Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Paranoyak şizofreni veya kısaca paranoya adını verdiğimiz zihinsel rahatsızlığın özünde şişirilmiş bir ego vardır.Genellikle, arka alanındaki ısrarcı korku duygusuna bir anlam verebilmek için zihnin uydurduğu bir kurgusal hikaye söz konusudur.
Belki de yaşadığımı düşündüğüm bu hayat paranoyak bir kuruntudan ibarettir.
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
(...) normallik, psikozun özel bir hali, bir alt-türü ise -yani, eğer normallik ile delilik arasındaki fark, deliliğin bünyesinde içsel olarak zaten mevcut ise- ‘delice’ (paranoyak) bir kurgu ile, gerçekliğin ‘normal’ (sosyal) kurgulanışı arasındaki fark tam olarak nedir? Acaba normallik, nihai kertede, yalnızca daha ‘dolaylı’ bir delilik biçimi midir? Veya normal Akıl, Schelling’in iddia etmiş olduğu üzere, yalnızca ‘düzenlenmiş delilik’ midir?
Dali'nin "gerçeküstü” gerçeklik algısı sürekli biriken bir güç gibiydi. Başlangıçta bunu, fantastik şekillerde uzanan Büyük Kayalar gibi doğal bir şey olarak tanımladı; ardından teorisine Freud'un bilinçdışı dünyasını ekledi. The Persistence of Memory'de bir gündüz düşünü tarif etti. 1930'larda paranoyak-eleştirel yöntem fikrini geliştirdi. Harikulade olanı ortaya çıkartmak için kişinin çılgın bir ruh halinde olması gerektiğini savunuyordu artık. Kendini halüsinasyon gören ve birden çok gerçekliği ortaya çıkaran deli bir adama benzetiyor, bu durumu "ben ve deli bir adam arasındaki fark, benim deli olmamam” şeklinde yorumluyordu. Breton, Dalfnin yaklaşımındaki potansiyeli destekledi', ancak Dali'nin delilik övgüsünü duygusuz buldu.
Paranoyak olmak, takip edilmediğin anlamına gelmez !"
Gerçeklik, kuralları askıya alınabilecek ya da en azından tekrar yazılabilecek yapay bir inşadır _içinde, O’nun, Gerçek’in direncini askıya alabileceğine dair tam bir paranoyak düşünce yatar.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.