Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
18. yüz­yıl Aydınlanma hareketinin en önemli temsilcilerinden biri olan Volta­ire'in "Tanrı'nın insanları kendi imgesine göre yarattığı, insanların da Tanrı'nın kendisi hakkında aynı şeyi yaptıkları" ünlü alaycı sözü, "Tanrı olmasaydı, onu yaratmak gerekirdi" şeklindeki aynı ölçüde ün­lü cümlesi, Proudhon'un "Tanrı'nın insanları değil de insanların Tan­rı'yı yarattığı" ünlü görüşü, Marx'ın "dinin kitlelerin afyonu oldu­ğu"na ilişkin yine çok ünlü cümlesi bu düşünür ve filozofların Sofist­lerin açmış oldukları yeni yolda ilerlediklerini ve onların iyi öğrencile­ri olduklarını göstermektedir.
Sayfa 60 - Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Protogoras'ın öğrencileri: ''İlerde "insanın hiçbir şeyin ölçüsü olmadığı"nı, " bütün şeylerin ölçüsünün Tanrı olduğu"nu söyleyecek olan Platon ( Yasalar, 716 c) böylece Sofistlerin Tanrı hakkında şüpheci, bilinemezci veya tanrıtanımazcı tezlerini şiddetle mahkum edecek, ancak Devlet'inde yöneticiye insanlara tanrılar hakkında doğru olmasalar da sitenin yararı için hangi uygun görüşlerin öğretilmesi gerektiğini söyletirken, Sofistlerin açmış oldukları bu yeni çığırda ortaya koymuş oldukları görüşlerin gücünü ve önemini anladığını göstermekten geri kalmayacaktır. 18. yüzyıl Aydınlanma hareketinin en önemli temsilcilerinden biri olan Voltaire'in "Tanrı'nın insanları kendi imgesine göre yarattığı, insanların da Tanrı'nın kendisi hakkında aynı şeyi yaptıkları" ünlü alaycı sözü (Dieu a cree l'homme a son image et les hommes l'ont lui bien rendus) "Tanrı olmasaydı, onu yaratmak gerekirdi" şeklindeki aynı ölçüde ünlü cümlesi, Proudhon'un "Tanrı'nın insanları değil de insanların Tanrı'yı yarattığı" ünlü görüşü, Marx'ın "dinin kitlelerin afyonu olduğu"na ilişkin yine çok ünlü cümlesi bu düşünür ve filozofların Sofistlerin açmış oldukları yeni yolda ilerlediklerini ve onların iyi öğrencileri olduklarını göstermektedir(Arslan 2006; 44)''.
Reklam
18. yüzyıl Aydınlanma hareketinin en önemli temsilcilerinden biri olan Voltaire'in "Tanrı'nın insanları kendi imgesine göre yarattığı, insanların da Tanrı'nın kendisi hakkında aynı şeyi yaptıkları" ünlü alaycı sözü "Tanrı olmasaydı, onu yaratmak gerekirdi" şeklindeki aynı ölçüde ünlü cümlesi, Proudhon'un "Tanrı'nın insanları değil de insanların Tanrı'yı yarattığı" ünlü görüşü, Marx'ın "dinin kitlelerin afyonu olduğu"na ilişkin yine çok ünlü cümlesi bu düşünür ve filozofların Sofistlerin açmış oldukları yeni yolda ilerlediklerini ve onların iyi öğrencileri olduklarını göstermektedir.
Sayfa 44 - Istanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Prometeci inanç ve prometici bir toplum fikrini, hümanist sosyologlardan alan, Saint-Simon'un ve sonradan Proudhon'un etkisinde kalan Marx, bu durumda, tıpkı üstatları gibi, Yunan mitolojisinden bir din görüşü devralmıştır. Marx büyük Doğu dinlerinin böyle bir anlayışa bütünüyle karşı olduklarını bilmeden, Yunan dinindeki bu tanrı insan ilişkisini bütün dinler için genelleştirmiştir. Doğu dinlerinde, insan için çok merhametli ve şefkatli bir Tanrı vardır, fakat Yunan dinindeki tanrılar, insana kıskanç ve kötü niyetlerle bakar ve onu kendilerine rakip görürler. Doğu'nun dini mesajı, insanın yerden göğe, maddi ve hayvani mertebeden, ilahi ve meleki mertebeye yükselmesine dayanır.
Sayfa 51 - Birleşik Yayıncılık, İkinci basım, 1999Kitabı okudu
Proudhon'un Görüşü
"... Özgürlük de otorite de soyut birer kavram değil tersine canlı ve şuurlu birer kuvvet, ne özgürlükten vazgeçebiliyor insanlık ne otoriteden. Sosyal dengeyi kurmak için her zaman otoriteye ihtiyaç var. Hukukun egemen olması, bu arada kadın ve çocuk haklarıyla aile reisinin hakları arasında bir denge kurulması için de, her zaman özgürlük şart."
Sayfa 401 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Proudhon'un Görüşü
"Birbirine benzemeyen, birbiriyle eşit olmayan erkekle kadın birbirini tamamlar. Ancak bir araya geldiklerinde gerçek sosyal hücreyi oluşturup, Adalet duygusu güçlü bir çifte dönüşürler. Evlilik, kudretle zarafetin, kuvvetle güzelliğin birleşmesidir, yoksa evlilik iki eşit taraf arasında yapılan bir sözleşme değildir."
Sayfa 399 - İletişim YayınlarıKitabı okudu