Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kafamda kendi adaletimi yarattım, bana yapılan yanlışlara, yapana kafamdaki adalete göre ceza keseceğim. Kafamdaki adalette bazen 1'in karşılığı 1 değil, 10, anladım ki beni huzura kavuşturacak olan şey belki de o 1'e 10 dengesi çünkü. "tek intikam unutmaktır", "en iyi intikam affetmektir" yok işte efendim "intikam yanlışa yanlışla cevap vermektir" gibi şeyler söylemek, pollyannacılık oynamaktan başka bir şey değil benim nezdimde. (herkes böyle düşünecek diye bir şey yok tabi, dediğimin aksini düşünüyorsanız size yüksek erdemlerinizle mutluluklar.) Emek istiyor, güçlü bir sinir sistemi istiyor. Yüksek düzeyde plan kurabilen bir insan olmayı gerektiriyor. Kin tutamayan bir insanın hakkıyla yapabileceği iş değil. Hatta en önemlisi, sabır ister. Ama hepsi güncel ben'de mevcut. Benim canımı yakan bir insana ertesi gün gidip karşılık vermeye çalışmak, ilkokuldaki "o bana vurdu ben de onun saçını çekeyim" mantalitesinden farklı değil. Bunu yaparsam, alacağım intikamların değerini küçültmek olur. İntikam alınmasını gerektiren kişi ve olaylar üzerinden, alacağım intikamın büyüklüğünün ağırlığını taşıyabilecek ölçüde zaman geçtikten sonra, tercihen kurbanlarım olacak kişilerin en savunmasız anında (örneğin en mutlu anında) karşılık vermem gerekiyor. Anladım ki, yaşattıkları şeylerin sonucunu düşünmeyen, benim hissettiklerimi umruna almayan herkesten, ondan aldığım/alacağım intikamdan daha iyi bir öğretmen olmayacak. Ha bir de; Hayatta iyilik de kötülük de karşılıksız kalmamalı. Ve kimse unutmamalı. Gün gelir, tüm bedeller ödenir. Ben de öderim elbet bir gün bedel.
Sonumuz yakın mesafe
Öyle bir yerdeyim ki, yaprak döker her yanımız. Sene 2020, iki adet 20'nin yan yana gelmesiyle oluşan, yaşımızın bir yıl daha ileri attığını yüzümüze vuran, 25 günde panzehiri olmayan bir zehir gibi dünyamızı saran iki sıfır iki sıfır. Henüz başında olmamıza rağmen sıfırı tükettik. Dünya delirmiş durumda. Nostradamus'un kahin aynasından çıkan
Reklam
Bu dünyada ayrılık denen olasılığı hiç aklına getirmeden pollyannacılık yap .... Sonra hayatın gerçekleri bir tarafınıza girince başkalarını suçla.
Ahlat Ağacı
Ahlat Ağacı
he he Çocuk Bayramı
Çocuklara b*k gibi bir düzen inşa edip, onlara bayram mesajı vermek. Neyin mesajını veriyorsun yaşayamadığı çocukluğunun mu? Bu ülkeyi bu saman kafalı Pollyannacılık oynayan güruh hiç etti.
Kendimize not
Hayat tek şerit giden bir yol değil. Dönemeçleri, yokuşları karşıdan gelen arabaları olan yorucu bir yolculuk. Menzile odaklanma sadece yolu sev. Molaların, frene basmaların, karşına çıkan kırmızı ışıklar seni durdurmasın. Sen nasıl biri olursan çevrende öyle insanlar biriktirirsin. Yakınında olanların sana yaptığı haksızlıklar için üzülmeden önce
Denemelerim
... Seçimleriniz hep geçici heveslerin üzerine kurulu olduğundan, her şeyden çabuk sıkılıyorsunuz. Mücadele etmemişsiniz ki hiçbir şey için, zaferin tadını, meşakkatin sonundaki nimetin önemini nereden bileceksiniz, haklısınız siz de. İlişkileriniz ya çıkarı dayalı ya da ‘daha iyisini bulurum’ mantığı yüzünden yalnızlara oynuyor, büyük büyük
Reklam
"Uydurmaca yalanlar üzerinde,kurmaca hayaller ile pollyannacılık oynanan bir gezegende yaşıyorsunuz." ■Alıntı■
Pollyannacılık değil bu..
Giriş katta oturmanın güzelliklerinden biridir arada pencereye kedi misafirlerin tıklatması..
“Yalandan sırıtmalar, gülmeler... İçim kan ağlarken pollyannacılık numaraları” Avrupa Yakası, 2004
"-Peki sen hiç uyku tutmayınca, odanın tavanına, sinema perdesi kurup hayallerini oynattın mı ?" -Peki sen hiç acıdan sıkışıp kalınca , karşı duvara , sinama perdesi kurup Pollyannacılık oynadın mı ?
62 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.