın'la yaptığı o
YASAKLI KİTAPLAR LİSTESİ
Farklı ülkelerde çeşitli zamanlarda iktidarda bulunanlar tarafından siyasi, toplumsal, dinî veya ahlaki motivasyonlarla süresiz olarak ya da belirli bir süre için satışına, dağıtımına veya erişimine engel olunmuş, basılıp dağıtılmış olanlarının da toplatılmış olduğu kitaplar dünya üzerinde hep olmuştur. Birçok durumda
Çocuk Tacizi ve Cinayetleri!
Geçtiğimiz ve son günlerde yazılı ve görsel basın aracılığıyla tanık olduğumuz Çocuk Tacizi ve Cinayetleri üzerine bu paylaşımı yapmayı uygun buldum.Bildiğiniz gibi burada hepimiz okur-yazar insanlarız ancak kaçımız, gerçekten kendinize samimi olarak sorun, kaçımız çocuğunu bu konuda sağlıklı ve bilinçli bir şekilde eğitebiliyor?Aşağıdaki yetkin
Modernlik amentüsünün şahitleri miyiz?
"İçinde yaşadığımız çağa dair anlatılarda en baskın yön, modern çağın yukarıda bahsi geçen dogmalardan uzak olduğu temasıdır. Buna göre modernlik, insanlığı eski dönemlerin saçma sapan amentülerinden kurtarmış, bilimin önderliğinde yepyeni, pırıl pırıl bir dünya kurmuştur. Bu dünyanın içinde insanlar safsatalardan, yalanlardan kurtularak özgürleşmiştir. Herkes özgür, hür ve mutludur. İnsanlık geçirdiği bütün karanlık dönemlerden edindiği tecrübeler ile kendisini idare etmek üzere mükemmel bir sistem kurmuş ve adına demokrasi demiştir. Kusursuz işleyen ve halkı iktidara taşıyan, dupduru bir sistemdir demokrasi. Demokrasiyi ayakta tutan sac ayakları ise güçler ayrılığı ve bütün bu güçleri denetlemek üzere işe koşulan, basın adlı bir şahs-ı manevidir. Bu şahs-ı manevi modern insanın bilme hakkına hizmet etmek üzere anbean çalışmakta ve yönetimlerin güçlerini suiistimal etmesinin önüne geçmektedir. Bu nedenle modern çağın olmazsa olmazlarından biri basının özgür olmasıdır.."
Lacivert Dergi - Sayı:37 - Fatmanur Altun
V’eda
Gerçekliğin içinde veya hayalimde bile değilken neredeyim ben? Ne aradığıma dair herhangi bir fikrim yok. Belki de böylesi iyidir derken o kadar uzaklara düşüyorum ki kendimi labirentin en başında buluyorum. İşte öylesine uzak yaşadığım duruma, öylesine uzak şeylere karşı bir ilgi uyanıyor içimde. Dikkatlice sokulup kulak kabartıyorum. Koyu