Hakikaten şu insanlar pek müz’iç mahlûklardı. Kendi akıllarının üstünlüğüne inanarak başkasına öğüt vermekten vazgeçmiyorlar, fakat kendi gülünçlüklerini, zavallılıklarını da bir türlü idrak edemiyorlardı.
(müz’iç: bıktıran, usandıran, bunaltan)
Sayfa 27