İtalya aşığı birisiyim ama betimlemeler o kadar fazla ve heryerde ki, İtalyada geçen bu hikayeyi bitiremiyecek seviyeye getirdi ve yarım bıraktım ama detay sevenler için her an incelemeler var kitapta ilginizi çekebilir.
Birinin canlanmak için önce ölmek zorunda olması..
#kitaptanalıntılar #gradivabirpompeidüşü #wilhelmjensen Antikçağ zamanından kalma bir rölyefi takıntılık haline getiren bir arkeologun Pompei ziyaretini ve orada yaşadığı olayları anlatıyor kitap.Arkeoloji, mitoloji ve psikoloji karışımı bir eser, bilmediğim çok fazla şehir, eser,madde vb. isimleriyle karşılaştım bu yüzden kitapta kopukluklar yaşadım ama sonradan toparlamam zor olmadı.Nobert gibi bende belli bir yere kadar rölyefin gerçekten canlandığını sandım bu acıdan yansımalar ve duygu aktarımı çok iyi diyebilirim.Yani o düşler aleminde beraberdik.Kitabın dikkat çeken bir diğer yönü de Freud tarafından hikayenin bir psikiyatrik vaka gibi incelenmesi bu bakımdan da eser ilk psikanalitik incelemeye tabi tutulan ilk edebiyat yapıtı olarak birçok sanatçınında esin kaynağı haline gelmiş.Özellikle arkeoloji ve psikolojiye yatkın olanların sevebileceği bir eser olduğunu düşünüyorum.
... insanlar (canlılar) doğanın bir parçası oldukları için toplum düzenindeki bozulmalara paralel olarak doğanın düzenini, dengesini de bozarlar. Doğa da kendisinde oluşan bu bozulmayı deprem, sel vb. felaketlerle ortaya koyar. Sodom ve Gomore ya da Pompei halkının başına gelen felaketlerin işledikleri günahlar ve sapkınlıkların sonucu olarak algılanması da aslında insanların kendi oluşturdukları inanç sistemleri dâhilindeki doğa düzeni algısının bozulmasının neticesidir. Var olan ya da var olduğu kabul edilen sistem içerisinde hareket etmeyen canlıların doğa tarafından cezalandırılması da kaçınılmaz görünmektedir.
Sayfa 113 - Türk Dil Kurumu Yayınları - 1. Baskı - 26. Fal Açıklamasından.
Tanpınar erkekleri, yaşam dürtüsü ile ölüm dürtüsünün çatışmasıyla, iki zıt, birbirine bağlı ve güçlü kuvvetin iki yana çekmesiyle hareketsiz kalırlar. Bir yanda bitimsiz bir coşkuyla yaşama arzusu, öyle ki yukarılardan hiç inilmesin, cümleler hiç bitmeyerek her şeyin her şeye benzediği o doruklarda sonsuza kadar gezinsin, hiçbir abartı