Kitap, Carol Aird adında, varlıklı bir ailenin mutsuz ev hanımı olan ve Therese Belivet adında, bir oyuncak mağazasında çalışan genç bir kadının, Noel alışverişi sırasında tanışmaları ve aralarında gelişen tutkulu aşk hikayesini anlatıyor. Carol, kocasından boşanma aşamasındadır ve kızı için endişelenmektedir. Therese ise kendi kimliğiyle ve toplumun dayattığı kalıplarla boğuşmaktadır. İki kadın, birbirlerinde aradıkları sevgiyi ve özgürlüğü bulurlar ve Carol'ın kızı için verilecek velayet davası, ilişkilerini daha da karmaşık hale getirir. The Price of Salt'ın en etkileyici yönü, karakterlerin derinliği ve karmaşıklığıdır. Carol ve Therese, kusurları ve zaaflarıyla, gerçekçi ve inandırıcı bir şekilde tasvir edilmiştir. Carol, güçlü ve bağımsız bir kadın gibi görünse de, kızı için duyduğu endişe ve toplumun baskıları onu savunmasız hale getirmektedir. Therese ise saf ve idealist bir genç kız olarak başlasa da, Carol ile olan ilişkisi sayesinde kendi kimliğini keşfeder ve güçlenir.
Hikaye biraz yavaş ilerliyor.
Bazı karakterler yeterince derinleştirilmemiş.
Son biraz ani bitiyor.
Ancak bu eksiklikler, kitabın genel güzelliğini ve etkisini gölgelemiyor.
He felt frightened, then he started to cry and couldn't stop. Anne put her hand on his shoulder, but she didn't try to hold him.
'If I tell her the truth,' Guy thought, 'she'll never touch me again.'
Çok etkileyici bir gerilimdi. Kötülüğü bu kadar sıradan hale getirebilmek çok tuhaf. İnanılmaz bir analiz yeteneği var. Dünyayı bu kadar iyi çizebilmek…
Highsmith’i seviyorum.
“Kız çocukları doğuştan kadındırlar,” diyordu Thea’nın annesi Margot. “Oysa oğlan çocukları doğuştan erkek değildirler. Erkek olmayı öğrenmeleri gerekir. Kız çocukları ise zaten kadın kişiliğine sahiptirler.”
Guy! I just thought. Oh, yes! You murder my father and I'll murder Miriam. The police will never find us. We're strangers, we met on a train and nobody knows we're friends. It's perfect.
Herkese iyi hafta sonları. 2024 yılında ilginç bir dedektiflik, polisiye ve cinayet karışımı bir roman serisine başlayacağım. Fakat bu konuda ki okumaları sadece Sherlock Holmes serisi, Grangenin birkaç kitabı ve Agahta'nın birkaç ederinden ibaret. Bana daha çok cinayeti kimin işlediğinden çok, cinayetin nedenine odaklanan yazarları önerebilir misiniz? Yani olgusal yazarları. Şimdilik sadece Patricia Highsmith'i bulabildim. Onun da hangi eserinden başlasam emin değilim. Şimdiden teşekkür ederim.