Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Aişe (r.anha), Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’e: “–Ey Allah’ın Resûlü! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim?” diye sormuş, Efendimiz (s.a.v.) de: اللَّهُمَّ إِنَّكَ عَفُوٌّ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّي “«Allah’ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla!» diye dua et!” buyurmuştur. (Tirmizî, Deavât, 84)
Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur. "Vefatımdan sonra beni ziyaret eden, sağlığımda beni ziyaret etmiş gibi olur."
Reklam
Peygamber efendimiz (s.â.v.) şöyle buyurmuştur: "Ahir zamanda dini alet ederek dünyalık elde etmeye çalışan insanlar ortaya çıkacak. İnsanlara karşı rol yapıp kuzu gibi davranacaklar, dilleri şekerden tatlı olacak, kalpleri ise tilki gibi kurnaz olacak. Allâh, böyleler hakkında şöyle buyuruyor: Bunlar beni kandırabileceklerini ya da küstahça davranışlarının bir işe yarayacağını mı sanıyorlar? İzzetime yemin ederim ki ben bunların üzerine öyle bir fitne salacağım ki neye uğradıklarını şaşıracaklar."
Sayfa 442 - EhilKitabı okudu
Peygamber efendimiz (s.â.v.) şöyle buyurmuştur: " Kendisiyle Allâh'ın sevabı arasına O'nun yarattığı bir kulun girdiği kişi, ne kötü bir kuldur. Elindekinden bir nebze almak ümidiyle ona kulluk eder ve onu memnun etmek için kendini tüketip bitirir. Dindarlığı uzaklaşıp gider, şerefi iki paralık olur ve nihayet Rabbiyle arası iyice açılır. Büyük şeyler konusunda rabbinden en ufak bir beklentisi olmazken ufacık şeyler konusunda kullardan beklenti içinde olur. Allâh'tan ibadet ve taatı esirger; ama kulunun kapısında uşaklık etmekten geri durmaz."
Sayfa 442 - EhilKitabı okudu
Peygamber efendimiz (s.â.v.) şöyle buyurmuştur: " Allâh, âhiret düşüncesi taşıyanlara dünyayı verebilir; ama dünya düşüncesi taşıyanlara âhireti vermez."
Sayfa 440 - EhilKitabı okudu
Peygamber efendimiz (s.â.v.) şöyle buyurmuştur: " Her hakkın kendine özgü bir hakikati vardır. Bir kul Allah rızası için yaptığı bir şeyden dolayı övülmeyi istemez olmadıkça ihlasın hakikatine eremez."
Sayfa 431 - EhilKitabı okudu
Reklam
Peygamber efendimiz (s.â.v.) şöyle buyurmuştur: " Cuma günleri bana bolca salavât getirin. Ümmetimin salat ü selâmları bana her cuma günü arz edilir. Bana en çok salavât getiren kimse kıyamet gününde makam itibarıyla bana en yakın olacaktır. "
Sayfa 426 - EhilKitabı okudu
Peygamber efendimiz (s.â.v.) şöyle buyurmuştur: "Güneşin, üzerine doğduğu en değerli gün cuma günüdür. Âdem o günde yaratılmıştır; Cennete o gün alınmış, cennetten o gün çıkarılmıştır. Kıyamet de o gün kopacaktır. O gün de öyle bir an vardır ki bir mü'min Allâh'tan her ne isterse duası kabul edilir."
Sayfa 411 - EhilKitabı okudu
Peygamber efendimiz (s.â.v.) şöyle buyurmuştur: " Ben yol gösterici olarak gönderildim; ama zorunlu olarak hidâyete erdirmek gibi bir yetkim yoktur. Şeytan da yoldan çıkarcı olarak görevlendirilmiştir; ne var ki onun da insanları zorunlu olarak saptırmak gibi bir yetkisi yoktur."
Sayfa 341 - EhilKitabı okudu
Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Sizden biri, kendisi için istediği bir şeyi kardeşi için iste- medikçe hakkıyla iman etmiş sayılmaz. "
Sayfa 180Kitabı okudu
Reklam
KELİME-İ TEVHÎD, SEMÂVÂT VE ARZDAN AĞIRDIR
İmâm-ı Rabbânî (k.s.) Hazretleri muhtelif mektuplarında, kelime-i tevhîd ile alâkalı şöyle buyurmuşlardır: Nefis, azgınlıkta, inatta ve Allâhü Teâlâ’ya verdiği ahdi bozup imanı ve insanları ifsâd etmekte devam ettiği müddetçe, kişinin imanını, kelime-i tevhîdi tekrar ederek tecdîd etmesi; yenilemesi lâzımdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
Hasta Ziyareti
Hastayı ziyaret etmek, onun hâl ve hatırını sormak, hastanın ihtiyaç duyduğu bir husûsta, ziyaretçinin gücü yettiği kadar hastaya yardımda bulunması sünnettir. Hasta ziyareti, dînî ve ahlâkî bir vazife olup çok sevaptır. Peygamber Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem Hazretleri, Ashâb’ından bir kimse hasta olsa onu görmeye gider, hastanın hâlini
Hasta Ziyareti
Hastayı ziyaret etmek, onun hâl ve hatırını sormak, hastanın ihtiyaç duyduğu bir husûsta, ziyaretçinin gücü yettiği kadar hastaya yardımda bulunması sünnettir. Hasta ziyareti, dînî ve ahlâkî bir vazife olup çok sevaptır. Peygamber Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem Hazretleri, Ashâb’ından bir kimse hasta olsa onu görmeye gider, hastanın hâlini
984 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.