Çocuklukta ebeveynler 'Şunu yap' ve 'Şunu yapma' der dururlar. Sonra okulda öğretmenin vardır; sonra üniversitede profesörlerin; sonra toplumda patron, politikacı, lider. Her yerde ne yapman ve ne yapmaman gerektiği sana söylendi. Ve her zaman seni yönetecek birisini arıyorsun, böylece bağımsız kalamazsın- çünkü kendi kalbinden, kendi varlığından nasıl buyruk alacağını bilmiyorsun. Her zaman dışarıda bir otoriteye baglisin. Bu çirkin, bu sefalet, böyle olmamali.
Sayfa 179Kitabı okudu
Tanrıların hiç biri elle tutulur varlıklar olmadıklarına göre, icat edilmeleri neden gerekmiştir? Bu sorunun cevabını atalarımıza dönük bir kökende aramamız gerekecek. Bizi işbirlikçi avcılara dönüştürme evrimi geçirmeden önce, bizlerin de diğer maymun türlerinin bugün sahip oldukları toplum biçimine benzer sosyal gruplar içinde yaşamış
Sayfa 183Kitabı okudu
Reklam
Maalesef, Türkiye'deki firma sahiplerinin büyük bir kısmı lider olmaktan çok patron olmayı tercih ettikleri için, başarıyı paylaştırmaktan çok, sahiplenmek isterler. Personelin üzerinde sürekli baskı uyguladıkları için, alt kademe yöneticilerinin de personelin üzerinde baskı uygulamaları hoşlarına gider. Bunun sonucu olarak bu firmalarda "işi değil kişiyi kontrol etmek" en önemli faaliyet haline gelmiştir.
Sayfa 129Kitabı okudu
LİDER OLMAK İLE PATRON OLMAK ARASINDAKİ FARK
Ağanın alnı terlemezse, ırgatın burnu kanamazmış! Lider olmanın bedeli budur.
Sayfa 105Kitabı okudu
Kendini doğrulayan travma
Bu takılmışlık, bu kısır döngü böylece aynı tipte yeni birini arayıp bularak yaşamaya devam ediyordu. Maksat, her defasında ebeveynle davranış kalıpları aynı olan kişiyi bulup, onunla çatışarak ve bu çatışmayı kazanarak aslında anne babanın onlara yaşattıklarını bir nevi aşma niyetiydi. Bu benzer profili kendi haklılığına ikna etmek, bilinçaltlarında anne babayı da kendi haklılıklarına ikna etmekle eşdeğerdi. Her çatışma travmanın bir tekrarı, simülasyonu gibiydi. Mesele, zihinlerinde özgürleşip, kendi benliklerine dair onayı kendilerine verememeleriydi. Kendi kendilerini onaylayan olmak yerine hala bir diğer kişiden örneğin anne, baba, sevgili, patron, lider gibi birinden onay beklemeleriydi. Ve bu onay her defasında yanlış profile gittikleri için hiçbir zaman da gelmiyordu elbette.
Sayfa 52
Ebeveyn pelerininin başlıca üç türü var. 1. Patron; bu tarzın üç temel yüzü vardır. - İlki, her şeyi bilen, iktidarını sergileyen ve kusursuz bir erdem örneği olduğunu vurgulayan diktatör. Burada benim sözüm geçer, ne dersem onu yapacaksın! Bu ebeveyn bir suçlayıcıdır ve korkuyla yönetir. - İkincisi, kurbandır. Başkalarına hizmet etmekten başka şey düşünmez gibidir. Kurban kendine çok az değer verir ve bir alttan alıcı gibi davranır. Yönetim, duygusal baskıyla yapılır. Bana aldırma, sen mutlu ol! - Üçüncüsü, her şey hakkında duygusuzca, dışarıdan bakarak ders verendir. Bu kişi bilgi işlemcidir. Yönetim, bilgiyle ve başka birinin aptal olduğunu sürekli vurgulamakla sağlanır. Bunun doğru yapılma şekli budur! 2. Arkadaş; kendini teslim eden bir oyun arkadaşıdır ve sonuçlar ne olursa olsun razıdır. Bu ebeveyn sürekli olarak çaresiz davranır. Ancak böyle bir ebeveynlik sorumsuz çocuklar yetiştirir. 3. Rehber-Lider; gerçekçi ve sevgi dolu bir açıdan bakarak nazik, kesin, esinlendirici, anlayışlı davranan insanlardır.
Sayfa 267Kitabı okudu
Reklam
44 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.