Sanki her şey üstüste biniyordu, sonunda kendimi bile ayırt edemedim, sanki hem on hem on beş yaşımdaydım, hem otuz hem kırk yaşındaydım. Heyhat, zamana kavuşmuştum, ama kendimi öyle yitirmiştim ki, derleyecek güce sahip özne olmadığından, hazinelerim kar gibi eriyordu.