Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Mektupların gelmesinin bu kadar zaman aldığı eski günlerde insanlar buna nasıl katlanıyorlardı? Sanıyorum o zamanlar postacıyı üç hafta boyunca beklemek bir epostayı üç gün beklemeye denk olmalı.
Sayfa 129 - AyrıntıKitabı okudu
“Mektupların gelmesinin bu kadar zaman aldığı eski günlerde insanlar buna nasıl katlanıyorladı? Sanıyorum o zamanlar postacıyı üç hafta boyunca beklemek bir e-postayı üç gün beklemeye denk olmalı.”
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
Mektupların gelmesinin bu kadar zaman aldığı eski günlerde insanlar bunu nasıl katlanıyorlardı? Sanıyorum o zamanlar postacıyı üç hafta boyunca beklemek bir e-postayı üç gün beklemeye denk olmalı. Üç gün insana nasıl gelebilir? Tam bir ödüllendirilme duygusu yaratacak kadar uzun bir süre.
Sayfa 129 - AyrıntıKitabı okudu
şimdi değil mektup beklemek, hayatında mektup yazmamış pek çok insan var
Mektupların gelmesinin bu kadar zaman aldığı eski günlerde insanlar buna nasıl katlanıyorlardı? Sanıyorum o zamanlar postacıyı üç hafta boyunca beklemek bir e-postayı üç gün beklemeye denk olmalı.
Sayfa 129Kitabı okudu
Ahh ne güzeldi o postacıyı beklemek...
Sevgili Dost, Bir zarfı açmak kadar kalbi titreten ne vardır. Zarf mahremiyettir, mahrem olmasa da satırlar. Bir köşeye çekilinir, yalnız okunur mektuplar.
Postacıyı Beklemek
Kimbilir kaç kez parmaklığa dek gidecek, ve orda, bir deri bir kemik kalmış elimle gözlerimi dimdik gelen güneş ışınlarından koruyacak, kederler içinde ufka bakacak, toz bulutları arasında, postacının tanıdık karaltısını gözleyeceğim.