Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

poyraz tanju

poyraz tanju
@poyraznb
intp 4w5
istanbul
13 Mayıs 2004
11 okur puanı
Temmuz 2023 tarihinde katıldı
Kaç dostum, yalnızlığına kaç
İşte, dostum, vicdan azabısın sen komşuların için: çünkü değersizdir onlar senin yanında. Bu yüzden nefret ederler senden ve can atarlar kanını emmeye. Komşuların her zaman zehirli sinekler olacak; senin büyüklüğün, –daha da zehirli kılar onları ve daha da sinekleştirir. Kaç dostum, yalnızlığına ve sert, şiddetli bir havanın estiği yere. Senin kaderin değil sineklik olmak.– Böyle söyledi Zerdüşt.
Reklam
solaklık: bilinenin dışında bir ötekilik deneyimi
Ayrımcılığa maruz kalan diğer tüm kitleler gibi solaklık unsurunda da her iki tarafın da karşılıklı kabul ettiği sessiz bir ötekileştirme ve ötekiliği içselleştirme süreçleri hayatın her alanında her saniye yaşanmaktadır. Cadılık gibi, eşcinsellik gibi, solaklık da yakın geçmişimize kadar norm dışı hatta “hastalık” olarak kabul edilmiştir. Giriş paragrafında sorguladığım, solaklık adına hiçbir politik adım atmaksızın bir nevi (üstelik kolektiviteleşememiş) pasif direniş ile sağlak tahakkümünü alt eden solakların tarihte yaşadıklarını, belki miting alanlarında anlatmamış olsalar bile hiç değilse bir sanat sergisi ile ifade etmeyi başarmış insanlar bulunmaktadır. Politikada bile kendine bir türlü yer bulamayan solakların günümüzde yaşadığı göz yumulabilir negatif ve göğüs kabartılabilir pozitif ayrımcılıkları bir tür zafer midir? Hala sağlaklardan verim almaya odaklı toplumsal kurumlar ve araçları varlıklarını sürdürüyorken diğer yanda solakların hiçbir yerde tescili olmaksızın “diğerlerinden daha zeki” olarak nitelendirilmesi ötekilik algısının bir sonraki istasyonu olarak nereyi işaret etmektedir?
Sayfa 132 - Duygu ŞentunaKitabı okudu
solaklık: bilinenin dışında bir ötekilik deneyimi
Öteki-lik tarihin hiçbir döneminde yok değildi, yok olmadı ve yok olmayacak. Aynı şekilde tahakküm de geçmişte veya gelecekte sonlanacak bir vadeye sahip görünmüyor. Dikey ve yatay paradokslara bir de üçüncü boyuttan çakışan bir paradoks var ki, o da tarih boyunca tahakküm yularını elinde tutan kesim(ler)in –bu sağlaklık da olabilir, erkeklik de, beyazlılık da, Batılılık da, insanlık da- inisiyatifine (bazen vicdanına) bırakılmış öteki hakları, öteki’ye duyarlılık, öteki’ye rağmen öteki için’cilik pratikleridir. Bu üç boyutlu paradokslar küpü, diğer tüm toplumsal ötekileri kapanına kıstırmayı başardığı gibi, diğerlerinden biraz daha farklı bir seyir izleyip günümüze fizyolojik ve sosyolojik varlığını usulca taşıyabilmiş bir başka öteki olan solaklığa da kapanında yer ayırmaktan hiç çekinmemiştir.
Sayfa 132 - Duygu ŞentunaKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
robin abim
Bir şeyi yapma becerin olmadığını düşünürsen, örneğin mükemmel bir partner bulmak veya stressiz bir yaşam sürmek gibi, inançların senin kendine bakışını etkiler. Buna karşılık imgen, mükemmel bir partner bulmak ya da kendine huzurlu bir yaşam biçimi yaratmak için adımlar atmanı da engelleyecektir. Gerçekten bu yönde gösterdiğin çabaları sabote edecektir.
Sayfa 136 - JulianKitabı okudu
Demokrasi
Özü itibariyle demokrasinin mevcut sistemleri içinde en rıza gösterilebilir sistem olduğunu düşünen şair, en temel sorunlardan biri olarak halkın niteliği ve dolayısıyla doğru ile yanlışı ayırt etme noktasındaki becerileri ile ilgili kuşkular olduğunu düşünmektedir. Ona göre “çoğunluğun, yanlışları doğru olarak bildiği zamanlar, belki doğruları doğru bildiği zamanlardan daha çoktur.”
Reklam
Olsa olsa belki insan olmaktaydı suç. İnsan neydi ki? Tabiatın elinden ne yapsa kopamayan, onu aşamayan, bilgisine, aklına, düşlerine rağmen tabiatın bir parçası olduğunu bilen, buna katlanan yaratık.
Sayfa 118Kitabı okudu