Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyuruyor ki: “Hıristiyanlar Pazar günü sabahı kiliselere giderler, bana küfür ederler, beni yalanlarlar,
Her kim bana pazar günü 10 defa Salavat getirirse, ona şefaat edeceğim buyurdular.”
Bana da dua edin 🎀
Peygamber efendimiz (s.â.v.) şöyle buyurmuştur:
"Ahir zamanda dini alet ederek dünyalık elde etmeye çalışan insanlar ortaya çıkacak. İnsanlara karşı rol yapıp kuzu gibi davranacaklar, dilleri şekerden tatlı olacak, kalpleri ise tilki gibi kurnaz olacak. Allâh, böyleler hakkında şöyle buyuruyor: Bunlar beni kandırabileceklerini ya da küstahça davranışlarının bir işe yarayacağını mı sanıyorlar? İzzetime yemin ederim ki ben bunların üzerine öyle bir fitne salacağım ki neye uğradıklarını şaşıracaklar."
GERİ SAYIM BAŞLADI!
Kapılar kapanıyor, tezgâhlar toplanıyor, nasibini alan aldı, almayan seneye kadar mahrum kalıyor. Dikkat, Ramazan veda ediyor! Gelin son kez kolları sıvayalım, ve kalan son günlerimizi değerlendirelim. Kadir gecesini bulanlardan olalım.
Peki ne mi yapalım?
Peygamber efendimiz, Kadir gecesinde nasıl dua edebileceğini soran Aişe vâlidemize şöyle demesini tavsiye etmiştir: Allahümme, inneke afüvvün tühibbü'l-afve fa'fü annî (Ey Allahım! Sen şüphesiz çok affedicisin, affetmeyi seversin, beni affet) (Tirmizî, "Da'avât", 84).
Ve son olarak Rabbimiz bu gece hakkında buyuruyor ki: "Ramazan Kur'ân'ın indirildiği aydır." (Bakara 2/185) "Biz Kur'ân'ı Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesi nedir, nereden bileceksin? Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. O gece melekler, yanlarında o ruh olduğu halde Rablerinin izniyle her bir emir için inerler. O, tanyeri ağarıncaya kadar esenlik gecesidir." (Kadr Suresi).
O halde ne yapıyoruz? bizler Ramazan ayı bitesiye, o geceyi bulma hayaliyle bol bol istigfar ediyoruz, ibadet ediyoruz. Mevlana'nın dediği gibi "arayanlar bulanlardır", o halde bulanlardan olma ümidiyle inşAllah…
Bu geceyi bulmamıza engel olan herşeyden ise uzaklaşalım..
Peygamber Efendimiz (sav) buyuruyor ki; “Bilal habeşlilerin öncüsüdür.”
Bilal b. Rebâh el-Habeşi zenci bir köleydi. İman etti, Hz. Peygamber’in ahlakı ile ahlaklandı. İslamın ilk müezzini oldu, işkencelere maruz kaldı. Samimiyeti ve sebatıyla Hz. Peygamberin’in en yakınında yer aldı. Müezzinlerin efendisi olma şerefini kazandı. Zenci bir köle iken İslam ile birlikte yüksek bir mertebeye ulaştı. Nerede bir ezan sesi duyulsa onun adı anıldı. Peygamber müezzini büyük sahabi Hz. Ömer döneminde hicri 20 miladı 641 yılında Şam’da vefat etti. Bilâl-i Habeşî tarihte iz bırakan kahramanlardandı.
Peygamber efendimiz Âişe annemizle ilk evlendiğinde , Âişe annemiz soruyor:
Ya Resûlullah , beni nasıl seviyorsun ?
Efendimiz buyuruyor ki ; kördüğüm gibi .
Aradan 6-7 yıl geçiyor , Âişe annemiz tekrar soruyor ; Ya Resûlullah kördüğümden ne haber ?
Efendimiz buyuruyor ki ; ilk gün ki gibi ...
