İlk Öğretmenim - Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov bu eserinde bizi Asya'nın güzel köylerinden birine götürüyor: Kurkurea. Aytmatov'un eserlerinde en sevdiğim hususlardan biri de bizi yirminci asrın tabiatına götürmesi. Bilhassa kırsaldaki eşsiz doğayı içimizde canlandırma fırsatını veriyor bize. Bu eser Sovyet zamanında bir gencin (Düyşen) eğitime olan tutkusunu ve bu tutkunun bir başka gençte (Altınay) alevlenip aydınlık saçmasını anlatıyor.
Düyşen belki diploması olan, formasyonu olan bir öğretmen değil. Ama içindeki öğrenme ve öğretme iştiyakı onu büyük bir öğretmen yapıyor. Tabii bu aşk platonik olabilecek bir aşk değil. Öğretmenin, öğretme ve aydınlatma aşkının karşılığı en azından bir öğrencide de olmalıdır ki bu aşkın alevi tüm toplumu aydınlatarak ve ısıtarak kucaklayabilsin. Evet, bu anlamda Düyşen'in aşkına karşılık veren karakterimiz de Altınay oluyor. Altınay yetim bir kızcağız. Onu yanlarına alan amcası ve yengesinin evinde kendi benliğini aradığından habersiz geçiriyor günlerini. Ve bir gün hayatı boyunca unutamayacağı "ilk öğretmeni" Düyşen çıkıyor karşısına.
Hikâye hakkında daha fazla yazmak istemiyorum. Aytmatov en sevdiğim yazarlar arasında yer alıyor. Onun kitaplarını her zaman keyifle okuyorum. Fakat bu sefer bu kitapta aldığım keyfi başka bir boyuta taşıyan bir durum söz konusu. O da bu kitabı sevgili dostum Mine Akkaya ile birlikte okumamdır. İşte bu keyif de benim hayatım boyunca unutamayacağım bir hatıra olmuştur.
Mine Akkaya
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121,5bin okunma
Besim " Laf aramızda, sen hala platonik aşka inanıyor musun? "
Samim " Platonikten ne kastettiğini bilmiyorum, fakat cinsi tabiatimızı aşağıda ve uzakta bırakan üstün manevi değerler sistemi içinde bir aşk olduğuna inanıyorum. Ne cinsiyete, ne menfaate, ne de gurura bağlanması mümkün olmayan bir aşk"
Sayfa 46 - Samim
