He laughed, my darling you will never be unloved by me you are too well tangled in my soul.
Film Önerisi: Poetry (2010)
« Kendi deyişiyle çiçekleri seven, acayip acayip konuşan şair damarı olan biri Mija. Bir gün kolunun uyuşuyor olması şikayetiyle doktora gidiyor ve alzaymır belirtileri gösterdiğini öğreniyor. Çok geçmeden de hastalığın başlangıcında olduğu ortaya çıkıyor. Hastalığı pek de ciddiye alınmıyor gibi görünen Mija’nın kelimeleri unuttuğuna, bir şeyleri karıştırdığına birkaç kere tanıklık ediyoruz. Bir gün rastlantısal olarak bir duvar üzerinde gördüğü ilanla beraber şiir yazmaya karar veriyor Mija. “Edebiyat yazmaya Kursu - Siz de şair olabilirsiniz". Kursa kaydını yapan Mija büyük bir merak ve tutkuyla derslere katılmaya ve bir şiir yazmaya çalışır. Bir gün beraber yaşadığı 14-15 yaşlarındaki torununun arkadaşlarından birinin babası kendisini arar ve öğle yemeğine davet eder. Davette torunun diğer beş arkadaşının da babasıyla karşılaştığında, çok geçmeden bu toplanma sebebinin pek de hayırlı bir sebepten olmadığını anlar. Torunun da içinde olduğu altı öğrenci, sınıflarındaki Agnes Park Heejin adındabir kıza aylarca tecavüz etmiş ve en sonunda intihar etmesine sebep olmuşlardır. Tüm bunları öğrenen Mija, bu ana gelmeden evvel filmin erken sahnelerinde hastaneden çıktığında hastane önünde bir kadının intihar eden çocuğu için çılgına dönmüş, neredeyse sanrılar içinde söylendiğini ve ağıtlar yaktığını görmüştü. Kadını ve kızını aklından çıkaramayan Mija, bu sahnede de torunun bundan sorumlu olduğunu öğreniyor. »
Sayfa 99 - Poetry (2010), Tugay KarakuzuKitabı okudu
Reklam
İngiliz Romantik hareketinin başlangıcı;
Wordsworth'e göre, şiir insanın bir duygu ya da coş­kuyu yaşadığı anın ürünü değil, ozanın o coşkuyu yeniden yaşadığı ve aynı anda hem oyuncu hem izle­yici olduğu anın ürünüdür: «Şiir, güçlü duyguların kendiliğinden taşmasıdır; dinginlik ve erinç içinde yeniden anımsanan coşkudur şiirin kökeni.» “Poetry is the spontaneous overflow of powerful feelings: it takes its origin from emotion recollected in tranquility.”
People will say you’re beautiful but it takes a special person to make you believe it.
Sayfa 216Kitabı okudu
"You see, we're all savages, more or less. We're supossed to be civilized and cultured - to know all about poetry and philosophy and art and science, and so on; but how many of us know even the meanings of these names?"
Sayfa 56
"But artists love what is forbidden to them, a fact I learned too young; too early." Çeviri: "Ama sanatçılar kendilerine ne yasaksa onu severler, bir gerçek ki çok genç öğrendim; çok erken."
e-kitap olarak okuyorum.
Reklam
532 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.