Gençken felsefe kitabı okurken olduğu gibi başım dönüyor. Olmak, olmamak, sonsuzluk, derken birkaç sayfa sonra dağ yollarında at arabasıyla gezmişim gibi sersem olurdum. Şimdilik senden ayrılıyorum, salondaki o sevgili ve nefret edilesi kutunun önünde boş boş oturmaya gidiyorum.