Yıllar önce Ufka Yolculuk bilgi yarışması için aldığımız bir kitaptı. Sanırım kardeşim almıştı. Okumak yeni nasip oldu bana. Sohbet tadında ve çok akıcıydı. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)'in hadislerini öğrenip uygulamamızın önemini çok güzel anlatmış hocamız. Bunun yanında birçok dini konuya değinmiş ve hadislerden örnekler vermiş. İyi ki okudum sizlere de öneririm.
Peygamber Efendimiz (s.a.v); "Kırk hadis belleyen yarın rûz-ı mahşerde alimler zümresinde haşrolacak!" buyuruyor.
"Âhir zaman gelip de benim ümmetimin bozulduğu zamanda sünnetime sarılana şehid sevabı verilecek." Hz.Muhammed (s.a.v)
"Biz şimdi ne yapalım?" denilecek olursa ben: "Bunlardan ibret alalım, utanalım, kendi halimize bakalım. Hiç olmazsa Kur'ân-ı Kerim'in günde bir sayfasını okuyalım. Bu bir sayfasını okurken de mânasını, mealini; meal, tefsir kitaplarından takip edelim. Böylece hiç olmazsa bir senede bir hatim tamamlayalım." diye tavsiye ediyorum. Allahu Teâlâ hazretleri içimize aşkın şevkini versin. Kur'ân-ı Kerim'e sımsıkı sarılarak güzelce okumayı, ahkâmını anlamayı ve ona uymayı nasip eylesin. (Amin)
Prof. Dr. Huriye Martı
Bir Hadis, Bir Kudüs – Yalan
PROF. DR. HURİYE MARTI
14.03.2024 - 17:45
YAYINLANMA
Google News
Sadakat ve dürüstlükten asla taviz vermeyen Peygamber Efendimiz bir hadisinde şöyle buyuruyor: “Oruç tutarken yalan söylemeyi ve yalan ile iş yapmayı bırakmayan kimsenin yemeyi içmeyi terk etmesine Allah’ın ihtiyacı yoktur.”
İmam-ı Nesefi hazretleri bildiriyor ki: Ana-babanın evladı üzerinde seksen kadar hakkı vardır. Kırkı sağlığında, kırkı vefatından sonradır. Sağlığında olan kırk haktan onu bedenle, onu dil ile, onu kalble, onu da para iledir.
Bedenle olan hakları:
01- Hizmet ederek rızalarını almak. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Ana-babasına hizmet edenin
Kur'an'ın şefaati !
İman edip salih ameller işleyenlere Rabbimizin vaadi var. Onları hoş yaşatırız, buyuruyor:
“Erkek veya kadın, kim mümin olarak salih/iyi iş yaparsa, ona hoş bir hayat yaşatırız ve mükâfatlarını yapmakta olduklarının en güzeliyle veririz.” ( Nahl, 97)
İnanmak, salih amellerle bir hayat yaşamaya çalışmak, huzursuzluğa
Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor;
"Eğer İsrâîloğulları olmasaydı yemek kokmaz, et bozulmazdıEğer Havva'nın hıyâneti olmasa idi kadın kocasına ebediyyen hıyânet etmezdi" Kokuşma onların vaktinde başladı ve devam etti. Çünkü bir şeyi başlatan başkalarının da o işi yapmasına etken olur. Aynı şekilde kadınlarda devam eden hıyânet de Havvâ ile başladı. Şeytan kadınların anası Havvayı Âdem'den önce kandırmakla Âdem'e ihânet ettirdi. Yasak ağaçtan yiyen Havvâ ise daha sonra Ådem'e gidip bu işi güzel göstererek ona da yedirdi.
Sa'dî der ki: Her kimin hânesi ma'mûr, hanımı dost canlısıysa,
Cenâb-ı Hakk'ın rahmet nazarı ondan yana demektir.
••••••••••••••••••••••••••••••••••
Aklıma nedense bizim terekeme milletinin şu sözleri geldi; Avradın güzel ise ne işin var toy evinde toy senin öz evinde gir oyna çık oyna,avradın çirkin ise ne işin var ölüm evinde ölü senin öz evinde gir ağla çık ağla.